İlik

En Son Değerlendirmeler

8 puan

Yazarın adını ilk Love Me With Lies serisiyle duymuştum ama İlik okuduğum ilk kitabı ve kitap çok garipti. Yani iyi yönlü garipti. Şaşırtıcı ve sürükleyiciydi. Ayrıca değinmeden geçemeyeceğim yazarın kitabın sonundaki notunu da çok beğendim. Bu kitaptan sonra diğer kitaplarını da alıp okumayı düşünüyorum.

7 puan

Kitabın ilk yarısında yorumumda ne yazacağımı tasarlamıştım, öncelikle onu aynen aktarıp nelerin değiştiğine geçeceğim;

*ARKA KAPAĞI OKUYAN BİRİNİN MARUZ KALACAĞI ÖLÇÜDE SPOİLER TEHLİKESİ*

Aslında bu biraz da intikam hikayesi... Belki de haberlerde gördüğünüz çocukların, dünyanın pisliğine birinci dereceden şahitlik etmelerinden önce defalarca onları kanatlarınız altına aldığınızı ya da suçluların yanına ölüm meleği gibi indiğinizi düşlediğiniz alternatif bir evrenin varlığının hikayesi...

“Bana doğmuş olmamın gerekli olduğunu hissettiren şekilde sevilmedim, yalnızca sevilmek için doğmuş hissettirecek şekilde bile...”


Bone denen bu kasabada uyuşturucular, fuhuş, sefillik hüküm sürüyor. Yaşayanların oradan kaçmak istedikleri bu yerde çocuklar en azından sevilmek için doğmuş olmayı diliyor. Margo bizim bu kasabada olayları ve insanları(?) gözlemlememiz için gözlerimiz oluyor. Ama bakalım herkesin kafayı, bir yerden, yediği bu yerde o gerçekten de normal kalabilmeyi başarabilmiş mi?

Yakındığım noktalar:
1- Kitapta sinir edici kopukluklar vardı ve çeviriden de kaynaklanabileceğini düşündüğüm başka birkaç hata daha.
2-Şimdiki zaman ekinin de bunda çok büyük bir etkisinin olduğunu tahmin ettiğim sanki olaylarla bir yere varamıyormuşuz, onların bizi başka bir şeye hazırlamaktan başka pek bir önemi yokmuş hissi okuma heyecanını körüklemek yerine -kitabın yarısından fazlasını kapladığı için- tam tersine bıktırıp, bunaltıyor.

Şimdi gelelim kitabı tamamen bitirdiğimde nelerin değiştiğine;
Yazarın S*ktir Et Aşkı kitabından sonra, bendeki Tarryn Fisher ne yazarsa alırım! havası sarsılmıştı. Kitabın ikinci yarısında da bir şeyler sarsıldı ve sanırım bu, sarsılmanın iyi manada kullanılabileceği nadir durumlardan biri. Mesela; arka kapağın spoiler içerdiğine inanıyordum ve bu inancın değişmesi için çok büyük bir zelzele gerekti xD

1- Kopukluklar, aslında belki de başka bağlantıların temeli olabiliyormuş.
2- Eh, belki de bazen gerçekten hislerinize güvenmeliymişsiniz :)

Bir süre tavana bakıp, kafaya bir şeyler dank edince Oha! dedim, o kadar mantıklı cümlelere bürünmüş saçmalıklar okudum ki kendimi evet doğru söylüyor derken bulunca irkildim. Psikopat bu kadın, başka ne denebilir ki?


Bunun, her okuduğunuzda size farklı şeyler katabilen kitaplardan olduğunu düşünüyorum. O ayrımı ileride fark edebilmek adına ve kafamın rahatlaması için bir şeyler yazayım diye kendimi zorladım kaç gündür. Hala pek de içime sinen bir yorum olmadı; ama hala buraya kadar okuyan var mı ya? :D

***Son bir tavsiye; İlik'i Siyah Damar'ın kardeşi ilan ediyorum. Birini okuyan diğerini de okusun ;)

9 puan

Tipik Tarry Fisher kitabı.Tam vay canına diyerek okurken bir anda yön değiştirip sizi farklı noktalara sürüklüyor.

http://oldgirlsontheblog.blogspot.com.tr/2016/01/tarryn-fisher-ilik.html#more

7 puan

Çevirinin hikayeyi bozduğunu düşünüyorum. Çok sevemedim toplumsal olaylara bakış açısı güzel ve bu sebeple tepki göstermek amacı ile yazılmış! Ancak hikaye tam oturmamış.

