Kitapta erotik içerik fazla olsa da bence Alacakaranlıktan sonra okuduğum en güzel Aşk Hikayesi budur. Edward kadar olmasa da Christian Grey karakterini sevdim :)
Her gün okumak için can attığım bir kitaptı. Uzun zamandır böyle bir seri okumamıştım. Oldukça güzeldi .
Keşke 0 puan verebilsek. Grinin Elli Tonunu yarım bırakmak zorunda kaldım.
Her zaman edebi bir kitap beklemeyin diye yorumlar okudum ama Allah aşkına ne edebiyatı, Ali topu tut seviyesindeki tarzda yazılmış bir kitabın neresini okuyalım. Günlük konuşmalarımızda bile öyle cümleler kurmuyoruz. Akademik bir seviye beklemiyordum ama bu basitlikle hedef kitlesinin ilkokul öğrencileri olduğunu düşünmeye başladım.
Başlarken çok objektif yaklaştım ama olmuyor. Ne karakterler ne olaylar ne de anlatım, hepsi elimde patladı. Daha önce de beğenmediğim kitaplar oldu ama anlatım ve dil açısından ilk defa beğenmedim.
Cinselliğin historical’lardan az olduğunu söylediklerinden sırf karşılaştırma yapabilmek için başladım ama beğenmediğim Valdez bile daha iyiydi, en azından cümle kurabiliyordu.
5 bölüm okuyabildim ama sonunda Ana’nın Grey’in diş fırçasını kullanmadaki düşünce tarzı, ileriki sayfalar için yeterince sinyal verince, fiziksel olarak içimi boşaltmadan en iyisi bırakmak dedim. Okuyanlar çok daha iyi anlar ne demek istediğimi. Cinsellik olabilir ama bu kadarı beni aştı.
Yıllarca yazma işine gönlünü veren bir çok yazar adına üzüldüm. Şu kitaba değil 25 lira vermek, 5 lira verip korsan almam.
Grey, Ana’sını da alıp giderse çok mutlu olurum!!! İkisi de çok sinir bozucular o kısma değinmeyeceğim, zira sinirim tavan yapıyor.
Konunun ilginçliğini kelimelerin basitliği ile bok eden bir kitap bu.
Cinsellik içerikli diye kopan yaygaraya bakılırsa kitabın her sayfasında çatır çatır sevişme sahneleri okuyacağımı sandım ama 50 sayfa atlasam bile yine bıraktığım yerde buldum kitabı.
Aynı cümleler,aynı kelimeler
Oldukça basit bir kitap bu
Ya konunun arkasında durup açık açık oldukça sert yazacaksın ya da yazmayacaksın
Keşke buna yapılan reklam daha başka kitaplara yapılsa ama kitabın içeriği ve vaad ettiği hikaye bizim millete cazip geliyor o nedenle satışı yüksek olacaktır.
tavsiyelere dayanamayıp orijinal dilinde okudum bu kitabı. kimse kusura bakmasın ama edebi hiçbir değeri olmayan sığ bir kitap. erotik hikayeler ustaca bir dille yazıldıklarında okuma zevki veriyorlar. lakin bu kitap gerçekten vasat.
Bizim zamanımızda kelimeleri ile başlayan klasik bir giriş yapmak zorundayım. Ben lisedeyken her hafta yayınlanan beyaz diziler vardı, bu kitaplara daha sonra Harlequin kitapları eklenmişti. Bu kitaplarda roman kahramanı kadınlar 18-25 yaş aralığında, erkeklerde 35-38 yaş aralığında olurdu ve birbirlerine hemen aşık olurlardı ( genelde ilk görüşte) ya araya giren üçüncü şahıslarla mücadele ederlerdi yada kahramanlardan birisi ciddi tehlike atlatırdı.
Grinin Elli Tonu kitabının bu kitaplardan farkı kahramanlarının yaşları birbirine daha yakın olması, cinsellikle ilgili bölümlerin detaylandırılması ve eski beyaz dizilerden daha kalın olması. Kitaptaki erkek kahraman ( Cristian) ya o malum küçük mavi hapları kutusuyla yutuyor- ki bu gidişle 3.cü kitabı göremeden kalp krizinden ölmesi lazım yada ciddi bir psikolojik-fiziksel bozukluğu varki kitapta yazan performansı gösteriyor. Yine kitapta yer alan kadın kahramanımız "Ana" da takdire değer bir performans sergiliyor.
