Aranizda Mitolojileri sever varmi ???
Peki mitoloji seviyorum ama hep ayni diyenler varmi ?! Hah ! Tmm.isde onlari soyle koseye alalim.
Kaplan laneti hem mitolojik hemde hint mitolojisi uzerine yazilmis bence harikaaaaa bir.kitap.ki bir cok .#blogger de ayni fikirde.
Kitap hakkinda hic birsey demicem diyemiorumda zaten.hic.bi zaman konuyu su.ustunden anlatmayi beceremedim anlatirkende hikayeyi anlatmaya basliyorum😁 :D
Sadece hic.aıkılmadan bugunlerde farkli #Fantastik. Kitap.arayisi icerisinde olan arkadaslar tam sizlik bir.kitap...
Kelsey ve Ren ... ah sizi varya 😁 ama sukadarini soylicem Kelsey fena halde merakli ve bilgiye ac bir.karakterimiz bagzi yerlerde beni sinir etsede hakli buldum. Ren.ise kaplan prensimiz :D kısa bi alinti... "- Ölmek üzereydim. Biliyordum. En azından artık acımıyordu. Sadece, onu sevdiğimi söylemek istiyordum. Ama sonra birden karanlık beni ele geçirdi. "
"Anlamıyor musun, Ren? İşte bu yüzden gitmek zorundayım. Bensiz hayatına devam edebileceğini öğrenmem gerek. Hayatta benden daha fazlası da var. Önüne serilen dünyayı görmen ve seçenekleri gözden geçirmen gerek. Ben senin kafesin olamam. Seni tutsak edip bencilce kendi arzularım için kullanabilirim. Sen bunu istesen de istemesen de, bu doğru olmaz. Sana serbest kalabilmen için yardım ettim. Özgür kalıp bunca yıldır mahrum kaldığın şeylere sahip olabilesin diye." Elim yanağından boynuna indi. "Sana bir tasma mı takayım? Bana borçlu olduğun için hayatının sonuna kadar seni kendime mi zincirleyeyim?"
Şimdi açıkça ağlıyordum. "Özür dilerim, Ren, ama bunu yapamam. Yapamam. Çünkü... ben seni seviyorum."
Daha önce Hindistan'da geçen ya da böyle konusu olan - lanet , hinduizm... - bir kitap okumamıştım. O yüzden kitap bana beklenmedik şeyler sundu diyebilirim.
Kitapta yazım yanlışları dikkat çekici derecedeydi. Sanırım çeviride hata var, onu görmezden geliyorum. Ama bazı şeyleri kafamda canlandıramadım bunda yazarın da hatası olabilir (tabi benim de :D ) .
Ben kitabı beğendim. Özellikle bir kitapta farklı yerlerde geçmesini, o bölgelerin özelliklerini okuyucuya vermesini seviyorum. Tavsiye ederim :)
"Hala hayranlık duyabilirim, değil mi? Dükkâna girmesen de vitrinden bakabilirsin, yanılıyor muyum?"
Yorumun tamamı için bloğumu ziyaret etmeyi unutmayın : http://fairytaleess.blogspot.com.tr/2015/06/kaplan-laneti-kitap-yorumu.html
Bu harika kitap az önce bitti ve şu an kendimi boşlukta , kaybolmuş , bi başına , boynu bükük hissediyorum. O kadar harikaydı ki..
Daha önce böyle bir kurguyu hiç okumamıştım. Ayrıca hikayemiz Hindistan'da geçiyor ve Hindistan kültüründen de parçalar vardı. Çok güzel ve ilgi çekiciydi.
http://fairytaleess.blogspot.com.tr/2015/06/kaplan-laneti-kitap-yorumu.html
Daha önce böyle bir kurguyu hiç okumamıştım. Ayrıca hikayemiz Hindistan'da geçiyor ve Hindistan kültüründen de parçalar vardı. Çok güzel ve ilgi çekiciydi.
