Fatma Erdek kitapları hiçbir zaman salt bir roman olmadı. İçinde her zaman toplumsal gerçekler ile harmanlanmış bir dram var.
Zeynep iste bu dramın ana karakteri. O'nunla aynı kaderi paylaşan Akgül'de kendi dramının baş karakteri. Güven ise tutunulan dal. İsmi gibi sırtını yaslanacağı dağ...
Diğer karakterler ise bu dramın şekillendiren kişiler aslında.
#kitapyorumu
Beni duygudan duyguya sürükledi. Kah kızdım kah üzüldüm... Keşke kitabın sonunda Güven'in duygularının safhalarını da okusaydım demedim değil ama bu hikaye kadınların hikayesi....
Acı , keder herkeste , her yer de aynıdır. Doğusu , batısı , kuzeyi güneyi yok bunun. Okumuşu, okumamış ya da okuyamamışı, kültürlüsü , cahili de yok.. Ya da zengini fakiri... En iyi maddi imkanlara sahip görünen insan bile aslında içinde kimsenin yaşamadığı fakirliği, acıları yaşıyor olabillir. Doğunun unutulmuş bir yerinde muhtaç bir başka kişiyle aynı , ortak kaderi paylaşıyor olabilir. Kara Kış Beyaz Düş bunu bize çok güzel , etkileyici ve tüylerinizi diken diken edecek , başarılı bir anlatımla gösteriyor.
Kitap hakkında söyleyebileceğim çok söz var ancak büyüsünü kaçırma korkusu yaşıyorum . Kitap farklı yerlerde , farklı kültürlerde yaşayan iki insanın kesişen ortak acılı kaderlerini ve birbirlerine sığınmalarını, bir birlerine umut, ışık olmalarını anlatıyor belki ama bu çok yüzeysel olur.
Zeynep anlattıkça siz onun içindeki ikilemlerden öyle bir etkileniyorsunuz ki, üzülüyorsunuz , destek olmak istiyorsunuz, kendini harap ediyor kız ama öyle bir durumla , öyle bir adamla karşı karşıya ki bu soruları kendine sormadan , ikilem yaşamadan edemiyor. Çünkü adam okları ona doğru çevirmeyi çok iyi başarıyor.
Öte yanda Akgül var. Zor bir hayatı sırtlamış. Neyse ki karşısına Zeynep çıkıyor ama birbirlerinin yaralarını sarsalar bile izleri nasıl geçecek ?
Bir de Güven var. Adı gibi güven veren, aşk veren , sabırlı bir adam. Zeynep'in o yaşadığı hayatta karşısına çıkan en büyük şansı sanırım.
Ve benimde en büyük şanslarımdan biridir bu kitabı okumak Severek okudum. Olaylar sanki gerçekte yaşanıyordu da ben olaylara tanık oldum. Aslında yaşanıyor böyle şeyler. Görmüyoruz belki ama biliyoruz, okurken bunun etkisi olsa gerek daha da üzüntü duydum.
Ama Fatma Erdek bizi üzüntülerle bırakmıyor, kitabı kapatırken tebessüm ediyorsunuz çünkü tüm acılarına rağmen hayat Zeynep ve Akgül ' e sonunda gülüyor.
Kara Kış Beyaz Düş , kesinlikle tavsiye edeceğim , okuyun diyeceğim kitaplardan oldu. Ama keşke biraz daha uzun olsaydı. Keşke Zeynep ve Güven aşkı biraz daha fazla olsaydı. Mutluluklarını okusaydık daha fazla. Bu bir aşk romanı değil biliyorum sadece araya çok güzel bir aşkta serpiştirilmiş bir roman ama işte romantik kitap hayranı ruhuma söz geçiremiyorum
Kara Kış Beyaz Düş
Kaç farklı hayat gördük:Kirlenmiş,yaşamları çalınmış,başka kişilikler olmaya zorlanan,hayatı zehir edilmiş kaç farklı beden.
İşte Zeynep’te bunlardan biriydi.Babası öldükten sonra annesinin evlendiği zengin,görünüşte kibar ve sevecen olan Selim’in küçük kızı Zeynep.
