Sunay Akın'ın da engin bilgisinden faydalanmayı ve ondan herhangi bir şeyler öğrenmeyi çok seviyorum.
Sunay Akın ın kendine öz araştırmacı yazarlığı bu kitapta tamamen kendini göstermekte. İlginç saptamalar var. Örneğin Gülen Gözler filmindeki Vecihi karakterinin pilot Vecihi Hürkuş'tan esinlenildiği gibi. Bence göz atmalısınız ;)
Ay Hırsızı'nda Nazım Hikmet,Neil Armstrong,Van Gogh,Sultan Apdülmecid,Orhan Veli,Vecihi,Cervantes,Goethe,Mimar Sinan ..gibi bir sürü insanın hikayesi var.Konular birbirinden bağımsız.Sunay Akın birbirinden alakasız konuları birbirine bağlayarak okumayı daha da zevkli hale getirmiş
Bana göre Sunay Akın, öykülerin usta yazarı. Okuyucuya bilgi, hayal dünyasında gezinti, hem de şair yönünü katması bir ayrıcalık. Merak ve hevesle okutuyor...
Kule Canbazı'nıda sevmiştim, Ay Hırsızı'nıda beğendim.
Ay Hırsızı ; benim daha çok şiirlerinden ve “Yaşamdan Dakikalar” isimli kültür sanat programından tanıdığım Sunay Akın’ın öğretici, son derece eğlenceli ve merak uyandıran küçük hikayelerden oluşan kitabı..Akın o söyleşi havasındaki tatlı dilli anlatımını kitabında da sürdürmüş.
Kitapta ilk Türk pilotu Vecihi Hürkuş’tan Van Gogh’a, Goethe’den Orhan Veli'ye, Nazım Hikmet'ten Attila İlhan'a, Che Guevera'dan, Napolyon’a kadar önemli bir çok insanın her yerde ulaşılmayan titizlikle incelenmiş anıları anlatılmaktadır. Her bir hikaye birbirinden bağımsız ama hikaye sonunda gökyüzüne, ay'a ve yıldızlara ulaşma çabası ya da hayalleri bir şekilde birbirine bağlanıyor.
Kitapta beni etkileyen “ya gerçekten öylemi ki “ dediğim ve dönüp araştırdığım birçok hikaye oldu. Mesela; Van Gogh neden bunalıma girdi, bayrağımızın üzerindeki yıldızın 5 köşeli oluşunun anlamı nedir, Atatürk’ün neden hiç uçağa binmediği de anlatılıyor. Ayrıca kitabın kapağına bayıldım hikayelere ve hayallere uygun biçimde seçilmiş.
Kitaptan Altını Çizdiklerim:
- Acıdır ama, ülkemizin bağımsızlığı için canını veren onca güzel insanın kanı, tek doğru yol olan bilimin yolunu tıkamak için kullanıyorlar. Oysa bilim gerçek demektir, özgürlük demektir.
-Oyuncakları çocuklarına düşleri, hayalleri çoğalsın diye değil, oyalansın diye alan bir milleti oyalamak, ne kadar da kolay oluyor!
-Bilim ve sanat, toplumlar için bir kuşun iki kanadı gibidirler. Bu iki kanadı kullanan toplumlar uçarlar ve özgür olurlar. Kullanamayanlar ise tavuğa dönüşürler. Tavuk toplumlar birileri önüne yem atsın diye bekler.Uçamayan toplumlar önüne atılan yemleri kafaları önde gagalamak için uğraşırken, arkalarından yumurtaları alınır.."
-Gece, gökyüzünün kazanını dolduran Ay ve yıldızlar, insanın hayallerini ve yaratıcılığını kışkırtan altınlar gibidirler. Uygarlık tarihinde asıl zenginlik dünyadaki değil, gökyüzündeki altınları toplayabilmektir. Bir toplum, altınları için bankalar yapıyor ama hayallerini bir çatı altında toplayacak müzeler kuramıyorsa, siyasetçileri, ekonomistleri istediği kadar konuşsun, yoksullaşıyor demektir.”
Yer yer içindeki anlatılar sizi öyle yerlere götürüyor ki, Sunay Akın'a bir kez daha saygı duyuyorsunuz bu kadar küçük bilgi kırıntılarını edebiyatın kaybolmuş köşelerinden bulup çıkardığı için. Akıcı diliyle çabucak bitirebileceğiniz bir kitap. Alın, okuyun, öğrenin ve şaşırın.