Çok uzun süredir bu kitabın çıkmasını bekliyordum. Hatta benim için o kadar merak uyandırıcıydı ki tüm yayın evlerine kitabın yayın haklarını almaları için mesaj atmıştım. Bu anlattıklarıma rağmen işin daha ilginç olanı ise sonunda çıktıktan sonra kitabı okumak için uzunca bir süre bekletmem oldu. En sonunda ikinci kitabının da çevrildiğini görünce siparişimi verip bu duruma son noktayı koymaya karar verdim. Kitabın kapağıyla büyük bir aşk yaşadığımı itiraf ediyorum. Bu kadar çok isteyecek kadar hayran olmama neden olanda tam olarak buydu aslında. Mavi gözlere karşı zaafım vardır. Beyaz bir kaplan ve bu...mavi gözlü olunca...aynı zamanda da o bir insan...zarif ve düşünceli...kedileri her zaman sevmişimdir ve büyük kediler... Sonuç olarak herkese bir adet Ren lazım olduğu kanatindeyim. Kitapta aşırı derecede fazla yazım hatası vardı ve düzgün yazmaya bu kadar dikkat eden bir insan olarak rahatsız oldum. Yinede bu olay kitaba olan sevgimi ve ilgimi gölgelemeye yetmedi. Umarım ikinci kitapta bu yazım hataları kendini tekrar etmez çünkü çok sinir bozucuydu. Bunun dışında kitap, sizin oldukça fantastik ve değişik bir dünyanın kapılarını aralamanızı sağlıyor. Çok farklıydı. Klasikleşmiş türün dışında özel bir kitap olduğunu daha en başta hissettiriyor insana. Kesinlikle göz gezdirilmesi gereken bir hikaye olduğunu düşünüyorum. Özellikle benim gibi fantastik severler bayılacaktır Hint mitolojisine. Daha ikinci kitaba başlamadan serinin çevirisini bekleyen diğer kitapları için endişelenmekteyim. İkinci kitabı bitirince merakım konusunda ne yapacağımı şimdiden düşünmeye başladım. Bu durum beni oldukça üzüyor.
Kelsey, yazın çalışmak için bir sirkte işe başlıyor. Sirkte kendine en yakın hissettiği hayvan bir kaplan. Garip bir biçimde yanında kendisini huzurlu hissediyor. Bu süre içerisinde kaplan ile aralarında oluşan bağı sevdim. Olayların gelişme süreci de sıkılmamı engelledi. Ama kafamda oturmayan bir çok yer oldu. Özellikle Kelsey'in Ren'in durumunu çok çabuk kabul etmesi yadırgamaması o yerlerden biriydi. Ve bu lanet meselesi birazcık daha gizemli olabilirdi. Heyecan vardı olaylar hareketliydi ama açıkçası merakta kaldığım yerler olmadı talimatlar doğrulusunda hareket edip durdu Ren ve Kelsey. Yani bir sonraki adımlarının ne olduğunu bilmemeyi tercih ederdim. Bunlar dışında güzel bir fantastik kitaptı. Serinin devamını bekliyorum özellikle son sahneden sonra.
“ 1657 ’de doğdum .”
“Anladım ” dedim. Galiba olgun erkeklerden hoşlanıyorum.
Ünlü bir varyete sanatçısı olan Mae West bir defasında, “ Bir erkeğin öpücüğü imzasıdır,” demişti. Sırıttım. Bu doğruysa Ren’in imzası öpücüklerin John Hancock ’ uydu.
Ayna karşısında cümleleri prova ettim fakat hepsi saçma geliyordu. “ Sorun sen değilsin, benim ,” “ Denizde başka balıklar da var,” “ Kendimi bulmam lazım ,” “ Bizim dünyalarımız çok farklı,” “ Ben sana uygun değilim ,” “ Başka biri var” . Tanrım , “ Kedilere alerjim var” bahanesini bile denedim . :)))