Erkek kahramanın canavar benzemesi boynuz ve toynaklarının olması hayal gücünüzü oldukca zorluyor..bunu aşabilirseniz güzel bir hikayesi var:))
Büyük bir heves ile aldığım fakat o kadar büyük bir hayal kırıklığı ile bitirdiğim bir kitap... O kadar basit bir dil o kadar basit bir konu... Güzel ile çirkin, ıyi ile kötü konusu ancak bu kadar yetersiz ve basit işlenirdi. Sırf kitapları yarim bırakma huyum olmadığı için bitirdim...
Sıkıcı başladı.. ritüeller filan sıktı açıkçası ama sonra güzelleşmeye başladı. Hikaye akıcılık kazandı ve güzel bitti.
Aşkın dış güzellikte değil kalp de karakterde gizli olduğunu iyi anlatan farklı bir Güzel ve Çirkin aşk hikayesi... Severek okudum.
Mikki ile Koruyucuyu birarada düşünemedim
hiç.canlanmadı gözümde. diğer kitaptakilerle
aynı mantıkla yazılmıştı ritüel işi cidden can
sıkıcı iki saat ritüel oluştur,elementleri
çağır,halkayı kapat..:S okurken yoruyo
beni.umarım bi daha ritüel Olmaz:)
Bu kitap benim için Tanrıça serisindeki diğer kitaplardan bir adım daha öndeydi, biraz daha farklıydı. Sevgi, güven, fedakarlık ve her zamanki gibi aşk vardı. Nefret, korku, kıskançlık ve bencillik vardı. Ama Asterius'un aşkı her şeyden kuvvetliydi. Mikado'nun yerinde olsam aynı tercihi yapardım. Mikado ve Asterius'un aşkından istiyorum. Kesinlikle bu dünyaya ait olmayan bir aşk.