Eşleşme (Eşleşme, #1)

En Son Değerlendirmeler

10 puan

http://kitaphayvaniningunlugu.blogspot.com/2012/08/kitap-yorumu-matched-ally-condie.html

Cassia'nın dünyasında her şeye Society (bir tür otorite kurumu) karar veriyor. Ne yiyeceğine, nerede çalışacağına, ne giyeceğine, kiminle evleneceğine; hattâ ne zaman öleceğine bile.

Ally Condie'nin Matched üçlemesi genç yetişkin / distopya türünün en güzel örneklerinden biri. Öncelikle aksiyon bakımından - en azından ilk kitapta - zayıf olduğunu söylemeliyim. Fakat ben çok da aksiyon seven bir tip değilim. Daha çok kitabın verdiği mesaja ve işlediği duygulara odaklanırım. Matched, bu ikisini bana çok iyi yansıttığı için kitaba karşı negatif olmam imkânsız.

Son zamanlarda kitaplarıma, pek çok okur gibi, en çok gece uyumadan önce vakit ayırır oldum. Bunu belirtmemin nedeni: Eğer bir kitabı uykuya dalana kadar düşünüyor ve uyanır uyanmaz devam etmek için elime alıyor isem o kitap beni etkilemiş demektir. Yani gerçekten iyi bir kitaptır o. Matched'da bu tür kitaplardan biriydi. Hattâ iki buçuk güne yakın bir zamanda bitirdim. (ki bunu her gün 6 bölümlük dizi izlerken yaptım.) Bitirir bitirmez ise daha fazla olmasını diledim.

Cassia Reyes; on yedi yaşına yeni basmış, ailesiyle birlikte yaşayan, bir erkek kardeşi olan, toplumun sıradan üyelerinden biri. Her gün İkinci Okul dedikleri ve kendi yaşındakilerin gitmek zorunda olduğu okula gidiyor, bununla beraber geleceği için artı bir işte çalışmak ve Society'nin onun için sunacağı aktivitelerden birine katılmak zorunda. Sanırım bu kısımda Cassia'nın uymakla yükümlü olduğu düzeni biraz daha açmakta yarar var.

Ally Condie'nin yarattığı distopik dünya gerçekten katı kurallar içeriyor. Başta da bahsettiğim gibi günlük hayatta dahi yapılan her şeye Society karar veriyor. İnsanlar bu kurallara uymak zorundalar, yoksa Aberration adı verilen, toplumun daha alt bir sınıfına düşürülüyorlar.

Cassia, tüm bu kuralları ve dayatmaları normal karşılayacak kadar toplumun içinde büyümüş. Ama onun için Matching Banquet, yani eş seçimi için gençlerin katılmaları gereken tören, yaklaşıyor. Cassia, her genç kız gibi tören için oldukça heyecanlı. Ziyafet günü gelip çattığında dev ekranda Cassia'nın resminin yanında en yakın arkadaşı Xander'ınki beliriyor. Bu herkes için alışılmadık bir durum, çünkü Matching Banquet'te genelde eşler uzak eyaletlerden seçiliyor.

Ziyafet sonunda, Cassia'ya içinde Matched, yani eşi, Xander'i daha iyi tanıması için bir mikrokart bulunan gümüş bir kutu veriliyor. Cassia, eve gidip mikrokarta bakmak için kutuyu açtığında ilk başta doğal bir şekilde Xander'ın yüzü beliriyor ekranda. Ama sonra ekran kararıyor ve bir başka yüz bir anlığını beliriyor: Ky Markham'ınki.

Ky da, tıpkı Xander, gibi Cassia'nın çocukluk arkadaşı. Fakat o her zaman diğerlerinden farklı bir çocuk olmuş. Çünkü o bir Aberration. Teyzesi tarafından evlatlık edinilmiş Ky'ın geçmişi kitap boyunca yavaşça aydınlanıyor. Zeki, duygusal ve masumluğuyla Ky son derece etkileyici bir karakter.

Kitapta en çok hoşuma giden kısımlardan biri şiirlerdi. Büyükbabasının Cassia'ya ölmeden önce gizlice verdiği, yok olmuş olması gereken, Dylan Thomas'ın "Do Not Go Gentle Into That Good Night"ı gerçekten müthiş bir eser. Ve bir de Ky'in geçmişiyle ilgili çizdiği resimler var. Onları da yazar sayesinde rahatlıkla zihninizde canlandırıyorsunuz.

