Füreya

Çok beğendim!

Füreya Koral'ın hayat hikayesini ilgiyle okuduğumu hatırlıyorum. Seramik deyince aklıma gelir hep.

Yine başarılı bir kadın yine akıcı ve etkileyici anlatımı ile Ayşe Kulin..

Ayşe Kulin'den nefis bir biyografik roman daha...

Kitabı çok beğendim.Füreya Koralın hayatını merak içersinde okudum.Kitap hiç bitmesin istedim.Yazarın çok akıcı bir dili var.Kalemine sağlık Ayşe Kulin

Füreya'nın başarıları hepimize bir umut ışığı olabilir. Sanatın hayat verdiği insanlardan.

Gerçek bir yaşamöyküsünden hareketle yazılan bu romanı ilk okuduğumda 15 yaşımdaydım, ve belleğimde gerçekten azme dair çok şey bıraktı... Belli bir yaştan sonra geç keşfetiiği yeteneğinin peşinden giden ve gerçek anlamda bu yetenek sayesinde hayata tutunan Füreya'nın kararlı, baskın öz yaşam öyküsü...

biyografik bir roman.

deniz tatilinde yanıma aldığım kitaplar bitince tatil arkadaşımdan alıp okuduğum bir kitap. ilginç ve sıradışı farklı şahsiyetler, farklı hayatlar hakkında az da olsa fikir sahibi oldum.insanın kendi kaderine hükmetmesi böyle bir şey herhalde

Güzel bir biyografi kitabı.Akıcı ve yalın bir dili var.

Her keze tavsiye ederim...

çok güzel bir yaşam hikayesi olabilirdi hırs entirika yaşama dair küçük bir kozmos tarihi ama olmamış

Keşke herkes okusa bu kitabı dedigim bir eser.

Ayşe Kulin'in harika anlatımıyla gerçekten yaşanmış bir roman.
http://biricitinyeri.blogspot.com/2013/08/fureya-ayse-kulin.html

Akıcı bir anlatımı vardı. Sıkılmadan okudum. Ama anlatılmayan şeyler vardı gibi geldi.

Harika!

Türkiye’nin ilk kadın seramik sanatçısı Füreya Koral’ın olağanüstü yaşamına bir bakış. O kadar dolu bir yaşam ki yoruma dayalı bir biyografi değil ansiklopedi olur. Öyle bir aileden geliyor ki ikinci eşi Kılıç Ali, dayısı Halikarnas Balıkçısı. Yani hakkındaki ne yazılsa okunacak bir yaşam. Ki yazarın asıl başarısı da ilgi çekici hayatları yakalamasında bence. Yine de bilmeyenlere tanıttığı hayatlar ve akıcı diliyle kendini okutturmasını biliyor.

Cumhuriyeti benimsemiş bir Osmanlı ailesi olarak Türk Sanatı’na müthiş katkılarda bulunan ailenin her bir ferdi ayrı kitap konusu olur aslında. Zaten Kılıç Ali ve Cevat Şakir başta olmak üzere odak noktası olan birçok şahsiyet var. Şüphesiz en ilgi çekici kısımlar ise Atatürk hakkında olanlar. Bu kadar iz bırakıcı bir hayatta böylesi bir aileden gelmenin etkisi yadsınamaz. Alınan eğitim, yetişilen ortam, ekonomik güç vs. hepsi yaratım gücünü ortaya çıkaran önemli detaylar. Yine de hepsinin üstünde yetenek var ki işte onu gerçekten varolmadığı sürece hiçbir şey ortaya çıkartamıyor.

Evet sürükleyiciydi, yurdumuzdaki ilk kadın seramik sanatçısı ile tanışmak keyifliydi. Sadece bu kadar..

mükemmel bir kitaptı herkes okumalı:)

Tam da yaşamak istediğim zamanda yaşayan görmek istediğim insanları gören hayatının bir kısmını yaşamayı çok isterdim.Her zamanki gibi Ayşe Kulin'in kaleminden dökülen çok etkileyici bir biyografik roman.Tavsiye ederim.

Çok severek okuduğum bir biyografi oldu. Bir kadının başarı öyküsünün her adımına tanıklık etme fırsatını yazarın yalın anlatımıyla yakalamış oldum.

Tavsiye ederim.

Füreya; Sanatoryum köşesinde tanıştığı seramiği hayatı boyunca evliliği ve hastalığını hiçe sayarak sarılmış. Bunun sonucu tabi bir sürü başarı ve ödüller almış bir seramik sanatçısı. Başarısı takdir edilen bir sanatçı olmasına rağmen, hiç bir şekilde tasnif etmediğim bir yaşam tarzı varmış.
Onun yerine biran kendimi koymak istedim; ama hayali dahi olsa o hayatı yaşamak beni kastı. Bence bu Dünyada etrafında seni seven bir ailen olmadan elde edilen başarı, başarı sayılmaz!...

Baştan sona severek okudum.

"Füreya" Türkiye'nin ilk kadın seramik sanatçısı Füreya Koral'ın hayatını anlatan biyografik bir roman. Füreya'nın hayatının yanında, onun hayatında yer alan pek çok kişinin de hayatlarından kesitler okuyoruz. Halikarnas Balıkçısı onun dayısı oluyor ki babasını öldürüşü, hapis hayatı, Bodrum yılları ve en son cenazesini (cenazesinde gözyaşlarımı tutamadım -zaten sulugözüm-), teyzesi Aliye Berger (ünlü gravür sanatçısı), yine teyzesi Fahrünisa Zeyit (ünlü ressam) ve en önemlisi Atatürk'ün hayatının son üç yılını okuyoruz.
Bütün bunların yanında bir ömrün nasıl hızla akıp gittiğini görüyoruz. Füreya üniversiteden mezun olunca öğretmen olmak istiyor ama önüne engeller çıkıyor. Hayatının akışından ancak 37 yaşında hastalanınca bir şeyler yapmaya fırsat buluyor ve ne yapabileceğini düşünüyor. 15 yıl su gibi akıp gidiyor. Ama hiç bir zaman geç değildir. O yaştan sonra başlıyor seramik sanatına. Aslında kitapları anlatmam ama zaten bu kitabın konusu biyografik olunca başka bir yerden çok daha fazlası öğrenilebilir benim anlattıklarımdan. İyi ki okumuşum :)

Ayşe Kulin'in okuduğum ilk kitabıydı, bence bu kadın sadece anı yazmalı, hayat hikayeleri yazmalı... Onda yakaladığım bu tadı başkasında yakalayamıyorum. Füreya'ya ise ayrıca hayran oldum.