Bu sıralar çoğu kitap seks arkadaşlığı ile başlayıp aşka dönüşen ilişkileri anlatıyor ve bundan biraz sıkıldığım şu günlerde Daima Aşk çok iyi geldi. Karakterlerimizin ilişkilerinin direkt seksle başlamaması , güzel bir arkadaşlık kurmaları çok hoştu. Seks bu kitapta biraz geri plandaydı ve bu , kitabı daha çok sevmeme sebep oldu.Yazar kitaba biraz da dram katınca tadına doyum olmadı. Çok akıcı ve hızlı okunabilen çevirisi güzel olan nadir kitaplardan.
Önce Bayan Lane e takıldım Ateş serisindeki Bayan Lane sever olarak Barrons-Black zorlamasıda var tabii .Dram oluşturmak için hastalık kullanabilirsiniz ama hiç değilse azıcık araştırma zahmetine girseymiş yazar .Bir barışık bir küs haldeki ergen tripleride her iki karaktere empati duymamı engelledi
Çerezlik bir kitaptı ama güzel bir aşk hikayesiydi canlar... Başı gayet güzel başlamıştı ama bir süre sonra olaylar o kadar hızlı akmaya başladı ki!!! Karakterlerin geçmişleri falan fazlasıyla askıdaydı... Hele hele sonlarına doğru artık yazar bitse de kurtulsam der gibiydi!!!
Tüm bu olumsuz, havada kalan hallerine rağmen güzeldi aşk bu kitapta ... Karakterlerin birbirlerine hastalıkta, zor zamanlarda böylesine destek olmalarını okumak gerçekten çok hoştu... Bazı cümleler çok anlamlıydı, anında etkiledi beni.Mesela ;
''Hatıralar sevdiklerimize tutunuş şeklimizdir ve seninle en güzel hatırları yapmayı planlıyorum.”
Neyse gayet güzel vakit geçirdim okurken ben canlar!!! Büyük beklentilerle başlamayın derim :) Her ne olursa olsun ve her ne kadar amatörce yazılırsa yazılsın aşkın olduğu her kitapta bir güzellik vardır :) İyi okumalar !!!!
Öncelikle çiftimizin kitabın başlarında çok tatlı olduğunu söylemek istiyorum. Elbette geri kalan kısımda da tatlılardı ama ilişkilerinin hoş bir arkadaşlıkla başlamasını gerçekten beğendim. Connor'un Ellery üzerinde kontrol kurma çabaları, Ellery'nin ise ona başarıyla meydan okuması çok güzeldi. Ellery şimdilerde çoğu kitaptaki pısırık, utangaç ve öz güvensiz kızlar gibi değil. Aksine güçlü biri ve ilişkilerinin "çıkar arkadaşlığı" ile başlamaması kitaba benden artı puan kazandırdı ;) Belki üst üste bu türü çok okuduğumdan sürekli bir seks ilişkisiyle başlayan kızın daha önce aşık olması, erkeğin ise birkaç hafta veya 1 ayda aşık olduğunu anlaması ve hooop mutlu sonlardan sıkılmıştım. O yüzden kitap çok hoşuma gitti. Kızın kanser olduğunu bile bile Conner'ın onun yanında kalması ve sürekli ilgilenmesi gerçek aşk kavramını çok güzel vermekle beraber çiftimiz çok inatçı ve sürekli bir kavga edip barışma olaylarındaydılar. Ama bu bile benim gözüme hoş gözüktü çünkü kim sonsuza dek mutlu yaşayabilir ki? Sadece kitabın sonu sanki biraz aceleye gelmiş yazar tamam bitsin artık der gibiydi. Atlaya atlaya okuduk bayağı hızlı bir sondu ama 2. kitapta Conner'ın gözünden okurken boşlukların dolacağını düşünüyorum.
"Bir noktadan sonra bazı insanların kalbinde kalabildiğini ama hayatında kalamayacağını anladım. Bu da benim seni kalbimde tutma şeklim."
