Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı, yanılsamanın hüküm sürdüğü şu dünyada bize iyi ve doğru olarak dayatılanı değil de, kötü olduğu söylenerek bizden uzak tutulanı tercih etmek ne derece mümkündür? Chuck Palahniuk, bize yine roman olarak ulaşan bu üçüncü kimlik krizinde, aile ve toplumda var olan genel geçer davranış kalıplarının altında yatan gerçekliği evirip çeviriyor.Genç ve güzel manken Shannon mutlu olmak için her şeye sahiptir: Parlak bir kariyer, kitlelerin ilgisi, yakışıklı bir sevgili ve yakın bir dost. Ancak geçirdiği bir kaza yüzünün yarısını yok ettiğinde, görünmez bir canavara dönüşür. Hastanede tanıştığı, ameliyatla kadın olmaya hazırlanan transseksüel Brandy Alexander, ona geleceğini yaratabilmek için geçmişini silmesi gerektiğini, gerçek keşiflerin hep kaostan çıktığını öğretir. Bu süreçte Shannon, Brandy Alexanderla ve kendisini aldatan sevgilisi Manusla bir intikam yolculuğuna çıkacaktır. Kişisel ve toplumsal arızaların kol gezdiği, çağdaş bir çorak ülkede çıkılan bu yolculukta üçünün isimleri, kimlikleri ve geçmişleri her şehirde değişirken, okur da görüntüye, yüzeyselliğe odaklanmış bir dünyada aile, sevgili, arkadaş konumundaki insanlarla ilişkilerin sığlığına tanık olur.Palahniuk cinsiyet değiştirme operasyonlarının büyük ölçüde kolaylaştığı ve yaygınlaştığı bir çağda, cinsiyetlerin bile görüntüden ibaret olduğunu burguluyor. Bir yandan güzellik ve kimlik kavramlarına bakarken, tüketim toplumuna ve estetik operasyon kültürüne haşin saldırılar yöneltiyor. Üstelik bütün bunları okurunu adeta bir eğlence trenine bindirip baş karakterinin geçmişiyle bugünü arasında dolaştırarak ve şaşırtıcı bir finalle adamakıllı sarsarak yapıyor.
Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı, yanılsamanın hüküm sürdüğü şu dünyada bize iyi ve doğru olarak dayatılanı değil de, kötü olduğu söylenerek bizden uzak tutulanı tercih etmek ne derece mümkündür? Chuck Palahniuk, bize yine roman olarak ulaşan bu üçüncü kimlik krizinde, aile ve toplumda var olan genel geçer davranış kalıplarının altında yatan gerçekliği evirip çeviriyor.Genç ve güzel manken Shannon mutlu olmak için her şeye sahiptir: Parlak bir kariyer, kitlelerin ilgisi, yakışıklı bir sevgili ve yakın bir dost. Ancak geçirdiği bir kaza yüzünün yarısını yok ettiğinde, görünmez bir canavara dönüşür. Hastanede tanıştığı, ameliyatla kadın olmaya hazırlanan transseksüel Brandy Alexander, ona geleceğini yaratabilmek için geçmişini silmesi gerektiğini, gerçek keşiflerin hep kaostan çıktığını öğretir. Bu süreçte Shannon, Brandy Alexanderla ve kendisini aldatan sevgilisi Manusla bir intikam yolculuğuna çıkacaktır. Kişisel ve toplumsal arızaların kol gezdiği, çağdaş bir çorak ülkede çıkılan bu yolculukta üçünün isimleri, kimlikleri ve geçmişleri her şehirde değişirken, okur da görüntüye, yüzeyselliğe odaklanmış bir dünyada aile, sevgili, arkadaş konumundaki insanlarla ilişkilerin sığlığına tanık olur.Palahniuk cinsiyet değiştirme operasyonlarının büyük ölçüde kolaylaştığı ve yaygınlaştığı bir çağda, cinsiyetlerin bile görüntüden ibaret olduğunu burguluyor. Bir yandan güzellik ve kimlik kavramlarına bakarken, tüketim toplumuna ve estetik operasyon kültürüne haşin saldırılar yöneltiy... tümünü göster
O kadar dehşet vericiydi ki, bu dehşet ekseninde sürüklenmekten hastalıklı bir keyif aldım.
