İskoçyalı'nın Kollarında (The McCabe Trilogy, #1)

En Son Değerlendirmeler

10 puan

https://illekitap.blogspot.com/2018/11/maya-banks-iskocyalnn-kollarnda-mccabe.html

Bu ay beni sık sık historical romans kitaplarının yorumlarıyla karşınızda göreceksiniz çünkü kasım ayını kendimce historical romans ayı ilan ederek bol bol bu türü okumaya karar verdim. Dolayısıyla da ilk olarak Garwood kitabı ile başladım sonrasında da oldukça tavsiye edilmesiyle aldığım Maya Banks'ın McCabe Üçlemesi ile bu ay ki okumalarıma devam ediyorum.

Öncelikle söylemeliyim ki Maya Banks daha önce hiç okumadım halbuki yazarın yayımlanan birçok kitabı var ama ben nedense okumadım ama bu seriyle yazarla tanışmış oluyorum. Fark ettim ki daha önceden okumam gereken yazarlardanmış. Çünkü kurgularını kaleme alış şeklini beğendim. Olayların akışı, karakterlerin özellikleri, olaylara verdikleri tepkiler falan hepsi çok güzel kurgulanarak yazılmış bu yüzden bu yazarı severek okuyacağım yazarlardan biri olarak ilan edebilirim. :)

Detaylı yoruma girmeden önce kitabın konusuna değinmek gerekirse; İskoçya Kralı'nın yeğeni olan Mairin, yıllarını manastırda geçirmiştir. Sahip olduğu muazzam çeyiz birçok para göz, hırslı adamın hedefi olsa da kendini bir yere kadar korumayı başarmıştır. Ancak bir gün kaldığı manastırdan acımasızca kaçırılan Mairin, yolda koruduğu Crispen ile beraber Cameron'ın kalesine gitmek zorunda kalır. Orada gördüğü muamelenin sonunda oradan kaçmayı başaran genç kadın, Crispen'ın amcası tarafından bulunup McCabe kalesine götürüldüğünde hayatının inanılmaz derecede değişeceğini bilemeyerek adımlar atmaya başlamak zorundadır. Ewan McCabe ile evlenmek zorunda kalan Mairin, korkarak girdiği bu yolda aşkı, güveni, sevilmenin ne demek olduğunu ve aile olmanın nasıl olduğunu tadarken hiçbir mutluluk sonsuza dek süremeyeceğini tekrardan fark eder. Çünkü Cameron, McCabe'e açıkça savaş ilan ederken hiç de adil oynamamış bütün delilleri lehine çekerek McCabe'leri şikayet ederek haince yollarla Mairin ve çeyizini ele geçirmeye çalışır.

Bir kadının gücünü çok güzel bir şekilde işlemiş yazar, Mairin'in tavırları, karakteri ve bazı olaylar sırasındaki güçlü duruşu oldukça hayranlık uyandırıcıydı. Ewan'ın ise bir klan lideri olarak görevleri ve bunun yanında oğlu ve Mairin ile olan ilişkileri çok güzeldi.

Her ne kadar başlarda Ewan'ın erkek kardeşlerini biraz sinir bozucu bulsam da ağabeylerine karşı olan sadakatleri falan çok güzeldi. Serinin diğer kitaplarında onları okuyacak olmak da ayrı bir zevk verecek ve şuanda sırf bir anlaşma için evlilik yapmak zorunda kalan Alaric'i okumak çok muhteşem olacak. Hepsini peş peşe okuyacağım.

Neyse yorumuma devam edeyim.. .aslında hoşuma giden kısımları anlatmaya devam edeyim. Kitapta en çok hoşuma giden kısımlardan biri Ewan'ın Mairin zehirlendiğindeki haliydi. Ayrıca orada kardeşlerinin verdikleri tepkiler falan muhteşemdi. Bunun yanı sırada kalede olanlar da şaşırtıcıydı çünkü böyle bir şey beklemiyordum, hoşuma gitti.

