Çok etkilendim.umarim bu etler doğrultusunda hareket ederek kendime güzel katabilirim.hayatımın mimari olabilirim.
Kitabın İstek Yayınları'na ait basımını alınız.
Çok daha anlaşılır bir dil ile tecrübe ediniz.
İnsana vatanseverlik ve çalışma sevdası aşılayan çok değerli bir eser.
Halk sağlığını koruyan doktorun anlatıldığı kısım özellikle hoşuma gitti.
Umutsuzlukların ortasında bile güzel günlerin doğacına dair umudumu artırdı.
İyi niyetle, doğru yolda, en doğru metodla çalışmak, çalışmak, çalışmak...
Bataklığı cennete çeviren insanoğlu, cenneti de bataklığa çevirmeyi bilmiştir!
çok sevdim, Atatürk'ün övgüsünü de sonsuz kere hakediyor!!
Bir milletin (gerçek) uyanışına tanık oldum. Darısı Türk Milletine!!
100 üzerinden değerlendirmem gerekse 100 verirdim. Atatürk her okulda okutulmasını istemiş ama az istemiş.Bence her köylü, her eğitimci, her işçi kısacası her birey bu kitabı okuyup ülkesi için neler yapabilir onu düşünmeli. Mutlaka okuyun ve okutun. Bundan sonra hediye alacağım zaman bu kitabı hediye edeceğim.
Kitap, uzun yıllar Fin toplumu içinde yaşamış Rus yazarı ve aydını Petrov'un yazdığı; genelinde bir toplumun maddi, manevi ve kültürel olarak nasıl kalkınabileceğini anlatan bir eser.
Tarihinin önemli bir bölümünde İsveç ve Rus egemenliği altında yaşayan Finlandiya'nın eğitim başta olmak üzere ekonomi, kültür, tarım, sağlık ve toplumsal yaşam düzleminde gerçekleştirdiği büyük ve destansı hamle bu kitabın ana konusu..
Daha önce tabiri caizse geçiştirerek göz attığım kitabı bu sefer daha özümseyerek okurken, her zaman alışageldiğim şekilde önemli gördüğüm satırların altını çizerek bir süre devam ettim. Sonrasında ise kitabın her bir satırının çok anlamlı ve değerli olduğunu gördüm.
Fin toplumunun neredelerden bugünkü seviyesine geldiğini okurken; bir yandan da tarih sahnesindeki konumunu ileriye, refaha, gelişime, yükselişe taşıma düşünce ve çabasında olan diğer toplumların yapması ve yapmaması gereken şeylerin ipuçlarını buluyorsunuz satır aralarında.
Toplumun eğitim ve kültür seviyesini geliştirmek, refah düzeyini artırmak isteyen yöneticiler, memurlar!
Görevini layıkıyla yapmak isteyen öğretmenler, anne-babalar, doktorlar, mühendisler, ticaretle uğraşanlar ve her meslek grubundan sorumluluk bilincindeki insanlar!
Çocuklarını en iyi şekilde yetiştirme azmindeki anne ve babalar!
Ülkesini sevdiğini ve bunun için her zaman ve konumda bir şeyler yapılabileceğini düşünenler!
Bu kitabı mutlaka tekrar tekrar, sindire sindire okumalısınız.
Sanırım daha fazla açıklamaya gerek yok. Okurken kitabın kendi kendisini en iyi şekilde anlattığını göreceksiniz.
Bu kitabı önemli kılan bir başka husus da; Atatürk'ün başucu eserlerinden biri olması ve okunmasını tavsiye etmesi...
(Son bir önerim: Kitap bugüne kadar pek çok yayınevince basılmış; bazı yayınevleri kitabı kuşa çevirerek yayınlamış. Tam metin olanını bulup okumanızın daha yerinde olacağını değerlendiriyorum.)
Keyifli okumalar...
