Clary'nin gücü bende olsa neler yapmazdım ki? :) Bence bu kitap ilk kitaptan daha güzeldi ama bu galiba ilk kitabın filmini de izlememden kaynaklanıyor.
Kafa dağıtmak için basit dili ve konusu yüzünden tercih edilebilir, ben çok da sevmedim daha güzel fantastik kitaplar var.
Başlarda biraz sıkıldım ama gittikçe güzelleşmeye başladı, her zamanki gibi harikaydı kitap. Jace ve Magnus öldürdü beni :)
çok güzeldi hem güldüm hem üzüldüm bazı karakterlerin hastası oldum kesinlikle okunacak bir kitap
İlk kitap gibi bunu da zorlama okudum çünkü inkar edemem insanda merak uyandırıyor. Kurgusu hala güzel ve ilgi çekici ama çok yavaş ve detaylı ilerliyor. Jace ve Clary de kardeşe bağlayınca seriyi bıraktım. Kitabın konusu aşka değil başka şeylere yöneldiği için aşkın dolu dolu yaşanması beklenemez elbette ama hikayede Clary'nin yaşamına odaklanılmış ve sanki aşkı da işlemek istemiş yazar bu yüzden onu da kenardan sürdürüyor gibi geldi bana.
ilk kitaptan daha heyecanlı ve güzel buldum..sanırım her kitap beklentilerimizi katlayarak devam edecek..
Cassandra Clare ile Jace ...
ßu Kitabın öncellikle filmini izlemiştim genel olarak filmi beğenilmemeişti fakat azda olsa içimde merak uyandırmıstı ve kitabı direk alıp okumaya başladım başları hafif sıkıcıydı fakat daha sonra kitap gerçekten akıcı olmaya başladı ve filmden daha güzeldi ... ve daha çekiciydi.. tek ayar oldugum kısım Clare nın çok aşırı olmadık şeylerde inatcı olması ki bunu 2 kitapda daha sık inatcılık edip Jace delirtmesiydi. ama konu 2 kitapda gercekten daha heycan verici oldu... burda konuyu anlatmaktansa kitabı alıp okumanızı ve gerçekten filme takılmamanızı istemekteyım kıtapdaki olaylarla filmdeki olayların cogu örtüşmemekte.
Küller Şehri'ni okurken nefes almayı unuttum. Bu nasıl bir kitaptır? Kitabı okumayı sadece alıntı yerlerini işaretlemek (çokça alıntı sizi bekliyor) ve doğal ihtiyaçları gidermek için bıraktım.
Yine de çok yavaş okumuşum gibi geldi bana. Sindirerek okumak istemiştim, doğru. Ama daha üç gün önce bitirdim kitabı. Baya uzun süre okumuşum yahu!
Kitabı bitirmek demişken; o nasıl bir son idi Cassie? Yapma bunu bize Cassandra. Etme Cassandra. Acı bize Cassandra. İtiraz istemiyorum Cassandra. (Şizofreni devreye girdi. Hala kitabın etkisinde.)
Tamamdır, intihar ediyorum. Olaylar, olaylar. Jace'in başına gelmeyen kalmadı. Ah, zavallım benim. Peki Clary'e ne demeli? Rahat bırakın şu kızı artık, dram üstüne dram gördü. Ya Simon? Ah Simon! Bebeğim, ne oldu sana bir kitapta? "Başına en çok işe gelen karakter" tahtı için Jace ve Simon kıyasıya yarışıyor. Ama Simon için acayip "farklı" olaylar gerçekleşiyor bu kitapta. Kemikler Şehri'ni okurken "Simon bu kadar doğaüstü varlığın arasında sıradan kaldı, aynı Matt." demiştim, demez olaydım! Kesin, şom ağızlıyım ben. Çocuğun hayatını mahvettim, inanamıyorum. Neyse, anlaşılmaz spoiler da verdiğime göre konuya geçelim.
Ayy, zaten kitabın sonuna gelene kadar renkten renge girdim, sonunu okurken de son nefesimi verdim.