Bahsetmek istediğim birkaç yer daha var ama onları da anlatmayayım kitabı okuma hevesiniz kaçabilir. Ancak şunu söylemeliyim ki İskoç severler bu kitabı mutlaka okumalılar. Bu arada McCabe Üçlemesi, üç erkek kardeşi anlatıyor. İlk kitapta en büyük kardeş Ewan McCabe'i okuduk ikinci kitapta Alaric'i okuyacağız ve üçüncüsünde ise Caelen'i okuyacağız.

Ben çok beğendim, sizlere de tavsiye ederim :)

7 puan

Bu kitap bence çokta kötü değildi. Çeviriye biraz daha özen gösterilebilirdi. Konu bilindik olsa da İskoçları okumak zevkliydi. Diğer iki kardeşin kitaplarını bekliyorum ve bu üç serilik kitabı tamamlamayı düünüyorum.

7 puan




Kitabın Adı: İskoçyalı'nın Kollarında
Yazarı : Maya Banks
Orjinal Adı : In Bed with a Highlander
Goodreads Puanı 5/4,08
Puanım : 5/4


Maya Banks Harlequin Beyaz Dizi kitaplarından severek okuduğum bir yazar..Araştırdığım kadarı ile çok değişik türde yazıp sizi tam amalamı ile ters köşeye yatıran nadir kalemlerden.. Sharon Long takma ismi ile de yazmış....Kalemini çok seviyorum historical türünde okuduğum bu ilk kitabını severek okudum ki çeviri katliamına rağmen..Garip kelimeleri kullanması çok can sıkıcı idi..Özellikle somurmak? Bu ne anlama geliyor Allahaşkına?!!..

Hakkı ile çevrilebilse idi beş yıldızlık bir kitap idi.McCabe Üçlemesinin ilk kitabı olan İskoçyalı'nın Kollarında 'nın ilk hikayesi ağabey Ewan McCabe'nin hikayesi idi..

Mairin Stuart Kralın gayri meşru kızı idi..Çok yüklü bir çeyizi vardı..Onu kullanarak çeyizine ulaşamamalrı ve kaçırmamamaları için bir manastırda yıllardır gizleniyordu..Fakat izini bulan Duncan Cameron isimli klan beyi onu zorla kaçırarak evlenmeyi planlayarak çeyizine ulaşmayı hedefliyordu..Bunun için yapamayacağı yoktu..Mairin'in de önemi yoktu hedefine ulaşacağı bir basamaktı..İşte Mairin'i kaçırırken onun korması altına aldığı küçük çocuğu da almak zorunda kalmıştı..Crispin McCabe McCabe Klanının lideri Ewan McCabe'nin oğlu idi..Mairin onu mutlak bir ölümden kurtarıp koruması altına alırken Duncan tarafında da feci şekilde evlenmeye ikna edilmesk için dövülüyordu..Crispin ile kaçma planları yaparken hiç ummadığı bir fırsat ayağına kadar gelir ve kaçabilmeyi başarırlar..Yolda büyük şans ile McCabe Klanınından Crispin'in amcası Alaric ile karşılaşarak kurtulurlar..

Mairin gerçek kimliğini adını bile saklar. Sahip olduğu miras yüzünden hedef haline gelmesi onu dikkatli olmaya mecbur bırakır.. .Ewan ile en baştan birbirleri ile ters düşerler. Ewa'ın klanı Cameronlar ile savaş halindedir bu savaşta klan çok kötü bir duruma düşmüş genç karısını da kaybetmiştir..Oğlu çok küçük yaşta annesiz kalmıştır..İşte Mairin'in onun hayatını kurtarması ile oğlunun bu kadına çok bağlanmış olduğunu görür..Oğlunun hayatını kurtaran bu kadına minnet borçlu olsa da takışmadan duramazlar..Onun gerçek kimliğini öğrendiğinde kötü durumdaki klanın geleceği için Mairin ile evlenmeyi kafasına koyar..Mairinin önünde iki seçenek vardı ya bu devamlı kavga ettiği adam ile evlenecek ya da sadist ruhlu Duncan Cameron ile..Çok da vakti yoktur Duncan'ın yerini tespit etmesi çok yakındır...

