"Anlamıyor musun, Ren? İşte bu yüzden gitmek zorundayım. Bensiz hayatına devam edebileceğini öğrenmem gerek. Hayatta benden daha fazlası da var. Önüne serilen dünyayı görmen ve seçenekleri gözden geçirmen gerek. Ben senin kafesin olamam. Seni tutsak edip bencilce kendi arzularım için kullanabilirim. Sen bunu istesen de istemesen de, bu doğru olmaz. Sana serbest kalabilmen için yardım ettim. Özgür kalıp bunca yıldır mahrum kaldığın şeylere sahip olabilesin diye." Elim yanağından boynuna indi. "Sana bir tasma mı takayım? Bana borçlu olduğun için hayatının sonuna kadar seni kendime mi zincirleyeyim?"
Şimdi açıkça ağlıyordum. "Özür dilerim, Ren, ama bunu yapamam. Yapamam. Çünkü... ben seni seviyorum."