Aşkının peşinde bir yeniçeri, kimliğini arayan bir İtalyan seyyah ve bütün dünyanın kaderini değiştirmek üzere olan genç bir sultan... İstanbul'un fethinin savaş, aşk ve macera dolu romanı.
Şu an okumakta olduğum ve çekinmeden muhteşem olduğunu şimdiden söyleyebildiğim bir kitap.Genç bir yazarın mükemmel bir dille yazdığı tarih roman
10 üzerinden 10 luk bi kitap fatihi ve fethi mükemmel anlatan bu tarihi romanı alın ve okuyun bence....
624 sayfa bir tarih kitabı nasıl okunur?" gibi bir yargıya sahip olarak başladığım kitabı inanılmaz duygularla bitirdim.
Tarih kitapları ile arası iyi olmayan , yada tarih kitaplarını sıkıcı bulanları bile bir film,üstelik heyecanlı bir film seyrediyormuş hissine kapılarak okuması sağlıyor Beyazıt Akman.
Ana tema İstanbul'un Fethi ve fetih sürecinin alt yapısı olsa da kitabın içeriğinde Osmanlı dönemine ait çok güzel anlatımlarla bilgi sahibi olabiliyorsunuz.Dönemin giysilerinden ,yemeklerine ,eğitimlerinden ,sporlarına kadar her şey hakkında bilgi veriyor.
Üstelik kitapta en beğendiğim noktalardan biri de Osmanlı döneminde padişahların,vezirlerin,sultanların çocukluktan beri aldığı muazzam eğitimler. Her konudaki eğitime verdikleri önem etkileyici ve gurur verici.
Tarih okumayı sevmeyenlere bile tarih okuma keyfini yaşatacak çok sürükleyici bir kitap
Beyazıt Akman'ın okuduğum ilk kitabıydı ve farkında olmadan bir seriye başlamıştım. O kadar heyecan vericiydi sınav zamanlarına denk gelmesine rağmen elimden bırakamamıştım. Tarih ve aşkı beraber işleyen romanları sevenler için zevkle okunur bir kitap olduğunu söylemeliyim.
İstanbul'un fethi ile ilgili en akıcı yazılmış kitaplardan biridir bana göre. Sadece tek kişiye değil bir çok karakter yaratılmış olan kitabı kesinlikle tavsiye ediyorum Yazarının bu kadar genç olup bu kadar iyi bir iş çıkarması gençlerimizde gelecek var dedirtiyor.
İstanbul Fethini çok güzel bir biçimde anlatan bu eser okuduğum en
güzel kitaplardan biri...
eğer ilk defa alacaksanız bu kitabı, ilk olarak kaynakçasına bakın. tarihi romanların hepsi böyle olsa keşke diyeceksiniz eminim.
Fethi her açıdan anlatan bir roman,soluksuz okudum diyebilirim.Bir Fatih nasıl yetişir,bir Yeniçeri nasıl yetişir,bir savaş nasıl kazanılır cevapları ince ince işlenmiş.
Kesinlikle mükemmeldi. Osmanlı bu kadar güzel anlatılabilirdi. Kitabın kalınlığı ve ağırlığı gözünüzü korkutmasın. Hoşunuza gidecektir.
muhtesem! muhtesem! muhtesem!
osmanlı ve de fatih hakkında bir romandan fazlasını var bu kitapta. bazen bir belgeseli okuyosun sanki.. ecdada hayran kalıyorsun. gözlerini kapayınca orda olmayı umuyorsun. bilgilendirici, doyurucu, imrendirici bir kitap..
ben kitabı okurken sanki bir bardak suyu kana kana içiyor gibi hissettim. yazarın kalemine ve yüreğine sağlık. yası genc olmasına ragmen böyle büyük bir projenin altından hakkıyla kalkmıs. tebrikler!
İlk başta o kalınlık gözde büyüyo ama başladımı göz açıp kapayıncaya kadar bitiyo. ayrıca kütüphanenizde boş boş durdurmayın kesinlikle etrafınızdakilerein okumasını sağlayın derim
Kitap aslında İstanbulu'un Fethini anlatıyor fakat fetihten sonra pat diye bitiyor. Fatih Sultan Mehmed Han'ın çocukluğundan fethe kadar olan zaman çok ayrıntılı anlatılmış. Güzel de olmuş ama keşke Fetihten sonra da biraz devam etseydi
Biraz Osmanlı iyiydi de çevresi kötüydü havasına sahip olsa da ilk kitap olarak gayet iyi bir eser diyebilirim. İçerik olarak elden geçebilir tabi ki. Misal tarihi bir romanda yazarın birden bugüne dönüp notlarını derlemesi olmasaydı daha iyi olurdu. Ya da savaşın en kızıştığı anlarda zaman atlamasıyla savaş sonrasındaki dönemlerden parçaların araya girerek sürükleyiciliği sekteye uğratması. Bunun gibi kişisel zevke göre değişebilecek bir iki durum dışında akıcı bir roman. Albertini’nin hatıralarını naklettiği kısımlar daha çok hoşuma gitti diyebilirim. Özellikle kavram ve geleneklerin karşılaştırılmalı olarak aktarılması iyi düşünülmüş. Her iki taraftan da diğer kültüre yabancı olanlar için anlam karışıklığının önüne geçilmiş. Bir de araya giren kısımları saymazsak savaş bölümlerini beğendim. Kolaya kaçılmamış. Planlar, projeler, hazırlıklar, defalarca uğranılan yenilgiler... Açılış olarak iyiydi serinin devamı biraz daha derinlik içermeli.