bu kitap süper arkadaşlar ! herkese tavsiye ederim fantastik kurgu mükemmel !! ikinci kitabı sabırsızlıkla bekliyorum <3
Yahu bu nasıl kitaptı..Konu gerçekten
ilginç.Canlı konuşan sürekli izleyen bir
hapishanede olduğunuzu düşünün.Bazı
kısımlar kopuk geldi bana hala aklıma
yatmayan yerler var.Değişik bitti devam ederim
ama biraz dah
Henüz okumamış olan tüm fantastik kitap severlere önerilir! Ben çok keyif aldım okurken :)
Değişik bir konusu vardı . Başlarda Neyin ne olduğunu pek anlayamadım ama akışına bırakınca çok beğendim :) Özellikle son 100 sayfasında neler olacağını çok merak ediyor insan . Genel olarak iyi bir kitaptıı .
Kitabn ilk sayfalarnda olay örgüsünü yakalamak biraz çaba gerektiriyor ama genel haliyle degisik bir konusu vardı. Bence oyun, erebos ve aclk oyunları gibi cok benzer olmasada o paralellikte olan kitaplardan daha iyiydi.
Kitabın kurgusuna aşık oldum..!
Bu kitabın yazarı çok nadir rastlanılan türden..İşte fantastiği bu yüzdne seviyorum dedim okurken.Böyle bir hayal gücü,böyle bir kurgu ..İnanılmaz tek kelimeyle..Sadece kitabı bu kadar hızlı başlatmasaymış dedim..İlk 100 sayfada pek bişi anlamıyorsunuz,hapisaneyi hayal edemiyorsunuz.. Zaten yepyeni bir dünya ile tanışmışsınız kelimeler ve ortam yabancı birde üstüne yazar sanki orda yaşamışsınız gibi olaya dank! diye başlayınca kafa karışıyor doğal olarak..Hapisanenin enginliği ve betimlemelerdeki eksiklik hayal gücünüzü köreltiyor başlarda.Ama o sayfalara dayanıp 100'ü geçtiniz mi işte kitaba o anda daha aşık oluyorsunuz..Ben bu kitabı dışı sert ama içinde sürpriz saklı şekerlemelere benzettim :)) İçindeki şekerlemenin güzelliği dış kabuğuyla savaşmaya değer diyorum..Ve ikinci kitabını en kısa zamanda alıyorum :D
İncarceron BİTTİ...
Öncelikle ilk övgüm tabiki kitabın kurgusuna gelecek. Öyle farklı bir kurguya sahipki piyasada birbirinin benzeri binlerce kitap varken İncarceron benzeri olmayan bi roman... Düşünsenize hangi birimiz canlı bir hapishaneyi hiç yoktan hayal edip yazabilir ki? Ben kırk yıl düşünsem aklıma gelmezdi :) Yazarımız gerçekten çok zeki..
İncarceron o kadar büyük ki içinde denizler, ormanlar, şehirler, kaleler barındıran bir labirent ve yıllardır içeri giren yok..
Fakat dışarıya bir kişi kaçabilmiş.. Roman içerisi ve dışarısıyla bağlantılı geçiyor.. Finn içeride Claudia dışarda.. İkisininde keşfettiği gerçekler insanı çok heyecanlandırıyor. Başlarda biraz adapte olmakta zorlanabilirsiniz çünkü zaten gerçekte var olmayan bir hapishaneyi hayalinizde canlandırmaya çalışıyorsunuz. Fakat ilerledikçe hapishaneyi daha kolay hayal edebileceksiniz. Daha sonrada roman akıp gidiyor zaten ve sonlara doğru yerimde duramadığımı söyleyebilirim.
Yazar kesinlikle insanın hayal gücünü genişletmeyi başarıyor. Kitabın sevdiğim yanlarından biride bu.. Romanın sonuna gelirsek klasik mutlu sonlara hiç benzemiyor.. Okuyucuyu biraz tatmin ediyor fakat serinin 2. romanı için büyük bir merak uyandırıyor ve aklımızda sorular bırakarak bitiyor tabiki..
İncaceron bence okunması gereken çok farklı bir roman ve özellikle fantastik hayranıysanız kesinlikle kaçırmayın derim.. :)
pek fazla fantastik okuyan biri değilim ama bu kitabı beğendim, gözünden su fıskırtan dilini burnuna değdiren acayip güçlü kahramanlar yok bu kitapta belki de o yüzden sevdim, kurgusu güzel her an şaşırtıcı ve farklı şeyler olabiliyor kitapta, dili sade okuması kolay bir kitap...
