İskoçyalı'nın Gelini

Bastan sona kadar büyük bir zevk ile okudum. Cok güzel ve tanıdık bir hikaye idi. Yazar Michele Sinclair Julie Garwood'un cok etkisinde kalmis. Gelin,Dügün karısımı bir hikaye idi. Sevdigim bir hikayede olsa diger Koridor yazarları gibi olmadıgı kesin. Hikaye çarpıcı Lauren Cordell yarı Ingiliz yarı Iskoç kanından bir asil leydidir. Kendisi anne ve babasını kaybettikten sonra Iskocyaya dönüp Klan beyi olan büyükbabasının yanına gitmeye karar verir. Ona ceyiz parası vermeye niyeti olmayan üvey agabeyi onun bir daha -Ingiltereye dönmemeye söz vermesi üzerine Iskocyaya gitmesine izin verir. Orada da yolda iken zorba bir Iskoc beyi ile zorla evlenmekten kıl payı adamı oldürmek zorunda kalarak kurtulur. Onlardan kaçarken McTiernay klani lideri Conor ile yolları kesişir. Conor ise kadınlardan etkilenmeyen,aşka inanmayan,evlilige tövbe etmiş bir adamdir. Ama Lauren ile karşılastigı andan itibaren her şey kontrolünden çıkmaya başlar. Karşılastikları andan itibaren devamlı kavga eden bu ikilinin maceraları gün geçtikçe daha da ilginclesmeye baslar. Kesinlikle zevk alarak okursunuz. Ama olaylar,asklari,maceraları​ sıze bir yerlerden tanıdık gelecek.

Kitap Julie Garwood kitaplarının bir karışımı gibi idi... Pek fazla zevk alarak okuduğum söylenemez.

Kitap Bitti.İskoç karakterleri sevmeyen yoktur herhaldeBu da güzeldi.Yalnız hikaye de yeni birşey yok onu baştan söyleyeyim.Resmen popüler yazarların bazı romanlarının birleştirilmiş hali gibi.Bu isim konusudan C harfinden gitme meselesi Julia Quiin'i hatırlattıAyrıca Gelin ve Düğün kitaplarından oluşan bir sentez gibiydi adeta.He birazcıkta Fidye ile Sır vardı

Conner Julia'nın Alec ve Connor karakterlerinden
Laurel ise Jamie ve Brenna karakterlerinden bazı özellikle alınıp harmanlanmış gibiydi.

Laurel'in karakteristik özellikleri şatoyu adam etmeye çalışması sinirlenmesi dediğim dedik halleri galce bilipte bunu saklama çabaları avlanması ata çok çok iyi binmesi klan haklıyla iyi geçinmesi bunların hepsini Julia'nın kitaplarında okumuştum.Aynı şey Connor içinde geçerli.Koruuculuğu sinirlenince ne dediğinin bilmemesi Laurel'e yasaklar koyması en önemliside evlenmemeye kafayı takmış olması

Bunların hepsini okuduk farklı farklı kitaplarda.Ama dediğim gibide severek de okudum her ne kadar yazacık azıcık araklamacı gazeteci gibi davransada güzeldi

Harika bir kitaptı. Diğer kardeşlerin kitaplarını da merakla bekliyorum.

Orta derece bir kitaptı. Vakit geçirmek için okunabilecek bir roman. ama tekar okunacaklar arasında olmaz..

Bana oldukca siradan ve basit geldi acikcasi...belki daha once konulari hemen hemen ayni kitaplarda guclu ve mukemmel yazarlari okumasaydim....zevk alabilirdim :(

tavsiye ederim gerçekten çok güzel bir kitap

Koridor gibi bir yayınevi daha iyi yazarlarla karşımıza gelecektir buna inanıyorum.
Kitap vasattı.Ama boş zamanlarda çerez niyetine gidebilir :)

Julie Garwood'dan esintiler okumak isteyenlere tavsiye edilir :)

Anlatım çok çok kötüydü. Okurken Judith McNaught ve Julie Garwood kitaplarından derleme okur gibi hissettim. Ve bence yazar bu kitabın okunmasını bile hak etmiyor. Çok fazla esinlenme var. Neredeyse kitapları birebir yazacakmış.

Bana bütün historical romanceların karışımıymış gibi geldi.Yani konusu çok klasikti.tamam sürükleyiciydi ama olabilecek her şeyi tahmin ediyorsunuz çünkü bu tarz romanları okuyan biriyseniz eğer küçük bir tekrar gibi olmuş.Boş vaktinizi değerlendirmek için okunabilir

Lord Conor McTiernay İskoçyalıdır. Kadınlar unvan için kendisi ile birlikte olmak ister. Anne babasının evliliği gibi bir aşk evliliğine sahip olamayacağını düşündüğünden evlenmemeye kararlıdır.
Ormanda adamlarının bulduğu kir içinde ki hırpalanmış Laurel Cordell karşısına çıkana kadar. Uzaklaşabilmek için Laurel kendisinden yardım isteyince onu koruyacağına şerefi üzerine yemin eder ve yanına alır.

Laurel yarı İngiliz yarı İskoç'tur. Annesi İskoç'tur ve babasına aşık olup evlenmiştir. Babasının ilk evliliğinden bir oğlu olmasına rağmen Laurel'inde erkek olmasını istemiş olmayınca da hayal kırıklığına uğramıştır. Annesi öldükten sonra babası tekrar evlenmiştir fakat bir varisi olmamıştır. Babası annesi öldükten sonra yazın İskoçya'daki büyükbabasını ziyaret etmesine izin vermiştir. Bu görüşmeler büyüdükçe azalmış sonrada kesilmiştir. Babası öldükten sonra sorumluluğu baron olan abisine kalmıştır ve abisini İskoçya'ya gidebilmek için ikna etmiştir. Artık ne ailesi ne de İngiltere ile bir bağı kalmıştır.
İşler Lauren'in umduğu gibi gitmez ve Keith Douglas evlenmek için kendisini kaçırır. Eğer büyükbabasının yanına giderse bütün klanını öldüreceklerdir. Lauren tabi ki evlenmek istemez. Keith döverek ikna etmeye çalışınca da Lauren kurtulmak için onu öldürmek zorunda kalır. Bu olaydan sonra kaçarken Connor ile karşılaşır.
Büyükbabasına ulaşıp Lord Douglas'ın tehditleri ile ilgili uyarmak istediğinden ulaşacak bir yol bulana kadar Connor ile kalmaya karar verir. Ama Connor'un Laurel'i bırakmaya niyeti yoktur. Üstelik daha ilk andan ikili arasında oluşan çekim büyüdükçe planlar değişir.

Sonra ki olaylar hiç yabancı değil. Aslında genel olarak hikaye hiç yabancı değil. Şimdiye kadar okuduğum İskoç romanlarının hepsinden bir bölüm var. Karakterleri ve hikayeyi bilerek okuduğum bir kitap oldu.

Hikayenin konusundan daha çok anlatım şeklinin önemli olduğunu birleş daha anlamamı sağlayan kitap 😒