Yaşı 18'in üstünde olan ve Barbara Cartlant'ın yazdığı sabun köpüğü aşk romanlarından hoşlananlar için iki günde okunup bitecek ve hiç bir iz bırakmayacak bir kitap diyebilirim. Yaşı 18'in altındakiler için içerdiği cinsel betimlemeler dolayısıyla uygun olmadığını düşünüyorum.
Kitap ilk çıktığında okumama kararı almıştım. Ancak bir kısım okuyucu çok beğenip, bir kısmı da hiç beğenmeyince kararsız kalmıştım. Bir arkadaşımda tavsiye edince okuyayım dedim.
Benim için boşuna zaman kaybıydı. İyi ki kitabı arkadaşımdan ödünç almışım, yoksa daha çok üzülecektim.
Atlaya atlaya okudum ve bu kitapla beraber bu tarzın benim hoşuma gitmediğini anladım.
Beğenenlere lafım yok, zevk meselesi ama benim hoşuma gitmedi.
Kitabın neden bu kadar abartıldığına dair hiçbir mantıklı fikrim yok.Sanırım yazarın eli kolu bayağı uzun ve arkası güçlü ki bu denli reklamı yapıldı.İnanın üzülüyorum o kadar değerli kitaplar çoğu kişiye ismini bile duyuramadan sahafların raflarında çürümeye terk edilirken bu kitabın adını aylardır her yerde görüp duyuyorum.
Keşke kitap serisinin hepsini birden almadan önce ilk kitabı okusaydım.Edebi hiçbir değeri olmayan bu kitap ne yazık ki kitaplığımda başka kitapların yerini istila edecek.Kitap serisinin tümünü aldığım için ve kitapları yarım bırakmayı sevmediğim için tüm seriyi okuyacağım.
Okumamış olan arkadaşlarım başınızı döndürmek için ve size kitabı aldırmak için yapılmış abartılı reklamlara, yorumlara aldanmayın.Zamanınızı daha iyi kitaplarla değerlendirin.
Edebi değeri olmayan, basit bir roman olmasının yanında fena sayılmayan bir aşk romanı. Bol vaktiniz varsa okunabilir.
Açıkçası bütün sinirlerimi zıplattı diyebiliriz . Ana'nin salaklığı ve cristian in saçma sapan zevkleri cidden işi iğrenç ve mide bulandırıcı bir hale soktu . Onu mutlu etmek için kız dayak yedi resmen , güya cristian da kızı seviyor -öyle idda ediyor- acı çekmesini izlemek le kalsa iyi , bunu ona o yapıyor . Hiçbir duygu , hiçbir aşk kırıntısı yoktu , üzüldüğüm şeylerin başinda Jose da var diyebilirim . Keşke daha mantikli ve akıllı , onu sevecek birine aşık olsaydı . Verdiğim fazladan bir yıldız Jose , senin için gelsin :)
kitaptan çok etkilendim. yazarın anlatım tarzı o kadar farklı ki. kitabı okurken zaman kavramım beni bırakıyor. kendime geldiğimde okduğum sayfa sayısına hayret ediyorum. ve bu kadar hızlı okuyarak bu heycanlı kitabın hemen bitmesine üzüldüm. kurgusunu sevdim. kahramanlarıda sevdim.
Çok güzel bir kitap. Kitaptaki ana karakterin hissettiği duyguları tam anlamıyla okuyucu olarak bana hissettirdi.
Kitabı çok duyduğum için okudum. Yorumlarda gördüğüm kadarıyla yazarı aşağlayanda var destekleyende. Bence kitap normaldi. Abartıldığı kadar değildi. Cinsel konular ayrıntılı anlatılmış ama zaten kitabın içinde böyle birşey olduğunu bilerek okumadık mı ?