Selim, annesine ve Zeynep’e o kadar iyi davranıyordu ki Zeynep babasının,annesi de kocasının öldükten sonra kalplerinde açtıkları yarayı onaran-kapatan bir adam olup çıkmıştı.
Ancak Selim’in Zeynep’e olan saplantılı aşkı Zeynep’in hayatını altüst edecek ve Zeynep’in yılları ruhunda yaşanan kara kışlarla geçecekti.
Sevdiği adam ile arasına giren,yaşamını zehir eden ve kaderini başka şehirde başka insanlarla düğümleyen Selim günahlarının bedeli olarak her zaman Zeynep’in annesini ortaya atacak ve Zeynep isyankar bir kabulleniş içine girecektir.
Ancak Zeynep,yaşadığı geçmişin adeta yansıması olan Akgül’ün hayatına girince yaşadığı her şeyi mutlu bir sona bağlamaya çalışacaktır.
Sevdiği adamla bir hayat kurmaya çalışan Zeynep,Selim’in son sözleri ile yine bir yıkıma uğrayacak hem annesi hem de geçmişi için büyük bir hüzün deryasına dalacaktır.Geçmişin kara lekelerini silmeye çalışan Zeynep önüne beyaz düşler koyacak ve hayatını yeniden yazmaya çalışacaktır.
Zeynep ve Akgül’ün hikayesi çok acınası ve bir o kadar da gerçek…Dünyanın acıklı yönüne son derece ince bir kalemle değinmiş yazarımız.
Hüzünlü hikayesi ile insanın ruhunu yakalayan,gözyaşı bulutlarını gönlümüze yollayan son derece gerçekçi ve özel bir roman.
http://illekitap.blogspot.com.tr/2014/03/fatma-erdek-kara-ks-beyaz-dus.html
Bir kitaba ilk defa yorum yapmak istemiyorum çünkü insana okurken o kadar çok duygu yaşatıyor ki bu kitap ne desem bilemiyorum şu anda! Beğendim hatta bayıldım! ama... işte amalar... okurun içinde, yüreğinde burukluk bırakan bir kitap. Melekler Zamanı'ndan etkilenen okurlar bu kitabın daha etkileyici olacağını söyleyebilirim. Hatta ben çok daha fazla sevdim bu kitabı!
Fatma Erdek kalemine taptığım Türk yazarlardan biri... Güçlü kurgusu, kelimeler üzerindeki kusursuz gücü ile birleşince ortaya çıkan, insanı etkileyen yürek burkan, buruk tebessümle her şeye rağmen mutlu dedirten ama çaresizliği, umutsuzluğu, savaşmayı, karanlığın içindeki minicik bir kıvılcım yakalama hissiyatını ustaca aktaran bir kalemi var yazarın. Sevdiğim her kitabını keyifle ve zevkle okuyacağım bir yazar.
"Kara Kış Beyaz Düş"... adı gibi karanlığın içinde beyaz bir sayfa açma çabası ve başarı ile sonuçlanan bir hikayeydi.
Zeynep'in geçmişinde hapsolması, hiçbir zaman yeniden başlayamaması ve bir gün annesinden başkakalbinde yer ayırabileceği bir erkek bulması ve geçmişinin karanlık tarafını o adamdan saklama çabası... 16 yaşında, henüz hayatının başında ama o yaşına rağmen omzunda çok ağır bir yük olan Akgül'ün Zeynep ile aynı olan kaderi... Yollarının kesişmesi, birbirlerini etkilemeleri ve ortak olan geçmişlerine birbirlerinden güç almaları... Ustaca kelimelerle dokunmuş okurken gülümseyen ama aynı zamanda göz doldurtan bir kitap.
Mutlu sonu bile yüreği uçsuz bucaksız bir coşkuyla dolduramadan burukluğuyla mutluluğu yaşatan bir son!