"Hatıralar sevdiklerimize tutunuş şeklimizdir ve seninle en güzel hatıraları yapmayı planlıyorum."
http://illekitap.blogspot.com.tr/2014/07/sandi-lynn-daima-ask-forever-1.html
Veeee bende Connor Black rüzgarına kapılıp gidenlerden oldum! Adamım sen muhteşemsin....
Sandi Lynn, ülkemizde yeni tanınan yazarlardan biri ve güzel bir çeviri ile kitabı okurlara sunan Elf Yayınları, özellikle aşk kitaplarını sevenlere su gibi akacak nasıl bittiğinin anlaşılmadığı bir kitap sunuyor. Hatta bu bir seri.. Dilerim ikinci kitabı kısa sürede okuruz.
Kitabın çevirisi güzel, kapak tasarımı güzel, konusu güzel ve geriye keyifle okumak kalıyor! Dolayısıyla size daha en baştan kitabı tavsiye ediyorum okuyun!
Uyarı! Kitap içeriğine gireceğim :)
Ellery'nin Connor ile tanışması... Allah biliyor ya böyle bir tanışma sahnesi beklemiyordum ya da Connor'ın tanıştıkları gece sızıp kalacağını... bir şeyler olabilir diye düşünmüştüm ama olmadı ve Ellery gittikten sonra Connor'ın onun peşini bırakmaması çok sevimliydi!
Adam çok fena aşık oldu ve çok fena vurgun yedi, ama sonu çok güzeldi. Connor'ın her an Ellery'nin yanında olma çabası çok romantik ve seven bir adamın yapacağı şeydi.
Aşkı tatmamış, kadınları ihtiyaçları doğrultusunda kullanan, zamanında kalbi kırılmış ve hala onun izlerini taşıyan Connor'ın Elle ile tanışması hayatında bir dönüm noktası oldu! Başta iki arkadaş sonra iki sevgili olarak okumak onları çok güzeldi. Hele ki Elle'in hastalığı... onları tam ayırdı derken Connor'ın Elle'e destek olması...
Sanırım Connor'a aşık oldum!
Elle'in yerinde ben olmalıydım! 2. Kitabı şuanda öyle bir okumak istiyorum ki... resmen kitabı yiyip bitiresim var! Kitabın sonunu yüzümde bir gülümseme ama aynı zamanda hüzünle okudum bitmemeliydi... biraz daha kalın olmalıydı... biraz daha okuyabilmeliydik bu aşkı dedim.
Kitap beni çoğunlukla gülümsetti, aşkı okurken fazlasıyla hissettim ama sadece bununla kalmadı... Ellery'nin hastalığı da beni bir o kadar etkiledi. Bu hastalıktan çok sevdiğim bir insanı kaybettim ve okurken tüylerim diken diken oldu ve hep içimde "Elle başarmalı, Connor ile üstesinden gelmeliler" diyerek okudum!
Etkileyici, aşk dolu, romantik, duygusal bir kitap! Bir kadın ve erkeğin arkadaşlığını, aşkının büyümesini, bu aşkın sadece fiziksel değil duygusal olarak da aktaran, duygulandıran hüzünlendiren içini kıpır kıpır yapan bir kitap!
Bence böyle bir kitabı kaçırmamalısınız!
Yazara çok kızgınım,bu kadar güzel bir konu bulmuş ama kurgusunu yapamamış ya pes yani.Okudum,akıcıydı da ama bana biraz sığ geldi,daha iyi yazabilirmiş bence...
Klasik romantik kitaplardan zengin yakışıklı ceo ve temiz saf güzel kızımızın hikayesi. Anlatım basit bence bu basit anlatımdan dolayı sanırım kitap çok hızlı akıyor ama daha iyi yazılabilirmiş bence birde bu kitap trilogy yapılmış gereksiz uzatılmış bence. Birde adamın sakladığı sır çok önemli bir sır gibi insanı merak ettiriyor ama sonra fıs çıkıyor bence.
fendim bir aşk romanını daha bitirdim :)
çoook mesudum :))
DAİMA AŞK çok merak ettiğim bir kitaptı...
hatta okumayıp bir süre kitaplarımın arasında izledim :)
lakin daha fazla dayanamayıp dün başladım veee bu gün bitti!!!