10 puan

Yoruma nereden başlayacağımı bilemiyorum. Öyle hızlı yön değiştiren bir hikaye var ki elimde hala etkisinden çıkamadım ve uzun süre de çıkacağa benzemiyorum. Yazarın okuduğum ikinci kitabı ve yine etkileyici. Size sadece pembe panjurlu hayaller kurduran, tuğla kalınlığında yazılıp ta hiç bir sosyal/kişisel mesaj vermeyen hatta içinizde en küçük bir rüzgar esintisi sağlamayan onlarca yüzlerce kitabın arasından "İşte bu kitabı okuyun" diyebileceğim ender kitaplardan. Aynı sokakta hatta aynı apartmanda bir çatı altında yaşadığımız, kitapta yazarın değindiği sorunları yaşadığını içten içe bildiğimiz ancak görmek istemediğimiz o kadar çok insan var ki! Hatta bunlardan bazısı biz bile olabiliriz...

Kısaca; anlatımına, konusuna, kurgusuna her bi'şeyine bayıldığım bir kitap oldu.

Benden Not: Margo'yu benim gibi sizde sevdiyseniz 8 sezonluk bir dizi öneriyorum ve sizi Dexter Morgan ile tanıştırayım, izleyin, seveceksiniz :)

9 puan

Margo Bone'da obur ev dediği harap bir evde annesi ile birlikte yaşar. Babasını hiç tanımamıştır. Evlerindeki tek mahremiyet göz kaçırmaktır. Etrafta her zaman erkekler vardır. Gecede iki adam gelir. Annesi işini kaybettikten sonra değişmiştir. Kahkahaları, gülüşleri kaybolmuştur. Annesi onun güzel olmadığını kilo verirse yüzünün eksikliğini vücuduyla kapatabileceğini düşünür. Parayı giysilere, yemeğe ya da başka bir şeye harcamaz biriktirir. Margo'da annesinin biriktirdiği paradan gizlice alıp yemek alır. Annesini neyin değiştirdiğini bilmez ve annesini geri ister. Zaten çok az arkadaşı vardır ve okulda fahişenin kızı diye söylentiler başlayınca kimse kalmamıştır etrafında. Kimsenin kendisini fark etmesini istemez. Annesinin dikkatini çekmek için uğraşmıştır ama artık annesi ne dışarı çıkar ne de onunla konuşur. Annesinin sesini duyabilmek için duvardan ziyaretçileriyle konuşmasını dinlemeye başlamıştır. On sekiz yaşına kadar hayatı böyle devam etmiştir. Liseyi bitirir ve çalışmaya başlar. Sokaklarında esrar yetiştirip satmayan hepsini kendi içen kadının oğlu Judah onu gördüğünde hep el sallar. Judah tekerlekli sandalyede, yakışıklı, uzun biridir. Oradan her geçtikçe konuşmaya başlarlar. Judah her zaman kendisini kısıtlayacak şeyler olacağını bilir ve asla bacakları olmayacaktır. Margo ise bacakları olmasına rağmen onları nasıl kullanacağını bilmez. Judah'ın hayatının yürüdüğünü Bone'dan çıkıp önemli biri olacağını geri kalanların ise işleyen bacaklarıyla orada kalıp öleceğini düşünür. Birbirlerini kurtarmaya karar veriler. Şişman, çirkin kızla kötürüm, yakışıklı çocuğun arkadaşlığı başlamış olur.

Bone'da uyuşturucu, sefillik, fuhuş, tüm kötü olaylar mevcuttur. Judah oradaki insanların kendilerine farklı hayatlar çizmek istediğini ama ailelerinin yaşadığı hayatın aynısını yaşadığını, fırsat varken kullanmadıklarını, bir şeyleri yapacak cesaretlerinin olmadığını düşünür. O üniversiteye kabul edilmiştir gidecektir. Margo'da ilk fırsatta çekip gitmeye karar verir. Bone'dan ayrılmak için planlar yapıp, hayaller kurarlar. Margo hayatı boyunca hiçbir şey yapmamıştır. Bir televizyonu bile olmamış, evinden on beş kilometre uzağa bile gitmemiştir. Tüm hiçlerini gerçekleştirmek ister. Şişman olmak, cahil kalmak, Bone'da kalmak istemez. İlk olarak beslenmesini değiştirir ve zayıflamaya başlar.
Annesinden zorla babasının kim olduğunu öğrenir. Babası eski belediye başkanıdır. Başkan olmadan önce avukatken annesi ile ilişkileri başlamıştır. Bu yüzden annesi işinden olmuştur. Karısı ile mutsuzmuş ve boşanmak isterken karısı hastalanınca onu bırakamamıştır. Görüşmeye devam etmişlerdir. Babası çocuğu doğurmasını istemese de annesi onu doğurmuştur. Hala görüşüyorlardır ve babasının sürekli gelen adamlardan biri olduğunu öğrenir. Oda annesi gibi ona yokmuş gibi davranmış, hiç konuşmamıştır.
Margo evde fırının içinde bir kutuda insan kemikleri bulur. Annesi ise babasının getirdiği ilaçları içip düşük yapar ve ölür. Ondan kalan kanları ise Judah'ın annesi ile temizler. Babası ise annesinin ölümünü öğrenince ağlar kendisini sevmese de annesini sevdiğini anlar.

