Konstantiniyye

Hiç sıkılmadan okunan bir kitap. İstanbul'u çok güzel anlatmış. Fetihten başlayarak Cumhuriyet dönemine kadar kentin siyasi, sosyal, kültürel, ekonomik yapısını ve geçirdiği değişimleri anlatmış. İçinde ilginç şeyler buldum.

İstanbul'un eski yüzyıllarında, insanlar, sokaklar, yapılar, mekanlar... Okunması çok zevkli bir ansiklopedi gibi.

Türkiye Cumhuriyetinin kurulduğu döneme gelene kadar Konstantiniyye üzerine anlatımı, tarihin ve ona tanıklık eden birçok milletin pek bahsedilmeyen ayrıntılarına değinmesi güzel. Ancak Cumhuriyet döneminde özellikle Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ve yeni Türkiye oluşumu ile ilgili bahsettikleri kabul edilemez. Atatürk'ten "yıkıcı, din düşmanı, otokratik diktatör" gibi tanımlamalarla bahseden bir kitaba ise İpek Çalışlar, Murat Belge gibi isimlerin iltifat dolu yorumlar yapmış olmaları çok şaşırtıcı.

“Dünyanın arzuladığı şehir” olan İstanbul’un, fetihten Cumhuriyet Dönemi’ne kadar olan tarihiyle birlikte aslında 500 yıllık bir dünya tarihi bilgisi de verilmiş. Fakat araştırma olmasına karşın hatırat tarzında yazım diliyle oldukça akıcı. Bilinen tarihi bilgilerin yanında toplumsal yapı ve şehrin gündelik yaşamına dair daha az bilinen birçok bilgiyi de içeriyor. Bununla birlikte yoğun bir oryantalist yaklaşım söz konusu. Çok ciddi kaynaklardan yararlanılmasına rağmen bu kaynaklar objektif olarak kullanılmamış. Bu da tarihi belgelere dayanan bir araştırmadan ziyade yazarın hayal gücüyle şekillenen kurgu esermiş hissi yaratıyor.