Yapay aklın olağanüstü başarısı bizi gerçek akıldan kurtarıyor olmasından, düşüncenin işlemsel sürecini aşırı büyüterek bizi düşüncenin belirsizliğinden ve dünyayla arasındaki çözümsüz bilmeceden kurtarıyor olmasından gelmiyor mu?
Kendi genetik,biyolojik ve sibernetik varlığı karşısındaki şeffaflık yüzünden beden, kendi gölgesinden bile alerji kapıyor.Yadsınan tüm ötekilik hayaleti kendi kendini yıkan bir süreç olarak diriliyor. Bu da kötülüğün şeffaflığıdır.
Akıldan hesap şampiyonları, aptal hesap makinaları olan yalnızca otistlerdir.ötekinin var olmadığı ve bunun için de acayip güçlerle donatılmış zihinlerdir.
Ötekiler için yazgı parıltısı hala var: bir şeyler yaşıyorlar, ama kendileri ölü ya da diri olsunlar, bu yazgı onlar için tümüyle çözümlenemez olarak kalıyor.Biz ''başka yeri'' tükettik.Öteki, daha yabancı kültürler(yıldızların önünde,yazgının önünde) secdeye kapanarak yaşıyorlar, biz(yazgı yokluğundan dolayı) yeis içinde yaşıyoruz.Bize, bizden başka kimseden bir şey gelemez.Bu da bir anlamda mutlak uğursuzluktur.
Yaşamımızda bize bağlı olmayan bir şeye bağlı olmak her zaman daha iyidir.Bu varsayım beni kölelikten kurtarır.