Kitapta cinsel konuları geçersek sorunları olan ve kaybolmuş bir adamın hikayesinin başlangıcı aslında. Zaman zaman gülümsediğim ve zaman zaman merak içinde sayfaları okuduğum bir kitap oldu. Ana ile Grey'in kimsayı çok güzeldi.
kimi zaman şaşırtıp kimi zaman da güldürdü en güzel kısımlarının e-posta ile konuştukları kısım olduğunu düşünüyorum.Zevkli bir kitaptı
Seriyi tekrar okuyunca yorumumu yenileme ihtiyacı hissettim çünkü kesinlikle haksızlık yapmışım.Grinin elli tonu benim okuduğum ilk erotik romandı.Üzeriden neredeyse 1,5 yıl geçti ve ben bu tarzda bir çok kitap okudum.Hiçbirisi grinin elli tonu gibi hissettirmedi.Evet erotik kısımlar çok ama bu kitaptaki duygu yoğunluğunu başka hiçbir kitapta bulamadım.Türünü sevmiyorsanız lütfen uzak durun ve seriyi boşuna karalamayın.Ayrıca biz okuyanlar için önemli olan aşktı ve maalesef ki bazı arkadaşlar bunu hala anlayamadı.Sonuç olarak en sevdiğim seriler arasında yerini aldı.Tavsiye ederim.
Gerçekten okunması gereken bir kitap bence. Evet aşırı erotizm içeriyor ama serinin tamamını okuduğunuzda çok derin duygular ve gerçek aşkın insana neler yaptırabileceği açık
aşk romanı mı? ya hiç aşk yaşamadınız ya da hiç gerçek bir aşk romanı okumadınız.
'herkes okuyor ben de okumalıyım' pazarlama stratejisinin ürünü kitap serilerinden biri daha.. bu tarz serilerden önyargımı kırmak için daha kaç tanesini okuyup, kaç tanesinde zaman kaybım için hayıflanacağım bilmiyorum.
kesinlikle okumanız gereken bir serinin ilk kitabı. çok güzeldi Ve denildiği gibi aşırı cinsel değil. sıkı bir aşk hikayesi. Şimdiden keyifli okumalar :)
Bence söylendiği ve abartıldığı kadar vıcık vıcık bir cinsellik içermiyor öyle ask dolu ki benim için öne çıkan özellik bu oldu birbirine deli gibi aşık iki insan ve ask ile yaşanan bir cinsel hayat yapaylık yok ikinci kitabi deli gibi bekliyorum. Ve ask okumak isteyen herkese öneriyorum
Hç bir edebi değeri olmayan bir kitap, İnanın 50 sayfadan sonra okunması şahsen benim için imkansız hale geldi.
kitaba başlarken önyargıyla ve arkadaşların tavsiyesi-zoruyla-başladım:) ama okurken aşırıya kaçan noktaları olduğunu inkar etmemekle birlikte sapkınlığa varan boyutta olabiliyor baş karakterlerin eylemleri yine de buna rağmen duygusallık da göz ardı edilmemiş kitabı okurken bazı yerlerde ağladım bile hatta sonunda çpk ağladım aşk engellere rağmen katlanılması zor olabiliyor burada da görüldüğü gibi kendin olmaktan vazgeçeceğin noktaya varıp aşkına karşılık bulamayacağını karanlıkta kalacağını boğulacağını bile bile dipsiz kuyuya adım atmak...okumalı mısınız bilemiyorum zamanınız varsa aşırı cinsel içerikli sapkınlığa varan metinlerden rahatsız olmuyorsanız metnin altındaki duygusallığı satır aralarındaki aşkı yakalayabileceğinizie inanıyorsanız zamanınız varsa okuyun derim nacizane...
Gazeteci kadının , başarılı bir iş adamıyla röportajı ve sonrasında ikisi arasında geçen erotizmin , şehvet dolu anların anlatıldığı kitap. Adam başarılı ve kariyerli olduğu kadar şehvet düşkünü ( sex hastası ) , psikopatca istekleri olan birisidir. Kendisiyle röportaja gelen kadının zekiliginden, cekjciliginden etkilenir ve ona isteklerini yaptırmaya kalkar. Edebiyat yönünden bircok eksiği olan bu romanı okumasaniz da olur derim. Filmi de var ayrıca bu eserin.
Kisiligi belirlemede cocuklukta yasanilanlarin nasil etkili olduguna sahit oldum..
Herkes sex yonune deginmis ama boyle olmasinda o tarz sexe yakinlasmasinda etken olan roller ne olmus onu analiz etmek gerek.
İnsanların bu kadar eleştirmesine anlam veremedim. Ne bekliyorlardı ki edebi bir eser mi?
Beklentiyle alakalı sanırım.
Ben gayet beğendim.
Kitabın edebi yönü 0 sadece olay var ve acayip basit bir kitaptı benim için, beğenmedim.