Çok etkileyici, çok farkı, çok sarsıcı. Bu adam okuyucunun yumuşak karnına yumruk indirmeyi seviyor.
Bir chuck palahniuk klasiği olarak, biraz felsefi ve baya korkunç olarak algılanabilecek bir kitap. Korku romanı severlerin okumasını şiddetle tavsiye ediyorum.
Kurgusu bu kadar profesyonelce yapılmış başka bir kitap okumadım. Neredeyse her 20 sayfada bir "Hadi canım!" dedirtiyor insana. Zaman zaman şaşkınlıktan kalakaldım. Akıcı ve şaşırtıcı.
http://simdiduydum.blogspot.com/2014/01/gorunmez-canavarlar-kitap.html
Chuck iyicene saçmalamış mı yoksa yine yapmış mı yapacağını bir türlü karar veremiyorum.
İnsan ilişkilerindeki ve görüntüdeki yüzeyselliği sert bir şekilde eleştiren yazar, tüketim toplumundaki bireyselliğin can sıkıcılığını her sayfada işlemiş. Tek kelimeyle muazzam bir üslup.
''Sizin Tanrınız bir bahçenin ortasına bir elma ağacı koyar ve der ki 'Hey arkadaşlar ne isterseniz yapın, ama bu elmayı yemeyin.' Sürpriz sürpriz, elmayı yerler ve o da saklandığı çalının arkasından fırlayarak bağırır 'Yakaladım, yakaladım.'.Oysa yemeselerdi de sonuçta bir şey değişmeyecekti.''
''Niye değişmesin?''
''Çünkü eğer karşındaki, kaldırıma içinde tuğla bulunan şapkaları bırakmaktan hoşlanan bir zihniyete sahipse, gayet iyi bilirsin ki bundan vazgeçmez. Er ya da geç seni gafil avlar.''
O kadar dehşet vericiydi ki, bu dehşet ekseninde sürüklenmekten hastalıklı bir keyif aldım.
Hiçbir yerini tahmin edemediğim, insanı kendin geçiren ve bir o kadar ürküten harika bir kitaptı.
Chuck Palahniuk'un, fazlasıyla gerçekçi, çok doğru saptamaları olan ama çok zalim, bencil ve olumsuz fikirlere sahip biri olduğunu düşünürdüm. Bu kitap önyargımı değiştirdi. Evet, gerçekçi, eleştirel, sert, ama kesinlikle zalim ve bencil değil.
Dolu dolu bir kitap okudum. Şaşırtıcı, garip bir şekilde öğretici, düşündürücü ve eğlenceliydi. Ama özellikle gerçekçilikle, insanlara mahsus o naif ve varolup olmadığından hiç emin olamadığımız sevgi ve türevi duyguları bir araya bu kadar güzel ve bizim onu ikiyüzlülükle suçlamamıza izin vermeden bir araya getirmesi takdire şayan.
Bir Tarantino filmi gibi, sıklıkla zaman atlamaları yapıyor kitap, geri dönüp birkaç kısmı yeniden okumak zorunda kaldım bu yüzden. Ayrıca çok fazla rastladığımız yer, bölge, ilaç, marka isimleri, her ne kadar gerekli de olsa benim dikkatimin dağılmasına neden oldu. Bunlara rağmen, fazla uzun olmayan bölümleri, akıcı sayılabilecek dili ve sıradışı üslubuyla okumakta zorluk çekmeyeceksiniz.
Yazarın sahip olduğu ünü ve popüleriteyi hak ettiğini düşünüyorum. Okuduğum bu ilk kitabından sonra, kesinlikle daha fazla eserini okumak istediğim yazarlardan biri oldu kendisi.
kitabın kurgusunu beğenmedim.. anlatmak istedikleri şeyleri düzgün kelimelerle anlatamamaış sanki...ya da daha iyi anlayabilmek için amerikalı olmak gerekiyordu belkide...Boşuna para verip almayın derim..
chuck palahniuk kitapları ilk sayfadan esir alır ve bitene kadar size rahat vermez. bu da öyle bir kitaptı. ayrıca şimdiye kadar okuduğum kitaplar arasında arka kapak yazısı ile tam uyuşan bir kitaptı.
Nedense erkek yazarlar kadın karakterleri yazınca hep bir şeyler eksik kalıyor. Yüzeysel baştan savma geliyor bana hikayeleri. Belki de sorun bendedir ama ne yazık ki diğer kitapları kadar çok sevemedim.