İnzivaya çekildiği bu dönemde, kendi fikirleri içinde geçen her günün ardından, aslında daha ilk günlerden itibaren kaçmaya çalıştığı dünyanın tamamen uzağına ulaşmayı başardığı Big Sur’de, aslında sıkılmaya başladığını fark ediyor ve yeniden, planladığından erken bir şekilde kulübeyi terk ediyor. Ancak Big Sur, illa ki dönüp dolaşıp geleceği yer oluyor. Bir kırılmanın ve karar anının yaşanacağı, hatta bir delirmenin sergileneceği sahne oluyor. http://umutbabilon.blogspot.com/2013/04/jack-kerouac-big-sur.html
ilk kitaba (Yolda) göre tarz olarak biraz farklı. Yazarın kendi dünyasındayız bu sefer.