-Küller Şehri'ne neler mi oluyor?
Valentine yenilmezliğe yaklaşıyor.
Jace ve Clary arasındaki yasak ilişki kızışıyor. (sonuçta; biliyoruz ki onlar kardeşler.)
Alec ve Magnus Bane ^.^
Lightwood'ların en küçük üyesi, Alec ve Isabelle'nin kardeşi Max ile tanışıyoruz.
Kemikler Şehri(kitap, şehir değil)'nde uyuyan (komaya giren) Clary'nin annesi Jocelyn Fray... (Ne acaba, ne acaba?)
Simon'ın ilan-ı aşkından sonra Clary ile aralarındaki şey/bağ derinleşiyor. Neler neler oluyor hem de... :D
Valentine, kaçtığından beri planlarına devam ediyordur bu kitapta. Bunu işlediği ya da işlettiği cinayetlerden/cinayete teşebbüsten anlıyoruz. Zaten Küller Şehri, Valentine ile başlıyor. Bir sebepten ötürü ( :D spoiler vermeyi seviyor olabilirim ama meraklandırıp spoiler vermemeyi daha çok seviyorum!) bir iblis efendisi kiralıyor. Ve yine bir sebepten ötürü ( ben mükemmelim.. :D) iblis efendisi kiralandığı işi yaptıktan sonra ölüyor. Eh, bunun altında şeytani bir plan yok da, ne var?
Merkez bunlarla çalkalanıyor. Sonra birkaç cinayet daha geliyor. Bir perinin ölümü ve bir kurtadamı öldürmeye teşebbüs. Gölge Avcıları bunlarla uğraşırken de Valentine saman altından su yürütüyor.
* Uyarı: Orta şiddetli anlaşılmaz spoiler.*
Ah, ah! Şimdi dank etti "bunu yazmayı unutma" diye. Simon'a neler oluyor bu kitapta biliyor musunuz? Tabii ki açık spoiler vermeyeceğim, siz beni ne sanıyorsunuz. Alıştıra alıştıra anlatacağım ama korkmayın açık uçlu bir spoiler bu, net spoiler vermeyi zaten sevmiyorum; SİMON. ARTIK. SIRADAN. DEĞİL. ("Peki, ne?" mi? Hayır,işte bunu söylemeyeceğim.)
*spoiler biter.*
Bir de yeni bir karakter çıktı başımıza (çıktığı gibi de gitti ama bunu açıklamayacağım..puahahha); Sorgucu. Diğer bir adıyla Imogen Herondale. Bu kadın, Gölge Avcıları'nı yargılıyor, onları gözaltından geçiriyor vs. Bu kadın kafayı Valentine'e dolayısıyla onun oğluna Jace'e kafayı takmış!
Jace kitabın başından itibaren bir takım zorluklarla karşılaşıyor; Maryse Lightwood onu "Valentine'ın Oku" olarak (yani casusu vb.) suçluyor. Bir de başına Sorgucu çıktı. ve ev özlemi çekiyor (İdris), tabii bir de Clary var.
Hazır Clary demişken; daha önce de söyledim, tekrar söylüyorum; Cassie'nin Clary ile ne sorunu var çok merak ediyorum. Rahat bırak şu kızı Cassandra. Zavallı kayıp Weasley'im O benim. Zaten annesi komada, babası da VALENTİNE (küfür ediyormuş gibi söylerseniz farklı bir havası olur), yapmayın etmeyin. Acıyın ona, kız geçen ay mutlu mesut sıradan bir hayat yaşıyordu, şimdi etrafı ucubik şeylerle dolu. Daha ne istiyorsunuz?
Hee.. Madem konu karakterlerin çektikleri işkenceye geldi, Magnus'tan devam edelim. Kitapta sinir olduğum tek şey vardı; her kötü durumda-yaralanmada Magnus'u arıyorlar bizimkiler. Çocuk sizin özel aile doktorunuz mu canım? Başka iblis efendisi mi yok? Sırf Alec ile çıkıyor diye yapılır mı bu işkence ona?