İlgi çekici ve sayfalar akarken farkında olmuyorsunuz. Çünkü olay zinciri sizi içine hapsediyor. Karakterlerin yapısı tutarlı bir şekilde tasarlanmış fakat unutmadan ne olacağını genellikle yanlış tahmin ediyorsunuz. Çünkü içindeki gizem sizi şaşırtıyor. Belki de romanın çekiciliği bu noktada. Ayrıca dikkat edilesi noktalardan biri de daha önceden benzerini okumadığımız bir iskelete sahip. Daha önce karşılaşmadığım bir konu. Fantastik okuyuculardansanız kitaplığınızda bu kitaba yer açın…
farklı konusu ve sürükleyiciliği açısından okunması gerekir diye düşünüyorum ama eksikleri de yok değil
Çok merak ederek aldığım bir kitaptı ama tamamen hayal kırıklığı oldu. Aslında konu çok güzel, karakterler güzel ama nasıl bütün bunlar bir araya gelip de dünya sıkıcısı bir kitap meydana gelmiş merak konusu. Yazar o kadar vasat işlemiş ki bu unsurları bir türlü sarmıyor o kitap.
Süper kitaptı ama yazar hapishaneyi tam tasvir edemediğinden dolayı sanki karanlık noktalar kalıyordu. Tam olarak hayal edilemiyordu
Şöyle bir göz geçireyim nasıl bir kitap derken kendimi kitabı bitirmiş ve ikincisini merakla okumaya başlarken buldum...İlk başlarda Incarcerona kendimi adapte edemedim ama sonrası kendiliğinden geldi, kafamda yazarın kurgulamış olduğu dünyayı rahat bir şekilde hayal edebiliyordum bu da kitap okurken benim için önemli...Okumayanlara tavsiye edebileceğim bir kitap...
Değerlendirme yazım için: http://kronikokur.blogspot.com.tr/2014/04/incarceron.html
Yazarın harika bir hayal gücü var, paralel boyutların birinde bir dünya yaratmış adı Incarceron , milyonlarca insanın daha doğrusu milyonlarca mahkumun ve yarı insanlardan oluşan yaratıkların sefalet ve acı içerisinde yaşadığı canlı bir dünya. Nefes alıyor , konuşuyor, planlar yapıyor, kötü ve oldukça da zeki, içeridekilerin çıkış yolunu bulabilmeleri için hiç şansları yok gibi görünüyor ..
Kitap Fantastik olmanın yanısıra birazda spiritüel diye düşünüyorum, zira kendi içimizde yarattığımız böyle bir dünyadan ve mahkumiyetten kurtulmanın yani gizli çıkış kapısını bulmanın tek yolu yine biziz mesajını veriyor
Mahkumların dilinde iki sözcük var Dışarısı ve İçerisi ve hepsinin hayali yıldızları görebilmek ..
Bence kitabın esas kahramanları Keiro ve Attia.. Finn ve Claudia ikilisinden daha çok sevdim onları özellikle Claudia' dan nefret ettim :)
Zorlama bir gizem. Tamamıyla zaman kaybiydi.ikincisini bitirmekte zorlanıyorum. Sırf başladığım için bitirmek zorunda hissediyorum kendimi.
http://fairytaleess.blogspot.com.tr/2016/01/incarceron-kitap-yorumu.html
Bir hapishane hayal edin ; öyle büyük ki içinde hücrelerle , koridorlar ; dağlar , denizler , ormanlar var. Kocaman bir hapishane düşünün , içinde koskocaman bir dünya var.
Şimdi de o hapishaneye hapsedildiğinizi hayal edin ve kitaba esir olmaya hazır olun. Ama şunu da itiraf etmek gerekirse , başlarda yazarın üslubuna alışamadım. Yani oluşturulan dünyaya tam olarak adapte olamadım sanırım. Ama bu sadece birkaç bölüm sürdü. Sonrasında adeta ben de kitaba hapsoldum. Finn yıllar önce Incarceron'a hapsedilmiş biri. Geçmişine dair hiçbir şey hatırlamasa da dışarıdan geldiğine emin. O ve arkadaşları hapishaneden kaçmaya çalışıyorlar. Tabi canlı ve zekaya sahip bir yerden çıkmak ne kadar mümkünse. Claudia'ysa zamanın yasaklandığı bir dünyada , 17. yüzyıla hapsedilmiş bir prenses. Biri içeri girmeyi , diğeri dışarı çıkmayı arzuluyor. Ancak bu hengamede geçmişe dair sırlar da açığa çıkıyor. Daha önce böyle bir kurguya sahip bir kitap okumamıştım. Yazarın hayal gücünü gerçekten takdir ettim ve hayran kaldım. Kesinlikle önerebileceğim çok farklı bir kitaptı.