Kitabı bitirdikten sonra ATATÜRK'ÜN bitmiş bir ülkeyi nasıl ayağa kaldırdığını,neler yaptığını düşündüm. ATATÜRK'e olan hayranlığım bir kat daha arttı. Finler; Bataklık olan ülkelerini nasıl cennete çevirdilerse, bizim ülkemizi yönetenler de Cennet olan ülkeyi bataklığa çeviriyor. Malesef gelecek adına çok kaygılıyım.
Atam tavsiye ettiyse vardır bir bildiği dedim. Aldım. Okudum ve daha önce okumadığım için kızdım kendime. Bir ülkenin varoluş, uyanış hikayesi… Kitabın her kelimesi beni çok etkiledi. Okudukça köy Enstitülerinin ne kadar önemli olduğunu daha iyi anlıyorsunuz.
Kitap da ‘’Etrafınız tamamen aydınlanana kadar kendiniz yanın, başkalarının da yanması için çaba gösterin. Yürüyeceğiniz yol dikenlidir, hemen başarılı olmaya şartlanmayın. Takdir ve anlayış beklediğiniz anda sizinle alay edebilirler. Onur ve şöhret yerine iftira ve nefretle, yardım yerine gizli entrikalar ve hatta açık savaşla karşılaşabilirsiniz. Onlarca, yüzlerce ve binlerce karanlık güç aydınlık emellerinizi söndürmek için çaba gösterecek ve söndürecektir de ama siz yanmaya devam edin. Yanın ve diğerlerini de ateşleyin’’ diyor. Ayrıca Fin halkının da içinde varmış onları bataklıktan aydınlığa bir ateş çıkarmış ama Fin halkıda yanmak istemiş. Mutlaka okuyun okutun. Tavsiye ederim.
Kitapla ilgili söyleyeceğim herşey o kadar eksik kalırki. Niye daha önce okumadım diye hayıflanıyorum. Bu kadar sade bu kadar basit bir dille anlatılır ancak. Her yaştan insanın çok kolay anlayabileceği ve örnek alacağı bir kitap. Ulu önder Atatürk'ün önünde bir kez daha eğiliyorum. Boşuna bu kitabı cevirtip okutmamış. Bir milletin yoktan var olması, eğitimin ne kadar önemli olduğu ve pek çok şey. Şu saatten sonra başucu kitabımdır...
Ben bunu yanlış zamanda okumuşum.Kesinlikle seneler seneler önce okumam gerekiyormuş.Finlandiya eğitim sistemi.Bu nasıl bir başarıdır düşüncedir saygıdır.Her sene değişen güya yenilenen ama sürekli geriye giden eğitim sistemimizi gördükçe neden diyorum.Atatürk boşuna bütün okullarda okutun dememiş.Cidden okutun.Herkese her yaşa.
Kitabı tek kelimelik özeti "EĞİTİM"
Atatürk' ün neden okullarda zorunlu okutulmasını emrettiğini kitabın her bölümünde daha iyi anlıyorsunuz. Kitabı okurken Finlandiya daki değişimi değilde bizim cumhuriyet dönemimizde yapılanları, köy enstitülerini, cumhuriyet öğretmenlerini vs. görür gibi oluyorsunuz. Kitapta halkın bilinçlenmesinden sonraki süreçlere de yer verilseydi sanırım ders almamız açısından daha etkili olabilirdi. Her halükarda bence bu ülkedeki tüm devlet adamlarının, öğretmenlerin, din adamlarının, doktorların, memurun, işçinin, öğrencinin vs herkesin okuması gereken bir kitap. .
Kitabın esas değeri Finlandiya'yı anlatmasından kaynaklanmıyor. Değeri, bu kitap sayesinde Türk milleti olarak nasıl göründüğümüzü ve geleceğimizin nasıl olacağını anlayabilmemizi sağlamasındandır. Roman havasında bir solukta değil, bölüm bölüm düşünerek okunacak bir kitap.