Olaylardan sonra bambaşka bir Margo doğar. Babasının karşısına çıkar ve ona zehirli üzümlerden yedirir. Mahallelerinde ki bir bebeği dövdüğünü gördüğü için bir kadını öldürür. Yine mahalledeki yanarak ölen küçük kızın ölümünden sorumlu annesini aynı şekilde yakarak öldürüp intikam alır. Hiçbir şey umurunda değildir artık.
Judah babası ile Kaliforniya'ya taşınır. Birlikte Bone'dan kurtulma planları varken yalnız gitmek isteyince Margo yıkılır. Judah kimsenin hayatına yük olmak istemez. Babası yardımcı olup okul masraflarını karşılayacaktır. Annesine yük olmak istemez, çalışıp kendi yükünü taşımak ister. Margo için geri dönecektir. Margo ise aşık olduğu sevdiği Judah'ın ne olursa olsun oraya geri dönmemesini ister. Yalnızca tek bir şeyi hatırlamasını ister Judah onu bırakmıştır.
Margo yıkılsa da kendini bırakmaz bir araba alır ve yollara düşer. Ev tutar, çalışmaya başlar, üniversiteye gider, zayıfladığı için artık kas yapmaya, makyaj yapmaya başlar artık Bone'lu Margo değil Seattle'lı Margo'dur.
Judah ile ara sıra haberleşirler ve onun yanına kız arkadaşıyla kaldığı evine gider. Judah onun cinayet işlediğinden şüphelenince hemen döner.
Seri katilleri araştırır, nasıl böyle kolayca can aldığını anlamak için defalarca ruhunu incelemiştir. Farklılıklarını inceleyip, karşılaştırmıştır. Masumları korumak adına öldürdüğüne karar verir. İnsanlara zarar vermek istemez, içinde bunu yapmaya dair doğuştan gelen bir ihtiyaç yoktur ama cezalandırılmaları gerektiğini düşünür. Bundan sorumlu olduğunu hisseder ve cezalandırır.
Yine duramaz bir kıza tecavüz etmek üzere olan bir adamı öldürür. Kadınları gözleyip tecavüz eden bir adam dikkatini çeker. Onu sürekli izler ve onu bayıltıp yatağına bağlayıp işkence yapar. Sonrasında adam onu yakalar ve bir hastanede uyanır. Yüksek dozda uyuşturucu almıştır. Bilekleri kesili kolu jiletle yazılmış halde hastane otoparkında yanında intihar notuyla bulunmuştur. Judah gelir ve onu akıl hastanesine yatırırlar. Doktor ise yazarın farklı kitabından doktor Saphira'dır.
Doktor ile seanslara başlar ve doktor Judah diye birinin olmadığını , mahallelerinde tekerlekli sandalyede olan çocuğun on dokuz yaşında intihar ettiğini söyler. Margo onu kurtarmaya çalışmış fakat başaramamıştır. Beş ay sonra taburcu edilir ve hayatına kaldığı yerden devam eder. Bir ilişkisi olur ve Judah gelince sevmediğini anlayıp sevgilisinden ayrılır. Judah ile birlikte olurlar ve Judah Bone'a dönmeye karar vermiştir orada öğretmenlik yapacaktır. Margo'dan da gelmesini ister. Margo ise önce kamyonculuğa başlar ve tecavüzcünün peşine düşer ve bulunca penisini keser. Annesi ve onun annesi gibi doğuştan hasta olduğunu kabul eder. Obur ev çağırınca da Bone'a gider. Olduğu kişiyle yüzleşir, obur evi yeniler, babası ziyaretine gelip üzgün olduğunu söyler, fırındaki kemikler ise başka bir bebekmiş. Judah ile ilişkileri devam eder. Yazarın başka bir kitabında bilinen tecavüzcü tarikat lideri Muslim haberini görünce ilikleri çığlık atar ve avlanma zamanı gelmiştir.

Kitap Margo'nun on üç yaşındaki halinden başlayıp Dexter'e dönüşmesi sürecini anlatıyor. Böyle bir kitap beklemiyordum. Farklı, yine manyak kadın karakterli bir kitaptı. Yazar yine olayları karmaşıklaştırmış hayaldi denilip sonra devamı geliyor şaşırtayım diye karmaşıklaştırmış. Diğer kitaplardaki karakterleri de bağlamış Margo akıl hastanesindeyken orada olan peşinde olduğu adamın tecavüz ettiği kahverengi saçlı kadın Senna, Muslim ise Helena'nın Muslim.

geri ileri