Konusu çok ilginç ve sürükleyiciydi. Ancak yayınevi kaynaklı çok fazla yazım hatası vardı. Ayrıca 2 kitaplık bir seri olmasına rağmen ikinci kitabın çevirisinin yapılmaması eksi puan benim gözümde.
‘Dedi Musti dedi öteki’ şeklindeki anlatımına takılmayıp okursanız çok beğeneceğinizi düşündüğüm bir hikaye.
İnanılmaz, tam bir zeka ürünü, harika.
Devamını dört gözle bekliyor olacağım.
Yalnız o nasıl facia bir çeviri/redaksiyondu. Yazım yanlışları kitabın güzelliğine gölge düşürememiş olsa da mükemmelliğini etkilemiş.
Ya neden nasıl biterrrrr !!!
İkinci kitap bir an önce çıksın ama ben ölürüm bu meraktan .
Konusu olsun karakterler olsun çok iyi işlenmiş bir kitap .hikaye çok güzel bir kere ,özel güçleri olan insanların normal insanlardan izole yaşaması ve addie'nin kendi geleceğine dair olacakları görme yeteneği yazar tarafından çok güzel anlatılmış.
Addie ne yaparsa yapsin gelecekte olanlari değiştiremez ama onlara farklı bir yön verebilir. Bu yüzden kitap çok güzel bir yerde kaldı. İkinci kitabı gerçekten sabırsızlıkla bekliyorum :)
OKUYUN KESİNLİKLE ;)
İki kitaplık bir serinin ilk kitabı olan Dönüm Noktası, okumaya başlarken tedirgindim ama başladıktan sonra nasıl bitti anlamadım.
İki farklı gerçekliğin aynı anda yaşanışını okuyoruz. Kurgusu değişik, etkileyici, akıcı okurken hop oturup hop kalktım. Okurken hangisi gerçek hangisi yaşanması olası bir gerçeklik arada karıştırmadım değil ama yine serinin ikinci kitabının hala çıkmamış olmasına üzüldüm. Öyle bir yerde bitti ki Addie ve Trevor’un hikayesi nasıl sonlanacak merak ediyorum
İlk kitap çıkalı neredeyse beş yıl olmuş ama umarım hyperion yayınları serinin ikinci kitabını da çıkarırlar.
---------------
#alıntı
Okuldan sonra telefonumu çıkarıp Trevor’ı arıyorum.
“Alo?” diye cevap veriyor.
Yatağımın ucunda oturuyorum. “Zombi avcısı ilanı için arıyorum,” diyorum.
Trevor, “Hemen başlayabilir misiniz? Anlaşılan hayatım tehlikede,” diyor.
“Peşinize düşen zombiyi tarif edebilir misiniz?” diye soruyorum.
Trevor “Hımm,” diyerek biraz düşündükten sonra, “İngiliz aksanıyla konuşan çok yaşlı bir adam. Keçisakalı olabilir ve yanında kesinlikle son derece kalın ve sıkıcı bir kitap taşıyor. Bu kitabı çürümekte olan ellerinin arasından çekip alarak onu tekrar ölene kadar dövmek için kullanabilirsin. Veya belki ona kitabı okumak da işe yarar,” diye cevap veriyor.
İlle de kitaplardan hoşlanmadığını dile getirmesi gerekiyor. “Sıkıcı mı? Ben de gerçekten kalın olan kitaplarımdan birini alıp ona katılabilirim,” diyorum.
“Hayır olamaz, yoksa az önce zombi avcımı elimden mi kaçırdım?” diye soruyor.