Kısaca kitabı çeviriye rağmen başarılı buldum..İkili arasındaki zıtlaşma kavga derken aşkın sessiz sedasız gelmesi oldukça güzeldi..Erkek kahraman Ewan'ın sahiplenici tavırlarını çok sevdim.Özellikle o yalnış anlamalardan doğan kavgalar ve sonunun hep tatlıya bağlanması Ewan'ın sonunda Mairin'in kararlarına saygı duymaya başlaması çok hoşuma gitti..Aile olmanın ne demek olduğu birbirini korumak sevmek aile olmanın ayrıcalığını yazar çok güzel işlemişti...Bazı yerlerinde diğer İskoç hikayelerine benzetsem de sıkılmadan keyif alarak okudum..Historical ve İskoç hikayelerini sevenlerin oldukça seveceği bir hikaye..Bence kaçırmasınlar...

Highlander Üçlemesi
1. In Bed with a Highlander (2011) İskoçyalı'nın Kollarında
2. Seduction of a Highland Lass (2011) Sürgün
3. Never Love a Highlander (2011)

Profil Resmi
10 puan

MUH-TE-ŞEM-Dİ :)
Bir seneye yakındır bu kitabı sordum durdum.Önce epsilondan çıkacak sandım üzüldüm ama koridorun yazarı olduğunu duyunca çok sevinmiştim bu serinin devamını göreceğiz anlamına geliyor :)
Beklediğime değmiş , her sayfasında gülümsedim hatta çoğu yerde kahkaha attım.Yazar çıkan hiçbir yazara benzemiyor , sonuç olarak İskoçları yazdığı için onları anlatırken belli şeylerden bahsediyor yazarlar bu çok doğal gelmeye başladı. Mairin'e hayran kaldım ve tabi o muhteşem üç kardeşe ama benim merak ettiğim kardeş Caelen oldu onun neden aşktan ve evlilikten dilinin yandığını çok merak ediyorum. Alaric ise sanırım dövüşçü olan güzel sarışınla evlendirilecek ve ikinci kitapta bunu okuyacağız :) Ewan ise sırf klanı için Mairin'e yaklaştı sanmıştım önce ama birbirlerine öyle bir aşkla tutuldular ki son sayfalarda ağladım durdum :) En merak ettiğim kardeşin serinin son kitabı olması ise beniii çok üzdü :(
Çevirisi de anlatımıda konu olarak da çok güzel bir kitaptı:)
Bu yazar artık benim favorilerim arasında :) Mutlaka okuyun ♥

7 puan

Berbat çevirisine rağmen bitirebildiğim için kendimi tebrik ediyorum!

Kitaba gelince, fena değildi. Ama konu İskoçlar olduğunda hiç kimse JG'nin eline su dökemez. Zaten çoğu da JG'nin etkisinde fazlasıyla kalmış.

Yine de hakkını yemeyeyim, kahkahalarla güldüğüm çok yer oldu :) Özellikle Mairin'in düşüncelerini farkında olmadan sesli ifade ettiği bölümlerde kocasının tepkileri ve cevapları süperdi :)

Cinsellik ise epey aşmış!

5 puan

İlk başlarda zevkle okudum. Sonrasında olaylardan sıkılmaya başladım ve ferkettim ki atlayarak okumaya başlamışım. Atladığım yerleri geri dönerek okumaya çalıştım ve uzun süre elimde kalmasına neden oldum.
Karakterler ilginç eğlenceli falan filan ama ısınmayı başaramadım. Leydimiz gerek hamileliği gerek zehirlenmesi sebebiyle o kadar çok kustu ki sonlara doğru artık yeter dedim, resmen midem kalktı. Bu kadar işlenmesine anlam veremedim.
Serinin diğer kitaplarını okur muyum? Evet, okurum ama ne zaman okurum? Elimde çok seçenek olmazsa okurum.

10 puan

Sır Gibi sakladım'dan beri sonunun nasıl geldiğini anlamadan okuduğum tek kitap oldu. Eleştirilere aldanarak akmak istememiştim ama son anda siğarişime eklemiştim. İyi ki de eklemişim diyorum. İlk sayfadan itibaren akıcı anlatımı sevimli karakterleriyle kitaba aşık oldum.