Kitabı ancak bu kadar özet geçebilir ve ancak bu kadar kitap içeriğine girebilirim. Aslında kitap hakkında söylemek istediğim çok şey var... Zeynep'in durumu, Selim'in şerefsizliği, adiliği ve Güven'in güçlü duruşu, karakteri hakkında söylenecek o kadar çok şey varken bir şey söyleyemiyorum! Çünkü o zaman kitabı anlatmak durumunda kalırım. :(
Öncelikle kapak tasarımı çok fena güzel olmuştu. Özellikle konuya kurguya o kadar uygundu ki... hele ki kulak kısmında -aşağıdaki resimdeki- karlar içindeki kadın figürü cuk diye oturmuş kitaba.
Ve Fatma Hanım, sizi ayakta alkışlıyorum. Aşk romanı seven, okuyan biri olarak daha önce okuduğum hiçbir kitapta aşkı bu kadar güzel tarif eden ve farklı açılardan baktıran bir yazar tanımamıştım. Özellikle yasak aşkın tarifi... benzetmeler... muhteşemdi!
Türk yazarlar rafımda yer alacak olmasının yanında favori kitaplarım, ve en etkileyici bulduğum kitaplardan biri de olacak
tek kelimeyle harika yazardan mükemmel kitap o sayfalar nasıl akıp gidiyo anlamıyorsunz bile..
Kara Kış Beyaz Düş ayrı dünyalardan olup aynı acıları yaşayan insanların hikayesi.. Kitabı bitirdikten sonra yüreğinize Karakız'ın "he" demesi işleniyor boğazınız ilme ilme oluyor fakat gülümsüyorsunuz, ağlamanın gülmekle kardeş olduğuna bizzat şahit oluyorsunuz ya da mutsuzluktan doğan mutluluğun heyecanına kapılıyor karakterler için savaşıyorsunuz.
Yazarımız bir yandan hayatın çirkin yüzünü gösterirken diğer taraftan saf ve masum sevginin var olduğunu kanıtlıyor bize. Selim’in taşıdığı bencillik, takıntı ve zehri bir araya getirdiğimizde ortaya çıkan karanlığı, Güven’in inatçılığı, temiz yüreği ve masum aşkıyla nasıl aydınlığa çevirdiğinin sihri yüreğinizin nezdinde bir nakış gibi kalbinize işlenirken olaylara asla takatsiz kalamıyorsunuz.
Kitabın son sayfasını bitirip kapattığımda aklımda ki tek şey ne kadar şanslı olduğumdu. Anne ve Babamın varlığının varlığıma armağan olduğunu bir kez daha görmüş ve hissetmiş oldum.
Kitabı anlatacak bir sürü kelime var fakat onları bir araya getirip cümle oluşturacak daha fazla nefes yok bende. Kesinlikle kütüphanenizin baş köşesini hak eden kitaplardan.. Derin bir nefes alıp arkanıza yaslanın ve Akgül(Karakız) ile Zeynep’in hikayesine ortak olun.
bu kitap nasıl anlatacağımı yada yorumlayacağımı bilemediğim bir kitap oldu... sevmediğimden değil tabi ki... yazarın kelimeleri kullanmakta çok marifetli olduğunu düşünüyorum...
okurken her şeyi hissediyorsunuz...
zaten fazlaca hissetme durumu beni mahvetti yaaa!!!
konusu son derece etkileyici,duygusal ve iç sızlatan bir konuydu...
ana karakter Zeynep'in o kasvetli ruh hali beni de sardı...
onun kadar mutsuz ve kahrolmuş hissettim...
onun güçsüzlüğü beni delirtti...
onun yenilmişliği beni sinirlendirdi...
neden mi??
onunla birlikte bende hayata,insanlara akıl sır erdiremedim...
nefret doldum...
hepsine veryansın ettim...
neden?? neden??? soruları aklımda gezindi durdu...
cevaplayamadım...
anlam veremedim...
nasıl insanlar bunca kötülüğü içinde taşır??
psikolojileri bozuk olanlar mı??
ruhları kararmış olanlar mı???
ahlakı bozuk olanlar mı??
