bir daha tövbe kristin hannah. sıkıntıdan patladım. iki gün kitap okumaya ara vereceğim.kurgu yeşilçam gibi boğuyor maalesef.
Mukemmel. Ilk baslarda yazar hakkinda Debbie Macomber a benzediginden bahsediliyordu. Debbie macombein kitaplarini okuyamamistim. Sanirim bu yuzden de Kristin hannah yi da onyargili okumaya basladim. Fakat beni sasirtti.
Ozellikle bu kitabi favorim oldu. Fakat acaba dedigim noktalari oldu mesela; cok fazla konu geciyordu kitapta. Yani daha ayrintili yazilabilecek bir kitapti ama ustunkoru gecilen ya da ayrintisi az olan yerler vardi.
Takdir ettigim yerler de vardi. Uzamanlik/ arastirma gerektirn teknik bir konu islenmisti. Cok iyi arastirilmasi gerekliydi. Risk almadan islenmisti.
Kristin Hannah tarzını bilenler yine yüreğe dokunan bu romanı da sevecekler.Yine annelik,kız kardeşler. bir tutam gözyaşı...Farklı olan vahşi çocuk ...
Bir hikayede birden çok konuyu içeren bir kitap. Medyanın insanları anlayıp dinlemeden mahkum etmesi sonucu insanların olaylar ve kişiler konusundaki kararları üstündeki yönlendirici etkisi, insanların çok fazla bireyselleşmesinin ve ailelerin dağılmasının yarattığı olumsuzluklar, insanların onların seven, onlarla ilgilenen insanlara olan ihtiyacının ve ailenin önemi çok güzel vurgulanmış kitap.
Yine bir Kristin Hannah klasiği
Yağmurlu bir günde ağacın tepesinde bir kız çocuğu bulunur. Nereden geldiği hakkında kimsenin bir fikri yoktur. Kasabanın şefi olan Ellie kızlardeşini arayarak yardım ister. Kızkardeşi bir çocuk
psikiyatristidir. Jullie ve Alice adını verdikleri küçük kızın arasında geçenler beni çok etkiledi hatta bazı bölümlerinde gözyaşlarıma engel olamadım.Ben çok keyif aldım bu tür sevenlere öneririm.
Beni esir aldı, her fırsatta elimdeydi. Sıcacık hikayesi yanında, gizem ve heyecan... gözlerim ve zamanım izin verse bir günde bitirebilirdim.