Cassia ve Ky arasında usulca büyüyen "yasak" aşk kitapta önemli bir yeri kaplıyor. Bu kısımlar beni hazırlıksız yakaladı. Ally Condie bu duyguyu okura yansıtmayı çok iyi başarmış. Kitapta bu ikili arasındaki ilişki git gide güçlenirken Cassia'nın değişimine de tanık oluyoruz. Eskiden her şeyi normal karşılayan ve baskıyı sorgusuz sualsiz kabul eden Cassia, Ky sayesinde otoriteye karşı koyulması gerektiğinin farkına varıyor.

Her şeyin Society tarafından ayarlandığı bu dünyayla gerçek dünyayı ister istemez karşılaştırıyorsunuz. Elbette "ne kadar özgür olduğumuzun" ayırdına varıyorsunuz Matched sayesinde. Bence bu roman için oldukça büyük bir takdir sebebi.

Kısaca, Matched beni hem etkileyen, hem düşündüren, hem de duygulandıran bir kitap oldu. Kitap, Tudem Yayınları tarafından ülkemizde yayınlanacak. Sanırım yakın bir zamanda çevirisinin bittiğine dair bir bildirim gelmişti. Raflarda yerini aldığında blogda bunu duyuracağıma emin olabilirsiniz.

Finali Ky'ın Cassia'ya yazdığı mektupla yapmak istiyorum:

“Cassia,
I know which life is my real one now, no matter what happens. It’s the one with you. For some reason, knowing that even one person knows my story makes things different. Maybe it’s like the poem says. Maybe this is the way of not going gentle.
I love you.”

Profil Resmi
6 puan

Kimi kısımlarında 1984 kitabını hatırlattı ama onun kadar sürükleyici değildi.Sonu hariç çok düşük bir tempoda ilerledi.

10 puan

Valla güzel başladı. Böyle giderse notum yükselecek:-)
Uff /başlamamla bitirmem yarım gün sürdü okumazsanız çok şey kaçırırsınız benden söylemesi:-)
İkincisi de şimdi çıkmak bilmez ki...

11 yıl, 6 ay
Profil Resmi
7 puan

Güzel bir distopya örneği olmuş, devamını bekliyorum kesinlikle

7 puan

Sonunda kitabı bitirebildim. Sonunda dememin sebebi kitap kötü olduğu için değil, zaman bulamadığımdan kaynaklanıyor. Normalde bir kitabı bu kadar süre bekletmekten hiç hoşlanmam ama okul yüzünden elime bir türlü alamıyordum. Bir yandan ne olacak diye merak ediyorum bir yandan da sınava çalışmam gerekiyor... zorlu zamandı bunlar. Kitabı sürekli bırakmak zorunda kalmama rağmen en son ne olmuştu diye düşünmedim hiç çünkü hemen konuya bağlıyor ve nerede olduğunuzu anlıyorsunuz. Başta anlatımı biraz hoşuma gitmemişti ama sonra hoşlanmaya başladım ve iyi ki anlatım bu şekildeymiş dedim :D İkinci kitap için sabırsızlanıyorum. Son olarak da bu kitabı okumamı sağladığı için Tuğçe Ablaya çok teşekkür ediyorum, iyi ki böyle bir etkinlik düzenledi de bu kitabı okudum :)

10 yıl, 11 ay
7 puan

Öyle uysalca gitme o güzel geceye.
İhtiyarlık yanmalı, coşmalı günün sonunda;
Hiddetlenmeli, ışığın ölümüne, hiddetlenmeli.
Bilgeler ömrün sonunda bilseler de karanlığın haklı çıktığını
Onlar sözleriyle hiç şimşek çakamadıklarından,
Öyle uysalca gitmezler o güzel geceye.
dylan thomas

Şiir kitaba o kadar uymuş ki, eklenecek başka bir şey bırakmıyor.

7 puan

Gerçekten ilginç bir konusu olan bir kitap. Okurken yer yer 1984'ü düşündürttü bana bir çok açıdan. Başarılı bulduğum sakince ilerleyen bir kurgusu var. İnsana bir çok şeyi sorgulatıyor. Tavsiye ederim.

7 puan

Öncelikle belirtmek isterim ki yavaş,durgun bir kitaptı kendileri.Benim için bir sorun olmadı ama yorumlarına baktığım çoğu kişi açıkcası pek beğenmemiş.Ama ben beğendim diyebilirim şimdilik.