Hiçbir yerini tahmin edemediğim, insanı kendin geçiren ve bir o kadar ürküten harika bir kitaptı.
Chuck Palahniuk'un, fazlasıyla gerçekçi, çok doğru saptamaları olan ama çok zalim, bencil ve olumsuz fikirlere sahip biri olduğunu düşünürdüm. Bu kitap önyargımı değiştirdi. Evet, gerçekçi, eleştirel, sert, ama kesinlikle zalim ve bencil değil.
Dolu dolu bir kitap okudum. Şaşırtıcı, garip bir şekilde öğretici, düşündürücü ve eğlenceliydi. Ama özellikle gerçekçilikle, insanlara mahsus o naif ve varolup olmadığından hiç emin olamadığımız sevgi ve türevi duyguları bir araya bu kadar güzel ve bizim onu ikiyüzlülükle suçlamamıza izin vermeden bir araya getirmesi takdire şayan.
Bir Tarantino filmi gibi, sıklıkla zaman atlamaları yapıyor kitap, geri dönüp birkaç kısmı yeniden okumak zorunda kaldım bu yüzden. Ayrıca çok fazla rastladığımız yer, bölge, ilaç, marka isimleri, her ne kadar gerekli de olsa benim dikkatimin dağılmasına neden oldu. Bunlara rağmen, fazla uzun olmayan bölümleri, akıcı sayılabilecek dili ve sıradışı üslubuyla okumakta zorluk çekmeyeceksiniz.
Yazarın sahip olduğu ünü ve popüleriteyi hak ettiğini düşünüyorum. Okuduğum bu ilk kitabından sonra, kesinlikle daha fazla eserini okumak istediğim yazarlardan biri oldu kendisi.
Çok etkileyici, çok farkı, çok sarsıcı. Bu adam okuyucunun yumuşak karnına yumruk indirmeyi seviyor.
Kurgusu bu kadar profesyonelce yapılmış başka bir kitap okumadım. Neredeyse her 20 sayfada bir "Hadi canım!" dedirtiyor insana. Zaman zaman şaşkınlıktan kalakaldım. Akıcı ve şaşırtıcı.
http://simdiduydum.blogspot.com/2014/01/gorunmez-canavarlar-kitap.html
İnsan ilişkilerindeki ve görüntüdeki yüzeyselliği sert bir şekilde eleştiren yazar, tüketim toplumundaki bireyselliğin can sıkıcılığını her sayfada işlemiş. Tek kelimeyle muazzam bir üslup.
''Sizin Tanrınız bir bahçenin ortasına bir elma ağacı koyar ve der ki 'Hey arkadaşlar ne isterseniz yapın, ama bu elmayı yemeyin.' Sürpriz sürpriz, elmayı yerler ve o da saklandığı çalının arkasından fırlayarak bağırır 'Yakaladım, yakaladım.'.Oysa yemeselerdi de sonuçta bir şey değişmeyecekti.''
''Niye değişmesin?''
''Çünkü eğer karşındaki, kaldırıma içinde tuğla bulunan şapkaları bırakmaktan hoşlanan bir zihniyete sahipse, gayet iyi bilirsin ki bundan vazgeçmez. Er ya da geç seni gafil avlar.''
Chuck iyicene saçmalamış mı yoksa yine yapmış mı yapacağını bir türlü karar veremiyorum.
Bir chuck palahniuk klasiği olarak, biraz felsefi ve baya korkunç olarak algılanabilecek bir kitap. Korku romanı severlerin okumasını şiddetle tavsiye ediyorum.
Hiç kimse göründüğü gibi değili anlatan güzel bir kitap.
Ilk kisimlari beni biraz sıksada sonu cok carpici bitti.....
chuck palahniuk kitapları ilk sayfadan esir alır ve bitene kadar size rahat vermez. bu da öyle bir kitaptı. ayrıca şimdiye kadar okuduğum kitaplar arasında arka kapak yazısı ile tam uyuşan bir kitaptı.
240 sayfa