Essie çok tatlı bir karakterdi..Bağımsız özgürlüğüne düşkün 30 yaşında, heyecanlı ve evde kalmış..Ancak aşkı kendi kendine bulmaya çalışırken başına gelenleri haketmedi..Ama 1890 lı yıllarda Teksas'ta erkekler ne yazık ki hanım hanımcık, bisiklete binmeyen, heyecanlarını gizlemeyi başarabilen, kafasına gösterişli şapkalar takmayan sade tekdüze kadınları tercih ettiği sürece garibim Essie serinin ilk kitabı olan Kalbimin Sahibisinde aradığı aşkı ne yazık ki bulamıyor...Kitapta yan karakterlerden özellikle Essie'nin dayısı ve babası ve 7 yaşında yetim ve öksüz Harley'e bayıldığımı söylemeliyim..Özellikle Harley'e..Kitap biter bitmez hemen ikinci kitabı aldım..
Konusu diğer kitabından farklıydı..Ama beklediğim bir hikaye değildi diğer kitabı olan Umutsuz Aşkın Gözyaşlarının kurgusu hikayesi daha bir sağlamdı.1890 lı Yıllarda geçen hikayede baş kadın karakter 30 yaşına geldiği halde evlenememiştir.Bunca yıl beklemesine rağmen evde kalmıştır.Acele bir şeyler yapması gerektiğini düşünüp harekete geçer.İlkönce kendince uygun olan erkeklerin listesini çokarıp harekete geçer.; Ama bunda atladığı bir şey vardır ki o da erkekler kovalanmayı değil,kovalamayı sevdikleri..Bunu gözardı etmiştir... Sonunda yollar kuyu kazıcısı olan Adam ile kesişir..Adam ile bir evlilik mümküm olabilecekmidir.İşte hikaye tamda burada hareketlenip güzelleşiyor.. Ama benim için birazda hayal kırıklığı oldu bu kitap.Çünkü kitapta bence Hristiyan propogandası yapılıyordu..O yüzden de pek sıcak bakamadım...Ama bu benim şahsı fikrim..Sıkılmadan da kitabım okunabilecğini düşünüyorum...
çok sevdiğim hocamın kitabıydı zevkle okudum bitirdim kitabı çok beğendim bunun ikinci kitabınıda okuyacağım kendisine çok teşekkür ederim