İlginç bir öykü. Sonuna kadar merakla okuduğumu söylemeliyim. Lakin benim birikimimin bu kitaba anlamaya yettiğini söyleyemeyeceğim. Girişte çevirmen Kaya Genç, öykünün çağrıştırdığı önemli meseleleri dile getirmiş: Efendi-köle; emreden-emredilen ilişkisi üzerinde durmuş. Kitabı okurken Gezi parkı eylemleri sırasındaki pasif direniş örnekleri aklıma geldi. kaya Genç'in gösterdiklerinin biri aklıma yer etti sadece: Bir gün biri kendisine verilen bir işi "yapmamayı tercih ediyorum" diyerek reddederse, o kişi o işi daha evvel mecbur olduğundan değil "tercih ettiği" için mi yapmış demektir. Hal böyle olunca o kişi hiçbir zaman kendisini bir efendi-köle ilişkisine yerleştirmemiş oluyor. Özgürlük, yapmayı ve yapmamayı tercih etmekte mi yatıyor?
Hasılı, onlarca soru akla gelebilir kitabı ve önsözü okuyunca. Tüm bu soruları çıkarınca geriye sürükleyici ve absürd bir öykü kalıyor ama.