Diğer kitaplarda kızı kötü durumda bulan hem esas erkek olsa da burada öyle olmadı. Bu da yan karakterleri öne çıkaran güzel bir hareketti.

Mairin Stuart küçüklüğünden beri mirası yüzünden acı çekmiş ve bir kilisede yaşamak zorunda kalan genç bir kadın. Soylu kanı olması ona diğer kitaplardaki statünün aksine bir 'av' konumuna sokmuştu. Bu yüzden evlenmek zorunda kaldığı zamana kadar hayat onun için kapalı bir kutu olarak kalmıştı.

Ewan McCabe sekiz yıl önce yaşanan savaş yüzünden yıkılmaya yüz tutmuş bir kalenin Lordu'dur. Klanı açlık ile savaş verirken onun tek yapabildiği direnmek ve ezeli düşmanından intikam almaktı. Ve bu istek Mairin'ın dayak yemiş bir şekilde oğlu ile kale surlarından geçtiği anda daha da arttı. Çünkü artık Mairin onundu ve kimse onu ondan alamazdı.

Kitap yer yer Fidye'ye benzese de kendi içinde farklılıkları vardı. Yazar Ewan karakterini o kadar tatlı yazmış ki kızmanız gereken yerde bile kendinizi onu savunurken buluyorsunuz. Mairin'i sevmek ona göre bir yük değil de bir ödülmüş gibi davranması zaten beni kendine hayran bırakmaya yetti. Seven ve sevmekten de korkmayan bir adam. Ve fazlasıyla da sevildiğini duymaya meraklı ve istekli :) Hatta duymadıkça sabırsızlanan bir adam. Çoğu kitapta sevdiğini ilk kızın söylemesini sevmeyen bir insan olarak ilk Mairin'in söylemesi beni rahatsız etmedi. Aksine sonrasında Ean'ın veridği tepkiyle iyi ki önce o söylemiş bile dedim. Mairin ise ayrı bi alem. Korkması gereken korkmayan ama korkmuş gibi davranan bir kadın. Korkmuş göründüğü anlarda bile bu onu kısık sesli de olsa söylenmekten alıkoyamıyor. Akıllı ve yumuşak kalpli bir kadın. İşin özeti ile ikisi de tam birbirine göre.

Kitabı severek ve büyük bir beğeniyle okudum. umarım siz de benim kadar seversiniz. Tabi bunda çevirmenin payını da es geçmemek lazım. O da çok iyi bir iş çıkarmış ve kitabı bize çok akıcı bir şekilde çevirmiş. Kitap güzel, çevirmen başarılı. Daha ne olsun. Tek eksik sizinde bu güzellği paylaşmanız.

11 yıl, 11 ay
9 puan

Uzun bir aradan sonra özüme dönüp, güzel bir tarihi romanla zamanımı taçlandırdım. Gerçekten özlemişim. Hele ki güzel bir kitapla devam edince tadından yenmedi

Beyaz Dizi'lerden tanıdığım Maya Banks'ın kitabı çıkalı çok olmasına rağmen ancak sıra gelebildi. Bekletmesem çok iyi olacakmış ya neyse.

Sahip olduğu büyük miras yüzünden erkeklerin hedefi haline gelen Mairin Stuart'ın kaldığı manastırdan kaçırılmasıyla başlayan kitap, Maririn'in Crispen'i kurtarması, Ewan ile evlenmesine ve daha sonrasına kadar gidiyor. Büyüsü kaçmasın diye konusuna fazla girmeyeceğim tabi ki.

İlk 30 sayfada çeviri sıkıntılı olunca çok korkmuştum ama sonra bir düzeldi pir düzeldi. Bu kadar romandan sonra çok özgün bir konu bulmak zor, diğer kitaplara benzeyen noktalar illa ki oluyor. O yüzden artık anlatıma bakıyorum ve yazarın anlatımı çok güzeldi. Bazı klişe durumlara iyi kılıflar giydirmiş. Mesela erkeğin her zaman öperek susturma durumu vardır, buna "Beni susturmak için benim dudaklarımı mı kullandınız?" cümlesiyle farklı bir hava katmış bence. Benzerleri de vardı, yani bu açılardan sıyrıldı diyebilirim.