öncelikle kitabın çevirisini sevgili HANİFE ALBAYRAK yaptığı için yoruma oradan başlayacağım...
bence çok güzel,son derece akıcı bir çeviriydi...
hiç sıkıntı çekmeden okudum... hatta okurken benim sevdiğim diğer fantastik serileri de Hanife çevirse
diye iç geçirdim ;)
ellerine,emeğine sağlık Hanife şekerimmm :)
kitabın kapağını da çok sevdiğimi belirtmeden geçme istemiyorum...
kitabı biz Elle'nin bakış açısıyla okuyoruz...
ve ben ilk kez bu tarz bir kitapta erkek karaktere aşık olmak yerine,
kadın karaktere bayıldım!!!!
bence Elle aşkıyla,güçlü karakteriyle,inatçılığı ve kendine has hal ve hareketleri ile Connor'dan daha ilgi çekiciydi...
çok zor bir hayatı olmuş ama bir şekilde ayakta kalmayı o genç yaşına rağmen başarmış...
zaten o inatçılık ile başaramaması imkansız ;)
ben bu kitapta kadın karakterin erkek karaktere göre daha öne çıkmasına ve hatta
bir çok bakımdan daha baskın olmasına bayıldım...
bu tarz da alışa gelmiş olduğumuz gibi Connor'da baskın bir tip ama Elle pabuç bırakmadı ona ;)
ne istediğini, nasıl istediğini hep bildi...
evet onun da Connor'ın gücüne, ilgisine ve şefkatine ve deee yönlendirmesine ihtiyacı vardı...
ama bunu Connor'dan gücü ve dayanıklılığı ile istemeden ya da yumuşak başlılık göstermeden almayı başardı...
Elle bu kadar zor ve güçlü olduğu için aşkları da pek bir kavgalı gürültülüydü tabi...
yazarın aşkları ile ilgili anlatımında en çok bu kısmı sevdim...bu kadar kısa zamanda tanışıp ta
çok iyi anlaşmak,kavga ya da anlaşmazlık olmadan bir arada kalmak fazla masalsı oluyor...
birbirleri hakkında bilmediklerini öğrenmek hata şok olacak kadar şaşırmak çok normaldi...
yazar bize bunları son derece romantik ama yine de akla mantığa uygun bir dille anlatmış...
Connor'ın 30 yaşında bu kadar zengin bir ceo olmasını bile gayet gerçekçi bir çizgide tutmuş...
bu da benim çok hoşuma gitti...
çünkü bu tarzda okuduğumuz kitaplarda yahu bu herif otuz yaşına basmadan bu kadar zengin olmayı nasıl başardı sorusu hep aklımın bir köşesinde olurdu ;)
yazarın gerçekliğe yakın lakin yine de masalsı anlatımı ile güzel bir kitaptı...
ikilinin birbirlerine olan desteğini,geçtikleri acılı süreçte nasıl da ayakta kaldıklarını,
bir yandan kırılırken bir yandan daha da sağlam bir ilişki kurduklarını okumak çok keyifliydi...
veeeee!!! en önemli husus ise bence bu kitapta yazarın cinselliği tam dozunda hiç rahatsızlık
vermeyecek kıvamda bırakmış olması...
abartılı cinsel içerik okumayı sevmeyen aşk romanı sevenler bence bu kitabı kaçırmamalı!!!!
hem zengin ceo'lar ve onlara aşık hatunlar hakkında güzel bir kitap okuyup, hemde cinsellikte
düşük bir dozu tercih edenlere ilaç gibi gelecek bir kitap bu :)
ben sevdim...
devam edeceğim seriye...
tavsiye de ediyorum....
