Yarı yarıya iyi denebilecek bir kitap. Bazı hikayeler var ki gerçekten okutuyor kendini ama bazısı var ki; "daha kaç sayfa var yaa.." diyorsun. ı-ıh, öneremiyorum şahsen.
Canan Kim'in çevirisiyle okumuş olmak büyük şans. Kara Kule'nin ''0.5''i olarak görülen ''Eluria'nın Küçük Hemşireleri'' öyküsünü Nejat Ebcioğlu'ndan okumak istemezdim. Ön sözü çok samimiydi. Hayatına ışık tutmadan geçemedi. Öykü derlemelerinde en fazla üç öyküsünün iyi olduğu yazar, benim gözümde bu geleneğini yine sürdürmüş. ''Eluria'nın Küçük Hemşireleri'', ''Siyah Giysili Adam'' ve ''Sadece Fransızca Tarif Edebileceğiniz O His'' fark edilir oranda iyiydi. Övülen ''1408'' öykücü kimliğimdeki beni tatmin etmese de çoğu ''Sadık Okur''u sevindirecektir.
Stephen King'in 14 farklı hikayesinin bulunduğu kitap genel olarak iyiydi.Öyle çok sıkıcı vs. hikayeler yoktu 2-3 tane sıkıcı var okadar.
Dört numaralı otopsi odası,Siyah giysili adam,Elaurianın küçük hemşerileri,Gotham Cafede öğle yemeği,1408, ve Lunapark trenini beğendim öykülerdi.
Stephen King' in, roman yazmakta olduğu kadar, kısa öykü yazmakta da ne kadar usta olduğunu, bu kitapla bir kez daha anlıyoruz. Her hikaye başlı başına mükemmel bir sürükleyiciliğe sahip... Okunmaya değer güzel bir kitap...