Bence bu kitapta insanların, diğer insanlar hakkında tanımadan etmeden, her şeyi bilircesine insanları yargılanmasına ve onları gerçek benliğini tanıdığımız yanılgısına çok güzel bir şekilde değinilmiş ve dışarıdan ezik ve içine kapanık gibi gözüken insanların aslında yaşadığı yıkıcı bir olay sonucu artık hiçbir şeyi umursamayan, tepkisiz bir insana dönüştüğünü, aslında o kişinin içinde fırtınalar koptuğunu ve içindeki fırtınayı dindirmeye uğraşırken dışarıda olan bitenlere tepki ver(e)meyişini anlatan, harika ve okunması gereken bir kitap.
Bu kitaptaki aşka gıpta etmemek elde değil. Kitap başta Raif Efendiyle Rasim'in tanışmasıyla başlayan ve sonrasında Raif Efendinin Almanya'da yaşadığı inanılmaz aşkı ve baş kahramanın düşündüklerini anlatan kitap. Yalnız günlük hayatta çok fazla kullanmadığımız kelimelerin çokluğu nedeniyle bir sözlüğe ihtiyaç duyulmaktadır. Ama ne şekilde olursa olsun mutlaka okunmalı ve gerçek aşk hissedilmeli.
Defalarca okunabilen, her okunuşta yeni dokunuşlar bulunabilen, Türk edebiyat tarihinin en güzide, en naif ve en sarsıcı eseridir.
Çoğunlukla ülkemizde, bir Sabahattin Ali hayranının ısrarlı ve bıktırıcı tavsiyesi üzerine okunmaktadır. Tavsiye üzerine okunan kitaplardan hoşlanmayan biri olarak, bu harika eserle tanışmam, kitabevinin ''en çok satılanlar bölümü''nde gerçekleşmişti. Kitabın yalnızca arka kapağını okuduğumda aldığım o anki edebi hazzı ve yazarın samimiyetini unutmam asla mümkün değil.
Eseri okumaya başladıktan sonra peş peşe 5 kere daha ara vermeksizin okuyup hemen çevremdeki insanlara da okutma gayretine giriştim. Zira kitap benim için Türk edebiyat tarihinin adeta Kuranı haline gelmişti. Tavsiye üzerine kitap okumaktan hoşlanmayan biri olan beni, kısa sürede tavsiye ederek kitabı okutmaya çalışan birine çevirmişti. Bu kişisel değişimim üzerine, samimiyetime ve kitap zevkime güvenen onlarca kişiye kitabı tavsiye ederek okuttum ve o okuyan kişilerden bazıları şimdinin hakimi ve savcısı oldular. Birçoğu da kitabı onlarca kişiye okuttu, Tıpkı benim onlara okuttuğum gibi. Böylece tanımadığım birçok kişinin hayatına dokunmamı sağladı, Kürk Mantolu Madonna...
Şimdilerde ise sosyal medyada, kitap okuduğunu göstermenin ve entelektüel kişiliğini ön plana çıkarmanın en önemli ögesi haline gelmiş durumda. Bilinçsiz okurlar tarafından içi boşaltılmış halde ve birçok hadsiz fenomen tarafından espri konusu olmakta. Varsın, o cahiller basit esprilerine konu ededursunlar, biz edebiyat severler için Kürk Mantolu Madonna'nın yeri tartışılmayacak bir şekilde zirvededir.
Bu öyküler okunmaya değer farklı yaşamı,farklı tarzları anlayabilmek için Sabahattin Ali 'nin tüm öyküleri okunmaya değer.
Kitap, şu ana kadar beni en çok etkileyen kitaplardan biri oldu. Okuyalı yaklaşık 5 yıl geçti aradan, yakında tekrardan başlamayı düşünüyorum. Kitabı bitirdiğim zaman karşılaştığım, kitapla ilgili olan bir şarkıyı paylaşmak istiyorum sizinle. Dinledikçe aklıma gelir olaylar, tekrardan düşündürür beni.
https://youtu.be/SsnN8Vfos-8
Hoş bir kitap. Sıcacık bir hikaye. Ama sosyal medyanın oluşturduğu aşırı abartı da mevcut bana göre.
Raif Efendinin kendine aciyan, atilim yapmaktan aciz karakterini sevemedim, tek iyi yönünün sahici sevgisiydi.
Sonu tahmin edilebilir sıradanlıkla bitse de anlatımı, akıcılığı ve betimlemeleri ile olayları yaşatabilen kitap.
Sade bir hikayesi ve akıcı bir üslubu var. Güzel kurgulanmış. Sabahattin Ali'yi bu kadar geç tanımış olmak kötü.
yazarın çok fazla detaycı oluşu ben biraz sıktı , hikaye güzel fakat ağır ilerliyor.
Çoğu kullanıcı ile tek ortak kitabım olmak gibi bir özelliği var, listeden çıkarsam mı bilemedim :)
Etkisinden kurtulamığım bir Kitap.
Son birkaç sayfasını ağlamaktan okuyamadım, ama öyle böyle değil, hıçkıra hıçkıra ağlattı beni.
Özelliklede benim doğup ve büyüdüğüm şehirde yaşanmış olması, ve adı geçen mekan ve sokaklarıda yakından tanıyor olmam, bu eseri daha çok sevmeme sebebti.
Şöyle bir yazım mevcut kitapla ilgili. http://www.kitapcafe.com/yazar-yazisi/gizem-kuzu/kurk-mantolu-madonna-22.html
Çok etkilenmedim ağır ilerliyordu ama yine de güzel bir kitaptı . Verdiği mesajlar ve insan karakterlerini çok iyi işlemiş yazar .
Okurken o kadar çok kendimden uzaklaşıp, kendime yaklaştım ki, şu anda kaybolmuş hissediyorum.
Kitap okuma alışkanlığı olmayan bir kişiye bu kitabı önermek hem iyi hem de kötü. İyi yanı, kitap okuma hevesi oluyor. Kötü yanı ise, bir daha bu tadda asla kitap bulamıyor.
Kitaba başlamadan "Madonna 1950de var mıydı yav" demiştik sınıfça ama kitabı okuyunca kastedilen Madonna'yı anlıyorsunuz. :) Türk Edebiyatı'nın en iyi aşk romanlarından biri bence. :)
Acı sonla bitmemeliydi. İnsanlar bu hayatta birazda olsa mutlu olmayı hakediyorlar. Hele ki böyle büyük yüreklere sahip olan insanlar. Çok güzeldi. Sabahattin Ali farkı.