yazarın kış bahçesi, ateş böceği yolu gibi kitaplarını okuyanlar için vasatın biraz üstüne bir eser bence
klasik kristin hannah kitabı.bu kadının nasıl yazdığından eminim aldım ve okudum..sonunda ağlamadığım ilk kristin hannah kitabı ama bunun nedeni diğerlerinden kötü olması değil..film gibi bir kitap yaşandı bitti diyorsun hopp başka bi olay geçiyor başlarından sende onlarla sürüklenip duruyorsun.
Kristin Hannah'ın Türkçe'ye çevrilen tüm kitaplarını okudum.Favorim "Kış Bahçesi" olduğu için 9 puan veriyorum.Yine yüreklere dokunmuş yazar.
klasik kistin hannah kitaplarından. arkadaşı olmayan, okulunda mutsuz ergen gençler, ailesi ve kocası ile sorunlar yaşayan kadınlar...ama sonu genelde mutlu biten kitaplar. tarzına alıştığım yazarın bu kitabı çok farklı gelmedi açıkçası. yazım tarzını seviyorum. sadece kitapta savaşa giden amerikan askerlerini fazlasıyla kahramanlaştırması hoşuma gitmedi.
Hannah'ın çok hatrı var diyerek ancak bir şeyleri toparlayabiliyorum. Şimdi karakterlerin duygularını o kadar iyi anlatıyor ki, neyi neden yaptıklarınız sürekli bir anlayış içerisine giriyor insan. eh, bu açıdan bakınca gayet güzel, konu güzel ben sadece savaş kısmına takıldım. Ve diğer kitaplarına göre - Kış Bahçesini saymıyorum - azıcık yavaş ilerleyebiliyor kimi zaman. Kış Bahçesi Hannah listemin en sonunda olduğu için onunla mukayese etmiyorum.
Herzamanki gibi Kristin Hannah hikayesiyle insanları yakalıyor ve beni aglatmayı başardı; Ben Kristin Hannah'ı severek keyifle okuyorum ve bana hikayesiyle sunduğu duyguları yaşıyorum. Sizde seveceksiniz ve yasayarak okuyacaksınız diye düşünüyorum:))
http://kralicekitap.blogspot.com.tr/2014/12/kitap-yorumu-evden-cok-uzakta-kristin.html
Bu kitap hakkında söylenecek o kadar çok şey var ki... İnanın hangisinden başlamalıyım bilmiyorum. Kristin benim için çok özel bir yazardır. Bu okuduğum dördüncü kitabı ve hiçbirinde beni hayal kırıklığına uğratmadı. Her kitabında, her karakterini ayrı ayrı sevdim ve bittikten sonra günlerce etkisinden çıkamadım. Evden Çok Uzakta'da adeti bozmayarak, yine aynı etkiyi yarattı.
Kitabımız, Jolene ve Tami adındaki iki askeri pilotun Irak'a savaşa gönderiliş öncesini, savaş sırasında ve savaş sonrasında yaşadıklarını konu alıyor. Ailelerini geride bırakmak zorunda kalan bu iki kadın için hayat ciddi anlamda zorlaşıyor. Özellikle Jolene için her şey çok daha zor. Kocası Michael ile araları geri dönülemeyecek bir şekilde bozuk ve o çocuklarını aile içi sorumluluğu hakkında hiçbir şey bilmeyen kocasına emanet edip gitmek zorunda...
Michael'ı başta hiç sevmemiş olsam da zamanla, asıl olması gereken insana dönüşmesinin ardından sevmeye başladım. Özellikle o mahkeme sahnesinde Jolene gibi benim de kalbimi çalmayı becerdi. Jolene ve Michael'ın ilişkilerinin gidişatını izlemek mutluluk vericiydi. Eğer aksi yönde devam etseydi, o kadar olayın arasında insan çıldırırdı.
Ve Jolene... Kesinlikle çok güçlü bir kadın. İçten içe ne kadar kırık dökük olsa da her zaman bir şekilde hayata tutunmanın yolunu bulmuş. Ama son yaşadığı şeyler o kadar ağırdı ki... En dibe battığı anda bile sürekli 'ben olsam bu
kadarını bile yapamazdım' dedim.
O savaşın ortasında bile Tami ile olan dostlukları çok özeldi. Beraber geçen onca yıl, kurulan onca hayal...
Kitabı okurken o kadar çok yerde gözlerim doldu ki... Yaşamadığımız için savaşın ciddi manada ne demek olduğunu, nelere mâl olduğunu hiçbirimiz bilmiyoruz. Bilsek, görsel bile ertesi gün unutuyoruz.
Bu kitap her zaman ben de özel olacak çünkü en yakın arkadaşımın, en büyük hayali askeri pilot olmak. Her kelimesinde onu hatırladım.
Eğer, aile ve dostlukla ilgili şeyler okumayı seviyorsanız kesinlikle bu kitaba bir şans vermelisiniz.
Zaman zaman ağlatan bir konusu var... K. Hannah hissettirerek yazmakta başarılı...
Daha önce okuduğum, "Bir Tutam Gündüz, Bir Tutam Gece" kadar elimden bırakamadığım bir roman olmadı ama yine de başarılı...
Fena degil ama anlatimi bir tik daha yavan diger okudugum kitaplarina gore. Duygular gecmiyor okurken sanirim yazarin asina olmadigi bir konu olmasi yuzunden olabilir. Birde yasadigimiz cografyada geciyor olmasi olaylara yazarin gozunden bakmayi engelliyor. Savas kismindan bakinca elde kaliyor, michael ve jo acisindan bakinca da fazla duygusuz . Oyle iste. Bittigine memnunum. Neyse ki yazari okumaya bu kitaptan baslamamisim.