James Patterson tarzında muhteşem bir kitap sonu sürprizlerle bitiyor bayılıyorum böyle kitaplara.
Örümceğe dönüşen seri katil dehşet saçıyor!…Önce bir işçi, yüzü dehşet içinde ölü bulunur. Katilden hiçbir iz yoktur. Aynı günlerde, geceyarısı kadınlar uyuyan kocalarının yanındayken kaybolmaya başlar. Hem de evlerinde hiçbir zorlanma izine rastlanmamışken. Oregon ormanlarında endişe verici bir gölge dolaşıp durmaktadır. Sonra garip bir salgın hastalık baş gösterir. Portland”da evler ölümcül örümcekler tarafından işgal edilir. Ailelerden birbiri ardına ölenler ve yaralananlar olurken, ormanın içinde dev örümcek ağları içinde mumyalaşmış kadınlar bulunur. Ardı ardına gelen felaketler kent ve çevresini dehşete düşürür. Bütün bu önüne geçilmez olayların arkasında acaba kim ya da kimler vardır? Yoksa bir “yaratık” mıdır söz konusu olan? Eski FBI ajanı, yeni özel dedektif Joshua Brolin ve New York Polis Teşkilatı”ndan Annabel O”Donnel, her şeyi göze alarak dalarlar dev boyutlu örümcek ağlarının içine ve “yeni nesil” bir katille karşılaşırlar!..
Brolin ve Angela ikili yine iş başında, kasabayı saran örümceklerle savaşıyorlar veya kendini örümcek sanan bir kadınla, henüz bitirmedim. üstelik 5 sene önce okumuştum tekrar okuyorum ama hatırlamıyorum:)Kitap isminde sorun olduğunu düşünüyorum. Bundan önceki kötü ruh kitabında kara büyüden bahsediliyordu. ama ismi kötü ruh. Bunda ise karadul örümceklerinden bahsediliyor ama ismi kara büyü.. Kitap isimlerini saçma seçiyor..
Gerim gerim okuduğum en güzel kitaplardan biri.Konusu gerçekten çok farklıydı.Bir daha böyle bir konuda kitap okumadım.
İlk ikisini Kötü Ruh ve Karanlığın Soluğu isimli romanların oluşturduğu üçlemenin son romanı. Karanlığın Soluğu’nda Brolin’e eşlik etmiş olan Annabel O’Donnel yine eşlik ediyor. Bu sefer sınırları dışında olan O’Donnel. Ve bu romanda başarılı profil uzmanı, eski müfettiş, özel dedektif Joshua Brolin’e veda ediyoruz.
Her zamanki gibi kriminal, teknik ve coğrafi bilgilerin derinliği dikkat çekici. Kuvvetli betimlemeler bu romanda da mevcut. Ucu açık bırakılan tek bir olay var ve yazar günün birinde bu olayı mutlaka çözeceğine söz vermiş. Bu konuda yazara güvenmekten başka çare yok.
Olay örgüsü ve temposuyla bana göre serinin ilk romanını kadar başarılı ve etkileyici. En önemlisi de kişisel olarak bu türün sıkı takipçilerinden biri olmama rağmen ilk kez bir romanda suçluyu adı açıkça yazılana kadar yani sonuna kadar tahmin edemedim. Bu yüzden nazarımda gerçekten başarılı bir eser olarak yerini aldı.:)
Maxime Chattam'ın diğer kitaplarını da okumuş biri olarak bu kitabını diğerleri kadar beğenmedim. Biraz fazla zorlamış kendini kurgu kısmında.. İdare eder denilebilir.
Serinin ilk kitabından itibaren çok etkileyici ve sürükleyici. Bu kitapta da özellikle öğretici bilgilere değinilmiş. Sonunu biraz uzattığını düşünsem de polisiye severlerin atlamaması gereken bir roman.