Bir de sıkılacağımı düşündüğüm bir çok yerde iyi kurtarmış. Kendine çeken bir yanı vardı. Yer yer ufak, yer yer büyük olaylarla ekseninde tuttu.

Ewan'ı da ayrı sevdim. Burnundan kıl aldırmayan, ukala erkekleri pek sevmem. Burada dozajındaydı ki uzun saçlı olmasını bile göz ardı edebildim.

3. kitabı çok merak ediyorum ama neredeyse 1 yıl olmasına rağmen 2. kitap gelmediğine göre daha çook merak edip beklerim :(

5 puan

Çok şükür bitti okurken kaç JG kitabı bir aradaydı bir ara şaşırdım. Çevirisi düzgün olsaydı daha eğlenceli olabilirdi .

9 puan

güzeldi.

8 puan

Maya Banks || İskoçyalının Kollarında

Çok tereddütlü aldığım,okumaya bir türlü elim varmayan kitaplardan bir tanesiydi ama nihai sona ererek o da bitti.

Halbuki ne düşünüyorsun okumayı? İskoç var içinde sen oku gerisi gelir nasıl olsa deyi ver
Kitabın son sayfasını kapattığımda ağzım kulaklarıma varıyordu dersem yalan olmaz inanın.
Evet,severek okudum ve serinin ikinci kitabını da bekletmeden okumaya karar verdim….

Mairin klanından kaçmış ve bir manastıra sığınmıştır. Kaçtığı kişi kendisi ile zorla evlenmek isteyen komutan Cameron’nun adamlarına yakalandığında onlarla gitmekten başka çaresi kalmaz.
Kaleye giderken yollarına çıkan küçük oğlan çocuğunu da yanlarına esir olarak alırlar. Mairin ‘nin şimdi tek şartı vardır; çocuğun kılına bile zarar verilmeyecektir.

Küçük çocuk Crispin Mairine bir söz verir. “ Mairin onu kötü adamlardan kurtarmış, Crispinde Mairin’i koruması için babasına götürecektir.

Ve öylede olur….

Ewan McCabe oğlunun kayboluşundan kimi suçlayacağını bilemez ve onu bulmaları için dört bir tarafa adam yollar. Oğlu bulunduğunda yanında ki siyah saçlı kızın kim olduğunu öğrenemez. Crispin ve Mairin birbirlerine söz vermişlerdir kim olduğunu söylememesi için.

Aslında Ewan için kim olduğu önemli değildir. Çünkü kızın kaçtığı kişi Cameron ise Mairine kapısı sonsuza kadar açıktır.
Ve üstüne birde Kralın gayrimeşru kızı olduğunu öğrenmesi ve hatırı sayılır çeyizinin olması Ewan için yeterlidir.

Bu tarz ince hesapların peşinde olan Ewan,AŞKI hesaba katmaz ve AŞK kapıya dayandığında gözü kralı bile tanımaz…

Konunun kısadan hissesi böyle. Kitabın konusundan çok satır aralarında ki diyalogları seviyor ve okurken gülümse yüzünüzden eksik olmuyor.
Bir çok yorum okudum bu kitapla ilgili kimisi ya çok beğenmiş kimisi de hiç beğenmemiş, ortası yok bu durumun.

Ama İskoç kıtlığı yaşadığımız son dönemlerde okunacak kitaplardan diye bilirim.

Kısaca TAVSİYE EDERİM efenim :))

10 yıl, 11 ay
7 puan

sevgi dolu bir aşk

10 yıl, 11 ay
5 puan

Julie Garwood'un Gelin kitabının kötü bir çakması olmuş. Zaman kaybetmeye değmez.

7 puan

Çeviri çok çok çok kötüydü! Somurmak nedir Allah aşkına? Somurdu da somurdu habire kullanmış çevirmen. Eğlenceli keyifli bir kitap bu kadar katledilebilirdi. Kendisini gerçekten çok tebrik ediyorum buradan...