Konudan konuya atlamada bir numara olduğumu fark ettim şu an. Daha fazla konuyu saptırmadan alıntılara geçelim öyle ise.
Yurt Dışı Kapakları
ALINTILAR:
-"Aptal olan sensin, eğer beni korkutabileceğini düşünüyorsan," dedi Elias. (sayfa 5)
- O, Jace'ti. Eğer kışkırtılırsa bir Mack kamyonla bile kavgaya girebilirdi. (sayfa 47-Clary)
- "Evet," dedi Jace. Kendisine yardımı olacak şekilde davranmıyordu. "Küçük yaştan beri bir şeytan beynine sahip olmam için eğitiliyorum. Sineklerin kanatlarını koparmak, dünyanın su kaynaklarını kirletmek... Bu şeyleri kreş çağımda öğreniyordum. Bana gasp ve tecavüz eğitimi vermeden önce babam kendini ölmüş gösterip ortadan kaybolduğu için sanırım hepimiz şanslıyız, yoksa kimse güvende olmazdı." (sayfa 95 -Jace)
- "Kuralcı iyiden, kuralcı kötüye," dedi Simon memnun bir ifadeyle. (sayfa 169)
- ... Jace sırıttı. Sarsıcı bir sırıtıştı. Keyiften çok kınından çıkarılan bir bıçağın ışıltısını hatırlatıyordu. (sayfa 178)
-"Sanırım," dedi Jace, "ölümlü duyguların sizi bu kadar şaşırtmasının nedeni, sizlerin bu duygulara sahip olmamanız." (sayfa 208)
- Jace göz kapaklarından sadece altın pırıltısı görünecek şekilde gözlerini kıstı ve Clary onu ilk gördüğü zamanı hatırladı. Onu bir aslana benzetmişti. Altın rengi ve ölümcül gözleriyle. (sayfa 216 -Clary)
-"Konu Jace olduğunda, seni aşalayacağı takma adı seçme şansın yoktur." (sayfa 277 -Clary)
- "Hayır, ben sadece çok yaramaz bir çocuğum. Her türlü kötü şeyi yaparım. Kedi yavrularını tekmeliyorum. Rahibelere çirkin hareketler ediyorum." (sayfa 364 -Jace)
- Alec eğitim salonuna geri döndüğünde Jace yerde yatıyor, bileklerindeki acıyı unutmak için etrafında dans eden kızlar hayal ediyordu. Ama işe yaramıyordu. (sayfa 371)
- "Ergenler," dedi Luke şu hayatta bildiği en iğrenç kelime buymuş gibi. (sayfa 438)
- "Ne olsaydım?" dedi Clary hücrenin içinde bir aşağı bir yukarı yürürken. "Jace mi? Şey, değilim." Duvara bir tekme savurdu. Darbesi boğuk bir sesle yankılandı. Elini cebine sokup stelini çıkardı. "Ama benim de kendime göre bazı yeteneklerim var." (sayfa 438)
- "Toplanıyorum," dedi "insanlar taşınırken genellikle böyle yapar." (sayfa 500)
-Genç savaşçı kızarmış patateslere evrenin bütün sırları onlarda gizliymiş gibi bakıyordu. (sayfa 521)
Aman Allah'ım bir öğrenemediler kardeş olmadıklarını! filmden öğrendik tabi öğrenmelerini bekliyoruz.kardeş olduklarını bi jace umursamıyor clary umursuyor , bir clary umursamıyor jace umursuyor sinirden çatladım valla. açıkçası kardeş kardeşe bence de çok tiksinç olurdu ama içimde bir yerde doğruyu bildiğim için birlikte olmalarını istiyordum. her neyse sonuç olarak camlar şehrini okumadan içim rahat etmiycek benim.