şu sıcak günlerde keyfe keyif katacak bir kitap...
okuyun anacım :)
Buradaki yorumlayan arkadaşlara katılıyorum.konusu çok ama çok güzel bir kitap.yalnız olaylar o kadar çabuk gelişiyor ki nasıl yani diyorsunuz.Ellery ile Connor birbirlerine çok çabuk aşık oluyorlar ve aralarındaki duygu yoğunluğunu pek hissedemedim.Özellikle sonuna doğru yazar ne yapmaya çalışmış anlamadım.Her şey hızla oldu bitti.Bu yüzden puanlamada kararsız kaldım.8 vermeyi düşündüm ama türünde bundan daha iyi kitaplar okuduğum için 7 :)
Sevgilisi tarafından terk edilen Elle ve tek gecelik duygusuz ilişkilerin adamı Connor arasında geçen duygusal bir kitap. 1 günde okudum bitirdim, aslında basit, sonu tahmin edilebilir gibi görünse de beni şaşırtmayı başardı. Seri olduğunu görünce üzüldüm, kesin sonu berbat bir yerde bitecek ve ben şekeri elinden alınmış çocuk gibi kalacağım derken yazar beni yine şaşırttı. Güzel bir kitaptı. Keyifle okudum. Connor'ın çenesini kimi yerde tutamamasından dolayı dövmek istediğim yerler oldu onu, ama sonunda eşşekliğini anlayıp Ellery'e kendini hep affettirebildi.
"Vücuduma iğnenin girişi en kolay kısmıydı. Vücudum içten dışa yanmaya başladı. Yatağın çarşaflarını yumruklarım beyaza dönene kadar sıktım. Beni tutmasını istesem de Connor'a bakamazdım. İnatçıydım ve bunu kendi başıma yapmak istiyordum. İkinci enjeksiyon tenimi deldiği anda acıdan bağırmaya başladım. Vücudum dinmeyecek bir ateşle kavruluyormuşum gibi hissediyordum. Siktir et, ona ihtiyacım vardı. Elimi uzatarak ona baktım ve anında yanımdaydı. Kollarını bana dolayıp beni alnımdan öperken gömleğine elimden geldiğince sıkıca tutundum. "Tanıştığım en inatçı insansın".
Ellery Lane yirmi üç yaşındadır. Annesi kanserden ölmüş on altı yaşındayken de ona kanser teşhisi konmuştur. Babasının annesi içinde yaşadığı aynı acıyı tekrar yaşamasına katlanamayıp bileklerini kesmiştir. Ama babası ilk kez eve erken dönmüş onu kurtarmıştır. Bir yıl kemoterapiden sonra hayatına devam etmiştir. Alkolik babası da on sekiz yaşındayken içtiği gecelerin birinde kendi kusmuğunda boğularak ölmüştür. Bütün hayatını annesinin ölümünü atlatamadığı için sürekli sarhoş olan babasına bakarak geçirdikten sonra insanlara yardım etmek onda alışkanlık haline gelmiştir. Aş evinde gönüllü olarak sürekli çalışır. Üniversite de iken erkek arkadaşı Kyle ile tanışmıştır. Sevgilisi iş bulduğu içinde New York'a taşınmışlardır. Müzik şirketinde yarı zamanlı bir işte çalışıp bir galeri için resim yapar. Dört yıldan sonrada sevgilisi biraz ara vermek istediğini söyleyerek onu terk eder. Yalnız kalmaktan korktuğu için arkasından yalvarır ama sevgilisi gider. Küçük bir depresyondan sonra kabuğundan çıkıp yaşamaya karar verir. Arkadaşının belki beyaz atlı prensinle karşılaşırsın diye çıkardığı kulüpte bir çiftin kavga ettiğini görür. Kadın tokat atıp gider ve etkileyici bulduğu bu bay yakışıklıyı içkiyi çok kaçırıp kulüpten atılırken görür. Ayakta duramayan yakışıklının evine gidemeyeceğini düşünerek evine götürür. Connor Black ile böylece tanışmış olur. Connor kusunca kıyafetlerini çıkarıp yatırır ve yanında uyuyakalır. Sabah kahve ve akşamdan kalmalığa iyi gelecek bir tarif yaparken Connor onu yatıya kalmama kuralını bozan misafirlerden sanar. Ertesi günde bir not gönderir ve teşekkür için insanların girebilmek için aylar öncesinden rezervasyon yaptırdıkları bir restorana yemeğe davet eder. Şoförü gelip alacaktır. Elle erkeksiz yaşamaya karar vermiştir. Connor kaba,otoriter ve kadınlara saygısı olmayan biridir. Fakat o restorana gitmek istediği için kabul eder ve gider böylece arkadaşlıkları başlamış olur.
