Hikâyelerdeki gerçek üstü şeyler, gerçek addettiğimiz olaylarla öylesine iç içe girmiş ki hangisi gerçek, hangisi hayal ayırt etmek zorlaşıyor. Kim bilir, belki de bizim gerçek sandıklarımız, tamamıyla zihnimizin bize oynadığı birer hayaldir de rüyalarımız bizim gerçekliğimizdir. Olamaz mı yani? Öyleyse, sizi bu kitabı okumaya davet ediyorum, bakalım okuduktan sonra da aynı kalacak mı düşünceleriniz.