1950 lerin sovyet rejimi ve nazi zulmünden sonra doğu avrupa ve rusyada yaşanan yıkımları ve sonucunda halkın yeniden toparlanma çabalarını kendi gözünden anlatmış...
Marquez’in 1950’lerde Demir Perde ülkelerine yaptığı seyahatin güncesi. Yazarın bizzat yerinde gözlemlediklerini o renkli üslubuyla aktarmış olması bir yana, tarihsel olarak da yerinde yapılmış bu gözlemler çok önemli. Doğu Almanya’dan Sovyetler Birliği’ne kadar gezdiği ülkelerin savaş sonrası durumları, insanların günlük dertleri, sistemlerin pratik hayattaki karşılığı oldukça dikkat çekici. Sadece gezi kitabı olarak bakıldığında yol maceralarını, eğlenceli yorumlarını ve aksilikleri samimiyetle paylaşması okuyucu ile aynı trende yol alıp karşılıklı sohbet ediyormuş hissi veriyor. Diğer yandan, geçen zamanla birlikte yazarın ne kadar isabetli tespitler yapmış olduğu da fark ediliyor.