Tam olarak nasıl anlatmam gerek bilemiyorum. İnsanın içinde ki ruhani yolculuk demek daha doğru olacak. Her ne kadar daha önceki yaşantıları hakkında kanlatılsa da. Reankarnasyon olayı biraz garip geliyor bana.Yao adlı tercüman kişinin anlattıkları ve yazarımızın anlattıkları hikayeler güzel olduğunu söylemeden edemeyeceğim. O'na ulaşmak için yapılan bir yolculuk...
Diğer kitapları kadar etkileyici bulmadım ama yine de insanı zamandan alıp uzaklaştıran, düşündüren bir kitap.
S*ktir et, ve Secret tan sonra okuduğum en saçma kitap. Kitabı BEĞENMEME nedenlerime gelince
1-Yazar, Simyacı dan sonra epey saçmalamaya başladı ve şu an eğer hala ekmeğini kazanabiliyorsa Simyacı adlı kitabı sayesindedir.
2-Reenkarnasyon olayına inanmamamdan dolayı beğenmemiş olabilirim.
3-Kitapta tasvip etmediğim olaylar içinde yer alan bir Türk kızı var. 21 yaşındaki bu kızın 59 yaşındaki yazarımızla yaşadıkları hoş karşılanacak cinsten değil.
4-Türk kızı -Hilal- nın Türklükle ve islamiyetle alakası olmadığını düşündürdüğü için beğenmemiş olabilirim.
5-Kitap sırf "kitap yazmış" olmak için kaleme alındığını düşünüyorum. Yıldızı sönmeye yüz tutmuş yazarın ufak çırpınışı olarak görüyorum.
6-Kitap, yazarın tren yolculuğunu anlatıyor, çok monoton bir yolculuk olduğunu düşünüyorum. Yani hiç bi aktivitesi olmayan sıradan bir yolculuk, yediklerini içtiklerini anlatmaktan öteye gidememiş, ben bile seyahatlerimde daha çok aksiyon yaşıyorum :)
7-Kitabı zaman kaybı olarak düşünüyorum, belki sonu iyi bitiyordur diye sonuna kadar okumuş olmama üzülüyorum.
8-Yazarın kitap ismini sırf dikkat çekmek için "Elif" koyduğunu düşünüyorum, Nedenlerine gelince Elif tüm islam ve Türk ülkelerinin -ki bu oldukça kalabalık bi nüfus olur- ilgisini çekecek ve çokça satılacak. Gerçekten akıllıca bir hamle.. (biraz da yabancı hayranlığımız var ya bizim ahh ahh..)
9-Ayrıca kaliteli bir yayın evi olan "Can Yayınları"ndan çıkmış olması da beni biraz yanılttı.
10-Son olarak kitap parasını kesinlikle hak etmiyor, para ve zaman israfından başka birşey değil.
Dipnot:
Kitabı beğenen arkadaşlara saygı duyuyorum. Zevkler ve renkler tartışılmaz.. (Kitabın kapak rengi de güzelmiş bak, yeni farkettim :))
Paulo Coelho'yu Simyacı kitabıyla keşfettim ve Simyacı tekrar okuduğum sayılı kitaplardan biridir.Bu romanından sonra yazarı takip ettim ve birkaç kitabını daha okudum ve Elif de bunlardan biriydi.Üzgünüm ama kitap vasatın üstünde bile değil.
Kitabı yazar faktörünün dışında,biraz da içinde bir Türk insanınında olması nedeniyle aldım ama sadece hayal kırıklığıydı.Kitabı sadece bitirmek için okudum.Akıcı ya da sonu merakla okunan bir kitap değildi.
Yazarın Rusya'yı baştan sona gezdiği (elifin tanımının bir reenkarnasyon olayı olması) ve bu ruhsal yolculuğunda, Türk kızı Hilal karşısına çıkıyor ve kendisine bu yolculukta eşlik eden sıradışı bir keman virtüözü olarak yerini alıyor.
9288 km’lik Trans Sibirya Mistik yolculuğunda krallığını arayan yazar eski hayatına elif’i bularak dönmektedir. Geçmişi ile hesaplaşması ancak bu şekilde mümkün olacaktır. Simyacı kitabı kadar da olmasa bile okunabilir kitaplar arasında.
Tanrı’yı bilen tarif etmeye yeltenmez, tarif eden Tanrı’yı bilmez. (syf;111)
Seni seviyorum çünkü, dünyadaki bütün aşklar aynı göle akan farklı ırmaklar gibidir. O gölde kavuştuktan sonra hepsi tek bir aşk olur, yağmur bereketi ile toprağa yağar.
Çok sevdiğim bir yazar olan Paulo Coelho bu kitabıyla beni hayal kırıklığına uğrattı. Antropoza girmiş bir erkekten notlar bana göre.
okumak için büyük bir istek duyduğum ama okuduğumda da yine aynı büyüklükte hayal kırıklığına uğradığım bir kitap ..
Hikayesi içime hiç sinmedi .Böyle bir yazardan böyle bir kitap benim için tam bir hayal kırıklığı..
Çok güzel başlayıp sonradan noluyoruz ya dediğim bi kitaptı. Yarım bırakmak zorunda kaldım..
adı ile dikkatimi çekip biran önce gelsede okusam dediğim fakat hayal kırıklığı yaşadığım kitap...
Yazar bu sefer bir değişiklik yaparak kendi anılarından oluşan bir kitap yazmış. Genel olarak yazdıklarını sevsem de Elif şu an için en az beğendiğim 2. kitabı oldu. Okurken çoğu yerde sıkıldım.
Paulo Coelho'nun yine bir kendini bulma üzerine yazdığı roman. Reankarnasyon ile ilgili kısımları beni rahatsız etmedi. Aksine yazarın eskiden kırdığı, zarar verdiği insanlardan af dileme çabasını bende kendi hayatımızda kırdığımız insanlardan af dilemeliyiz ancak böyle huzurlu bir hayat yaşayabiliriz şeklinde yordum. Yapılan olumsuz yorumlardan dolayı okuyup okumamakta tereddüt etmiştim. Şimdi okuyunca en azından vakit kaybı bir kitap değil diyebilirim.