4 puan

Cabuk okunan bir kitap ama ceviri kaynakli sanirim yazim dili cok rahatsiz edici.. Hos konu ve islenis tarzi da cok matah birsey degildi ama..

9 puan

Ben beğendim

10 puan

Daha ilk sayfalarda sizi kendine çekiyor. Bu romanda aşkın yanında baya heyecan vardı. Hareketli olaylar yaşanan İskoç romanlarını severim.

Bu romanı okuyanların büyük çoğunluğu kitabı Julie Garwood'un yazdığı İskoç romanlarına benzetmiş ama ben onu hiç görmedim. Julie'nin kitaplarındaki bütün kahramanlar iyimser bir havadadır -erkekler kendilerini öyle göstermese bile- hatta olaylar da bu şekildedir. Ancak Maya'nın kitaplarında genelde karamsarlıklar mevcut. Özelikle kadın karakterler Julie'nin kitaplarına oranla daha zeki, kararlı, güçlü.

4 puan

The McCabe Trilogy’nin ilk kitabı olan “İskoçyalının Kollarında” beni tam bir hayal kırıklığına uğrattı malesef. Kitabı almadan önce olumsuz eleştirileri okumuştum ama herkesin okuma zevki farklı olabileceği için yazara ve kitaba bir şans vermek istedim. Yazar Julie Garwood’dan o kadar çok etkilenmiş ki ilk sayfadan bu etkisini okuyucuya belli ediyor. Kitap Julie Garwood’un Fidye romanıyla çok benzemekte. Ayrıca çok gereksiz bazı bölümlerin olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim (Leydi’nin ilk gecesini çalışan hizmetlilerle konuşması gibi). Kitapta tek beğendiğim nokta kitabın kapağı. Tüm bu olumsuz düşüncelerime rağmen yazarın ikinci kitabını da okumayı düşünüyorum. İkinci kitaptaki JG esintilerinin varlığı ya da yokluğu ile yazar hakkında kararımı vereceğim.
Keyifli okumalar.

The McCabe Trilogy:

Kitap 1, In Bed with a Highlander, İskoçyalının Kollarında (2011): Ewan McCabe ve Mairin Stuart
Kitap 2, Seduction of a Highland Lass, (2011): Alaric McCabe ve Keeley McDonald
Kitap 3, Never Love a Highlander, (2011): Caelen McCabe ve Rionna McDonald

8 puan

Konusunu beğendiğim bir kitaptı. Julie Garwood havası sezmedim değil ama yine de güzeldi.
Çeviri o kadar kötü değildi evet daha iyi olabilirdi ama umarım koridor daha sonraki kitaplarının çevirisinde daha dikkatli olur.
Konusu ise Mairin Stuart'ın Duncan Cameron'un adamları tarafından kaçırılmasıyla başlıyor.Cameron kalesine gitmeden önce Mairin bir çocuğu adamların elinden kurtarıyor ki bu çocuk Ewan McCabe'in oğlu Crispin...Daha sonra Mairin ve Crispin kaleden kaçıyorlar.Olaylar(romantik :D) kaleye geldiklerinden sonra başlıyor...İlla okunması gereken bir kitap değil ama okurken hoş vakit geçirebileceğiniz bir roman...