şeytana yenik düşenler mi???
yoksa şeytanın ta kendisi olanlar mı ????
kitap bitti ama ben bu sorularla ve veryansınlarla orta kaldım...
sonu mutsuz değildi kesinlikle öyle anlaşılmasın!!!
ama ben Selim denen o insan müsveddesinden yeterince
hırsımı alamadım,nefretimi kusamadım!!!
bence yaptıklarının hiç bir şekilde karşılığını almadı....
en azından Akgül için bir nebze de olsa rahatladım...
o ceza vermesini bildi!
işte bu ruh halleri ile bitmiş bir kitabın başında
kara kara düşünüyorum...
veee yazarı bu kabiliyetinden dolayı kutluyorum!!!
sonuç olarak şiddetle tavsiye ediyorum!!!
Kara Kış Beyaz Düş an itibariyle bitmiştir.
Bu ne hüzün, bu ne acı.. Ne hayatlar varmış dedirten bir kitap. Zeynep'in kendine bile itiraf edemediği o günah. Ne yaparsa yapsın Selim kesinlikle nefretlik bir adam. Kendi amaçları uğruna herşeyi feda edebilecek kadar acımasız. O son adımı nasıl attığını hala çözemiyorum ama ona en çok yakışan şeydi sanırım yaşadığı son. Çünkü kendimce bir düşünce olarak eceliyle bir ölümü haketmediğini düşünüyorum.
Karkız... Nasıl yazılır , ne denir bilemem ki... Bembeyaz bir düş gibi karkız.
Güven... Her kızın,kadının kıskanacağı türden biri. Adı gibi karakteri.
Zeynep'i bırakıp gittiğinde kızmıştım aslında. Çünkü sadece tek tarafı yani Selim'i dinlemişti. Zeynep'i de dinlemeliydi. Fakat kimse mükemmel değildir. Tıpkı bizlerinde mükemmel olmadığı gibi
Fatma Hanım yüreğiniz kadar güzel bir kitap yazmışsınız. Satırların nasıl akıp gittiğini bilmiyorum. Kendimi kaptırıp bitirmişim kitabı farkında değilim. Sadece birkaç sayfa daha Karkız, Güven ve Zeynep'e dair güzel mutlu anlar okuyabilseydik keşke diye içimden geçirmedim diyemeyeceğim. Tam herşey rayına oturmuşken onlardan ayrılmak zor geldi :))
Tekrardan ellerinize sağlık
Bu kitap hakkında yazabileceğim tek şey gerçekten çok beğendiğimdir.. Bölüm bölüm geçmiş gelecek şimdiki zaman şeklinde atlamalar yapılmış. Kalemini çok beğendim yazarın.
Üvey kızına saplantılı bir biçimde aşık olan Selim, Üvey babasından sürekli kaçmaya çalışan Zeynep, Zeynep'i tüm kalbiyle tüm hasarıyla seven Güven ve Zeyneple ortak kadere sahip Karkız/Akgül..
Çok severek, heyecanlanarak, empati yapmaya çalışarak okuduğum bir kitap.
Herkese bir "Güven" lazım bence..
Değerli yazar Fatma Erdek ile tanıştığım ilk kitap oldu Kara Kış Beyaz Düş.. Kitap ile ile ilgili bir çok kitap sitesinde yayınlanan tüm yorumları neredeyse okuyunca yazarın beş kitabından birisi olan bu kitapla bir başlayayım dedim.(Sanırım diğer kitaplarını da sipariş listeme eklediğimi belirtmeden geçemeyeceğim.) Öylesine güzel bir anlatımla sarmalanıyorsunuz ki okurken adeta karakterlerle bütünleşip kah Zeynep oluyorsunuz, kah Karkız( Akgül) oluveriyorsunuz. Bazen anlatmak isteyip de anlatılamayan kimseyle paylaşılamayan, hiç yaşanılmamış olmasını tercih ettiğimiz şeylerin , içimizde kaldıkça daha da derinleştiğini, daha çok acı verdiğini güzel bir kurguyla ( ki eminim gerçek hayatta bu ve benzeri bir çok yaşanmışlıklar vardır) romana dönüştüren ve satılara , sayfalara döken yazarımıza '' elinize, kaleminize ve yüreğinize sağlık'' diyorum. Son derece OKUNASI bir romandı, kesinlikle tavsiye ederim.