Kemikler Şehri kadar akıcı olmasa da kendini okutturdu.Şimdilik seride en sevmediğim kitaplardan biri olsada Sezarın hakkı Sezara Cassandra işini biliyor.
geçen sene bitirdim gerçekten güzel cassandra ne yazsa okunur resmen bütün karakterlere aşık oldum kesinlikle okunmalı
bu serinin ilk kitabını tam hatırlamıyorum ama bu ikinci kitabı güzeldi heyecanlıydı aksiyon bol bol vardı merak ettim sonlara doğru açıldı elimden bırakamadım. seriye devam:)
Olaylar ilerledikçe şaşkına dönmeye devam ediyorum. Spoiler vermeden nasıl yazabilirim emin değilim. Kesinlikle çok akıcıydı ve ilerledikçe daha da iyi gitmeye başlıyor. Kaçınılmaz savaş öncesi ön-savaş gerçekleşti ama iki taraf da bir şey elde edemedi.
Ve karakterleri cidden çok sevdim. Simon, Alec, Magnus. Jace zaten doğal sarı saçlı, kabalık ve doğruluk abidesi. Onu sevmemek mümkün değil gibiydi. SPOILER Hele ki Simon'a kendi kanını içirdikten sonra. Clary'nin kendine has güçleri de ortaya çıkıyor. Alec'e Korkusuz mühürü yapıldığı sahne çok güzeldi. Utangaç olduğu için soğuk duran Alec karakterini gerçekten çok sevdim ve şu Sorgucu ölürken ne söyledi Jace'e, onu deli gibi merak ediyorum ve Simon'a bir şey olacak diye ödüm kopuyor. Vampire dönüştükten sonra bir de Valentine tarafından ele geçirildi. Ne çektin be Simon? Isabelle ile Simon'ı shipleyen tek ben değilim, biliyorum, hissediyorum. Jace'in Clary ile olan ilişkisiyse saçma sapan bir hal aldı. Kesinlikle Valentine'ın oğlu olduğuna inanmıyorum. Luke da sevdiğim karakterler arasına girdi bu arada. SPOILER
Üçüncü kitaba direk geçiş yapmayı planlıyorum çünkü neler olacağı tam bir muamma ve ben çok heyecanlıyım. *-*
Öhöm,öhöm.Kitabı yeni bitirip soluğu burada almış biri olaraktan,şu an gerçekten Jace ve Clary'e öfkeliyim.O son bölümde Taki'de yaptıkları konuşmadan sonra üçüncü kitaba başlama konusunda tereddütlüyüm.Serinin konusu güzel ama bana nedense daha olgun bir şekilde anlatılsaymış daha iyi olurmuş gibi geliyor.
Kitap başından beri aksiyon doluydu.Beni o konuda tatmin etti.Ama işin içine romantiklik girince daha dikkatli okuyorum ve ne yazık ki bu kitap romantiklik bakımından vasat denilebilir.Çünkü gerçekten sevemedim ilişkileri.Clary ve Jace birbirlerine açılamıyorlar üstelik... Böyle yorumlar yaparken spoiler vermemeye dikkat ettiğim için bir cümle önceki gibi "üç nokta" kullanıyorum,zira frenleyememekten çok korkuyorum.Birinin ahını almayı istemem ;D
Bir yandan üçüncü kitabı çoooo..k merak ediyorum çünkü kitabın sonu malum,güzel bitmişti.Güzel bir haberle diyelim.Bakalım üçüncü kitapta merakımı karşılayabilecek mi yazar.
Serinin kitapları gerçekten kalın.Bazen gözüm korkuyor ama kitabın bittiğini bile anlamıyorum.Gayet akıcı bir kitaptı yine.Aslında şöyle bir baktım da sevdim diyebilirim.Evet,evet,sevdim ama kesinlikle favorim değil!
Seriyi filmi sevenlere kesinlikle tavsiye ederim.Ama hiç okumamış olanlar kendileri bilirler.Zorlama yok :)
Doğrusu ikinci kitaba bu kadar istekle başlamamın nedeni seriye devam etme aşkından çok gerçeklerin bu kitapta açıklanacağını düşünmemdi ki ben böyle düşünürken işler daha da sarpa sardı. Kitabın sonunda ister istemez hem Jace acıyacak hemde suratına güzel bir yumruk indirmek isteyeceksiniz.