10 puan

Mairin Stuart Kralın gayri meşru kızıdır. Yüklü bir çeyizi olması ise onu evlenilecekler listesinin başına eklemiştir. Bu yüzden manastırda yaşamak zorunda kalmıştır ancak bu şekilde ulaşılması zor olacaktır. Manastırdadır ama henüz ruhsal yolculuğunu tamamlayacak yemini etmemiştir. Küçüklüğünden beri bulunmamak için ettiği duayı ederken manastıra askerler gelir.
Onunla çeyizi için evlenmeye kararlı klan beyi Duncan Cameron kendisini kaçırır. Duncan acımasız, aç gözlü, hırslı bir adamdır. İskoçya'nın en büyük ordusuna sahiptir ve İskoçya kralı bile ondan korkar. Mairin'in çeyizi Neamh Alainn onu yenilmez kılacaktır. Bu yüzden Mairin ile evlenmeye kararlıdır ve evlenmeye ikna etmek için döver. Yaşadıklarına rağmen korumasına aldığı çocuk Crispin ile kaçmayı başarır. Crispin Lord Ewan McCabe'nin oğludur. Babasının adamları olmadan bir yere gitmesi yasakken kendisine bebek gibi davranılmasından bıktığı için Alaric amcasını görmeye gidecekken kaybolur.Fidye için kaçırılacakken kaçar çünkü babası fidyeyi ödeyemeyecek durumdadır buda onları zayıf gösterecektir. Yardımına onu eve götüreceğine söz veren Mairin yetişir. Bir hizmetçinin yardımı ile kaçmayı başarırlar ve Crispin'in amcası Alaric ile karşılaşırlar böylece kurtulmuş olurlar.

Ewan, McCabe klanının lideridir. Klanı sekiz yıl önce sarsıntı yaratabilecek bir saldırıya karşı direnmiştir. Kardeşi Caelen'in sevdiği kadın tarafından ihanete uğramışlardır. Ewan ve kardeşlerinin de ellerinde neredeyse hiçbir şey kalmamıştır. Kocaman bir enkaz yığını, dağılmış insanlar ve neredeyse bitmiş bir ordu kalmıştır. Ewan lord olduğunda sahiplenebileceği pek bir şey olmamıştır. Klanını ayakta ve güçlü tutabilmek için sekiz sene savaşmıştır. Kardeşleri ile hiç durmadan, yorulmadan çalışmışlardır. Her şeyi yeniden ancak kurabilmişlerdir. Artık düşünebildiği tek şey intikam almaktır. Sekiz yıldır ona güç veren Duncan Cameron'dan alacağı intikamdır. Sıkıntı çektikleri bu dönemde oğlu kendisini kurtaran, nefret ettiği düşmanının kıyafetlerini giyen ve dayak yemiş olan Mairin ile gelir. Oğlu Mairin'e babasının onu kurtaracağına dair söz vermiştir ve bir McCabe her zaman sözünü tutar bu yüzden hemen gitmek isteyen Mairin'i bırakmaz ve koruması altına alır.

Mairin önce kimliğini saklar, kaçmaya çalışır Ewan ile sürekli atışma halindedirler. Çok geçmeden Mairin'in bacağındaki kraliyet mührü sayesinde gerçek kimliğini öğrenirler.
Crispin ise Mairin'e çok bağlanmıştır. Ewan da Mairin'in gerçek kimliğini öğrenince klanı için bir fırsat olacağını düşünür. Klanın Mairin'in zenginliğine ihtiyacı vardır. Evlilik sayesinde İskoçya'nın en gözde topraklarına sahip olacak, düşmanlarını tamamen ortadan kaldırabilecek, kraldan sonra gelen tek güçlü klan olacaklardır ve kimsenin onları yok etmeye gücü yetmeyecektir bu yüzden Mairin ile evlenir. Mairin ise ya Duncan ile evlenecektir ya da Ewan ile başka çaresi olmadığından evliliği kabul eder.
İkili önce sürekli atışsa da sonra duygular işin içine girince durum değişir. Mairin yıllarca korkuyla yaşamış, çıkarları uğruna kendisini evliliğe zorlayan erkeklerden kaçmıştır. Onurlu, kendisine iyi davranacak, sayesinde sahip olduklarının ve kendisinin değerini bilecek bir adamla evlenmek istemiştir. Sonunda aradığı aileyi bulur tam her şey yolundayken yaralanmalar, zehirlenme, düşmanlar derken olaylar eksik olmaz.

Diğer İskoç romanlarını hatırlatsa da güzeldi. Çoğu yerde çok güldüm Mairin çok komikti. Ewan'ı da sevdim Mairin'e olan aşkı sahiplenişi ikilinin atışmaları, kavgaları çok güzeldi. Beğendim diğer kitapları da merak ediyorum.

geri ileri