Zeynep'in babası, o küçükken ölmüştür. Annesi de yeniden evlenmiştir. Yeni kocasına da aşıktır. Üvey babası Selim'in Zeynep ile de arası iyidir ama Zeynep büyüdükçe işler değişmeye başlar.
Annesi hastalanıp yataklara düşer, Selim'in ise duyguları ortaya çıkmaya başlar. Zeynep'e karşı saplantılı karşılıksız bir aşkı vardır. Zeynep ise annesini üzmemek üvey babasından korunmak için mücadele eder kaçar.
Yolu söz hakkının dahi olmadığı, kaderleri aynı olan köylü kızı Akgül ile kesişir. Zeynep ona da sahip çıkıp geçmişi ile mücadele ederken karşısına Binbaşı Güven çıkar. Aralarında ki aşk ve verdikleri mücadele okunmaya değer.
Yazarın okuduğum ilk kitabı ve çok beğendim. Nasıl güzel bir kitaptı öyle bayıldım bu hikayeye. Okurken çok üzüldüm okuyup da içi sızlamayan biri yoktur herhalde. Hem üzüldüm hem sinirlendim aynı zamanda onlar mutlu olunca mutlu oldum. Keşke daha uzun olsaydı da biraz daha mutlu olduklarını okuyabilseydik. O kadar hüzünden sonra mutlu olduklarını okumak iyi geliyor. Zeynep'in güçlü duruşu kendi ve başkalarının hayatları için çabalaması harikaydı. Çok güçlü bir karakter. Yıllarca susmak zorunda kalışı,susmasının her şeyi daha kötü yapması ama her şeye rağmen ayakta durmaya çalışması çok güzeldi. Zeynep'in annesi ise sinir bozucuydu. Yazara bayıldım. Mutlaka okunmalı.
http://dilarabook.blogspot.com.tr/2018/01/kara-ks-beyaz-dus-fatma-erdek-kitap.html
Fatma Erdek yine bu romanını okuması kolay, akıcı bir dil ile yazmış. Okuması kolaydı ama aynı zamanda bir o kadar zordu.
Yazar bu kitabında aşkı işlese de daha çok genç bir kadının yaşadığı travmadan sonra her şeyi geride bırakmaya çalışmasını konu almıştı.
Zeynep, gerçekten güçlü bir karakterdi. Yıllar boyu susmak zorunda kalması, susmasıyla her şeyin daha kötü hale gelmesi...En sonunda ise son yıkıcı bir darbeyle parçalanmasına rağmen yine de ayakta durmaya çalışıyordu. Ayakta durmakla kalmayıp, o toprakların acımasız yüzünün kurbanlarından Akgül'e yardım etmesi, onda kendini görmesi...
Tabi bir hakim olan Zeynep'in görev için geldiği Narman'da Akgül ile sınırlı değil her şey. Yörenin yüzbaşısı Güven ile karşılaşmaları, birbirlerine olan davranışları da bir o kadar güzeldi. Zeynep'in onun karşısında geçmişi yüzünden bocalayışı, ilişkilerinde onu karanlık bıraktığı taraflar yüzünden yaşadıkları sıkıntıları da yer vermiş yazar. Öyle her şey hemen düzelmedi, bu açıdan sevdim, yoksa inandırıcılığı kalmazdı hiçbir şeyin.
Zeynep'in annesi, zayıflığı ile beni oldukça sinirlendirdi. Bir erkeğe kul köle olması, onu herkesten, kendi kızından bile gizli gizli kıskanması, yaşadığı şeylere rağmen onu normal görmemi sağlayamadı hiçbir şey. Normal de değildi zaten.
Zeynep, gerçekten güçlü bir karakterdi. Her satırda, yaşadıklarında, yüzleşebildikleri ve yüzleşemedikleriyle boğazımda zor geçen bir yumru bıraktı bende.