Bu kitabı epeydir okumak istiyordum,kısmet bugüneymiş.Bana göre yazar gerçekten duygularını ön plana alarak yazmış bu kitabı.Kitabın kurgusu hoşuma gitti.Ama biraz aksiyon olsaymış keşke de demedim değil.Çünkü bence bir distopya türündeki kitap aksiyon barındırmalı.Bana katılanlar el kaldırsın

Kitaptaki kullanılan kipe bazı yerlerde takıldım.Şimdiki zaman kipiyle yazılan kitaplara bir türlü kanım ısınamıyor nedense.

Konusu hoşuma gitti gerçekten.Kitap ağır ilerliyor da olsa bana okutturdu.Belki şu son günlerde olan kitap okuyamama problemimi gıcık etmek için bünyem tarafından yapılmış bir atak da olabilir,bilemiyorum.Acaba doktora mı görünsem ne?

Ana karakterimizin yaşadığı toplum gerçekten çok katı.Ne zaman evleneceğinden,kiminle evleneceğinden,hangi yaşta ilk çocuk yapabileceğinden,hangi yaşa kadar çocuk yapabileceğinden tut ne zaman öleceğine kadar her şeyini Toplum belirliyor.Tabi kitabın ilk başlarında hiçbir karakter sorgulamıyor bu durumu.Tabi Ky hariç...

Ky Markham.Bir yakışıklı kitap karakteri daha Ama ben bu kitapta Ky'ın yakışıklığından değil de davranışlarından,düşünce şeklinden çok etkilendim.Tam bir gizli kutu bu çocuk.Bir sürü acı çekmiş evlat edinilmeden önceki yaşantısında.Ailesinin ölümüne tanık olmuş ve kendinden 'iki hayat' olarak bahsediyor.

Xander'da ne kadar yakışıklı olsa da maalesef benim gözümde ikinci plana düştü.Yanlış anlaşılmasın davranışlarında problem yok ama bana onu tutmam için gerekli duyguları veremedi.Nedense onun Cassia'nın en yakın arkadaşı olması gerektiğine inanıyorum.

Cassia Reyes,sevdiğim bir tasnifçi olarak yerini aldı Sevdim çünkü; Ky'a değer veriyor,sözünde durabiliyor ve kararlı bir yapıya sahip..

Bu arada aklıma gelmişken söyleyeyim,içindeki şiirlere bayıldım.O şairlerle de tanıştırmış oldu bizi yazar.Bu yüzden teşekkürler

Aslında kitap hakkında pek net kararlara sahip değilim.Bazı yönlerini sevdim,bazı yönlerini sevemedim.Anlayacağınız gece gece kafamı karıştırdı Ally Kararımı ikinci kitaba saklıyorum bakalım nasıl devamı gelecek bu serinin.

Yorumuma bakıp içinizden ne geçiyorsa onu yapın yani merak ettiyseniz okuyun derim.Kesinlikle okuyun diyemiyorum maalesef çünkü sonra bana 'Neden vaktimi çaldın? Okumuyom bi daha yorumlarını' diyebilme ihtimalinizde olabilir.

8 puan

içindeki şiirlere bayıldım özellikle de bu şiire

Öyle Uysalca Gitme O Güzel Geceye - Dylan Thomas

Öyle uysalca gitme o güzel geceye.
İhtiyarlık yanmalı, coşmalı günün sonunda;
Hiddetle, hiddetle köpürmeli ışıgın soluşuna.

Bilgeler ömrün sonunda bilseler de karanlığın haklı çıktığını
Onlar sözleriyle hiç şimşek çakamadıklarından,
Öyle uysalca gitmezler o güzel geceye.


Gönlü yüceler ki, son bir kez sallarken ellerini ve ağlarken yana yakıla
Ufak hayırları ışıl ışıl raks edebilirdi diye yemyeşil bir koyda,
Hiddetle hiddetle köpürür ışıgın soluşuna

Vahşiler ki, yakalayıp türküler düzen güneşe havada
İş işten geçip anlayınca bu yaktıkları güneşin batışına
Öyle uysalca gitmezler o güzel geceye

Mezarcılar ki, yanı başındaki ölümün, görünce körleten bir nazarla
Akan yıldızlar gibi parlayıp neşe saçabildigini kör gözlerin,
Hiddetle hiddetle köpürür ışıgın soluşuna


Ve sen babacığım, o kederli tepenin başında,
Yalvarırım lanetle, kutsa beni şimdi kızgın gözyaşlarınla.
Öyle uysalca gitme o güzel geceye.
Hiddetle hiddetle köpürür ışıgın soluşuna

geri ileri