Connor Black şirketlerinin CEO'sudur. Babasının şirketini yirmi sekiz yaşında eline alan otuz yaşında bir mega milyonerdir. İlişki olayına karşıdır. Her istediğini elde eder ve ne isterse onu yapan biridir. On sekiz yaşındayken terk ettiği kız arkadaşı intihar etmiş ve onu sorumlu tutmuştur. Ondan sonra hiçbir kadına aşık olmayacağına,duygusal bir ilişki yaşamayacağına yemin etmiştir. Kadınlarla birlikteyken hiçbir şey hissetmez,onları kullanıp terk eder.
Connor emirlerine karşı gelen küçüklüğünden beri yemediği dondurmayı,asla yemeyeceği sosisliyi,pizzayı yediren,yalın ayak yolda yürüyen,gece vakti kumsalda peşinde koşturan,kendisi sürekli sinirlendiren Elle'i çok istediği halde karşı koymaya çalışır.Diğer kadınlara davrandığı gibi davranmaktan korkar.Elle farklıdır. Daha önce hissetmediklerini hissettirir. Gece gündüz tek düşünebildiği odur. Elle'nin ise kaba,kontrol manyağı,kendini beğenmiş olarak gördüğü Connor teyzesi ve eniştesi ölünce onu kollarında teselli eder,tek kalmasına izin vermez,yaralanınca koşup yalnız bırakmaz,cenazeye götürüp hep yanında olur. Onun yanında daha ilk andan kalbine hakim olamaz,nefesi kesilir. Arkadaşını hemen kıskanmaya baslar ve çok geçmeden aşık olur. Arkadaşlıktan sonra ilişkileri başlar Connor onun sonsuzluğudur. Connor'un ise Elle için yapamayacağı şey yoktur. İstemesi yeterlidir fakat mutlulukları kısa sürer. Elle'nin barışmak isteyen sevgilisi ortaya çıkıp Elle'nin kanser olduğunu ve tedavi olmadığını söyleyince Connor deliye döner. Sevdiği,hayatını geçirmek istediği kadının öleceğini öğrenir onun yüzüne bile bakmak istemez ve ayrılık gelir. Fakat sevgisi ağır basar tedavi sürecinde hep yanında olup onunla birlikte ağlar,acı çeker ve sonunda atlatmayı başarırlar.
Kitabı Elle'nin bakış açısı ile okuyoruz ama keşke Connor'da olsaydı. Elle'nin güçlü oluşu,inatçılığı,farklı halleri,baskın Connor'a ezilmeyip ondan daha baskın olması çok güzeldi. Connor'un sevgisi Elle'nin resimlerini üç katı fiyatına alıp o yanında olmadığında kendisini ona yakın hissetmek için odasına asması,bileklerinde ki izlerin
neler atlattığını ona hatırlattığı için üzülmesi. Elle'nin bu izleri kapatmak için sol eline Connor diğerine sonsuzluk sembolü dövmesi yaptırması çok güzeldi.Arkadaş oldukları dönemde yaşadıklarına ayrı sonrasında yaşadıklarına ayrı bayıldım harikaydı.
Konu güzel olmasına rağmen çok hızlı gelişiyor.Sık sık kavga etmeleri . bazı yerlerin üstün körü geçişleri ile çerez oldu...