bana hep şu sözü hatırlattı::
-komünizim parayı buluncaya,
-feminizim kocayı buluncaya,
-ateizim uçak sallanıncaya kadardır...
ayrıca iman eksikliğinin yol açtığı inançlara gidiş şeklinin de aza da olsa görmüş oldum,,bu anlamda aydınlatıcıydı,,hep bir bilim insanının nasıl inançsız olabileceğini düşünürdüm..
herkes yanılır. hayat doğrularla yanlışlardan oluşur. neyin doğru olduğunu sadece yanlış yaparak öğrenebiliriz. yanlış yapmak aptallık ve zayıflık sayılmaz ama yanlış yapmayı sürdürmek böyle sayılır.
* * *
karısına sadakatsizlik eden erkek.namusunu savunmak adına karısını öldüren koca değil miydi?
hata yapan kız kardeşini doğrayan bu adam, başka erkeklerin kız kardeşine karşı yanlış yapmamış mıydı?
Küçüklüğümüzde değişen vücudumuzdan utanmamızı, korkmamızı, onu saklamamızı öğreten düzenden başlayarak, kendimizi başka hiçbir kimseye ya da hiçbir yere tutunmadan gerçekleştirmeye çalışan kadınlar olarak, kavgalarımızı, sorgularımızı çok akıcı ve sürükleyici bir şekilde anlatıyor kitap. Mısır'ın bugünkü halini ve ülkemizin de gittiği durumun da tabi ki etkisi altında kalarak ve fakat kadınlara dayatılan sorunlarının evrensel oluşunun da farkında olarak kendimizden bir şeyler bulmamak mümkün değil.
Kendimizi gerçekleştirme adına bilime, iş yaşamına sarılışımız fakat onun da ne kadar eril ve katı olduğunu anlama ve hala çıkış için tünel kazmaya devam ettiğimiz hayat mücadelemizi, evliliğin, ''HAYIR, HAYIR DEMEKTİR.'' sloganının, ve yazarın (tüm kadınların) sorduğu soruların ortasına atılıyoruz bu kitap sayesinde.
Peri masalları yerine genç kızlara bu tarz öyküleri okutmakta fayda olduğunu düşünüyorum. Kesinlikle çok beğendim. Okuması da çok zevkli. Bir çırpıda bitti.