Kitapta hem Zeynep'in neden o hale geldiğini okuyorduk geçmişte, hem de bir yandan Narman'a gelişiyle yaşadıklarını. Bu açıdan daha akıcı bir hale gelmiş bölümler bir bütün olarak.
Fatma Erdek kalemini severler zaten bu kitabı kaçırmaz, yeni okuyucular içinse önerdiğim bir yazar.
"Her bulanık su, bir süre sonra durulur... Her fırtına bir süre sonra yorulur... Her yangın bir an gelir, soğur. Geride izleri kalmaz mı? Kalır elbette... Çamurdan bir yatak, kırık dallar, kıraç bir toprak..." Gece ile Şafak'ı okuduktan sonra "Fatma Erdek'in diğer kitaplarını neden okumadım ben" diye düşünüp Ankara Kitap Fuar'ında hepsini almıştım. Hıhı evet imzalı 😎
Ama okumaya yeni yeni zaman bulabiliyorum ve başlayınca da hemen bitiyor zaten. Kara Kış Beyaz Düş de aynen böyle oldu ve iki günde bitti.
Kitap hakkında ne söyleyebilirim bilmiyorum. Yazar kitabın en başından beri sizden hiçbir şeyi saklamıyor yani genel hatlarıyla da olsa konuyu biliyorsunuz. Ama ne olacağını bile bile sayfaları çevirirken "Nolur düşündüğüm şey olmasın!" diyerek çevirdim. Kitabı okurken Zeynep'in acısı altında ben ezildim. Gerçekten onun derdini en derinimde hissettim. Kitabın sonu güzeldi ama kitap boyunca öyle ezildim ki o muhteşem sona sevincim bile yarımdı.
Fatma ablaya söyleyecek çok bir şey yok. Harikasın hatun... Sen yaz biz okuyalım.
Hayatın korkunç gerçeklerinden birini işlemiş yazar, bir adamın, üvey kızına duyduğu hastalıklı ve saplantılı bir aşkı, hoş adına ne kadar aşk denirse, kızın bu korkunç cendereden çıkmak için eğitimine yönelmesi, hakim olması ve Erzurum'da göreve başlayıp, orada yüzbaşı Güven ile tanışması hikayenin bir diğer yarısı..
Yazarın kalemini seviyorum, ama bu kitapta en önemli iki konu çok üstün körü geçilmiş ki bunlar kitabı asıl oluşturan temeller di, o nedenle ben kitabı yarım bir kitap olarak tanımlıyorum maalesef...
Zeynep'in babasıyla yaşadığı o korkunç gece, ve ardından adamı yaraladığı sahne yarım sayfa bile sürmedi, üstelik karmaşıktı, bir kaç sayfada bahsi geçen adamın kasığındaki yaranın yaşandığı o sahne yoktu bile...
Bir diğer konu, finale doğru hayatının en zor konuşmasını yapacağı andı, yani bu gerçekleri Güven'e anlatacağı sahne, ama oda yoktu, öyle bir konuşma hiç yaşanmadı, tek bir cümle hepsi bu, ben gerçekleri öğrendiğinde Güven'in o anki ruh halini, düşüncelerini okumayı çok bekledim, hatta mimikleri bile benim için çok önemliydi, ama yoktu maalesef...
Bu kitapta sevdiğim tek karakter Güven oldu, zaten o olmasaydı Zeynep yeni bir hayata nasıl başlardı hiç bilemiyorum, zira o korkunç olayı yaşadığında hukuk okuyan koskoca bir kızdı zeynep, ama fazla ezik ve silik bir karakterdi üzgünüm ..
http://gulunkitapligi.blogspot.com.tr/
Yazarın okuduğum ilk kitabı oldu ve kalemine bayıldım. Kelimeleri ustaca kullanması, duygu yoğunluğunu okuyucuya geçirebilmesi çok başarılı. Kitabın zaman geçişleri şeklinde ilerlemesi de güzeldi. Elimden bırakamadan okudum diyebilirim.