bu kitabı okurken olayların hepsi gözümün önünde canlanıyordu sanki.o güzel zümrüt yeşili su,kumsal,şirin evler, hepsi.hatta bir kitabı okurken bu kadar net hayal edebildiğimi hiç hatırlamıyorum diyebilirim.hikayesi de beni o kadar çok etkilemişti ki kitabı bitirdiğimde vay be gerçek aşk işte böyle oluyormuş demek dedim.kısacası bu harika bir kitaptı ve keşke hiç bitmese sonsuza kadar sürseydi dedim kendime.
birbirini hiç unutamayan Esther ve Elliot'ın hikayesi, yıllar sonra açığa çıkan sırlar ve sonrasında yeni bir aşk bulan Emily.. Zaman zaman ne alaka dediysem de kısa sürede okudum.
Bir oturuşta okuyup bitirdiğim ve yazarın en çok etkilendiğim romanıdır. Şu an hala etkisindeyim..
Yine bir Jio klasiği... Geçmişle beraber bir aşk hikâyesi. Yağmur Sonrası'ndan daha çok beğendğim için bu kitabı da şiddetle tavsiye ediyorum.
Arkadya Yayınları’ndan çıkmış olan , “Sarah Jio’nun –Mart Menekşeleri “ adlı kitabını bıtırmiş bulunmaktayım .
Bu kitabı, ben tesadüf üzerine ,okuoku adlı sitede gezınırken gördüm .Ilk once benı kapağı etkiledi ,çok sade ve şık bir tasarıma sahipti .Sonra konusunu okudum ve kitap benı kendıne daha çekmeyi başardı .Ve kendi kendime ben bu kitabı alıp okumalıyım dedim .
Kitabı elinize aldığınız da , çok özenli bir çalışmanın ürünü olduğunu; dış kapaktan -iç kapağa ,sayfa kalitesine , hatta içinde ki sevimli ayraca kadar , incelediğiniz de görebiliyorsunuz .
Kitabın , çevirisi çok sade ve akıcı ,sayfalar su gibi okunabılıyor , yazı puntosu tam istediğim gibi .
Kitabın içeriği hakkında bahsedecek olursam ; kitapta , Emily adlı bir kadının ,yaşadığı bir olay sonucu , Bainbridge adlı bir adada yengesini ziyarete gelmesi ,geldıkten sonra kaldığı oda da bulduğu bir günlük sayesınde geçmişine ait bilmediği sırları öğrenmesi , adada yaşadığı acı tatlı olaylar, çok güzel bir şekil de insanı sıkmadan ,arada kopukluk olmadan anlatılmış .Kitapta ; aşk, macera , gizem azcık gerilim , insan ılışkılerı o kadar güzel yansıtılmış kı , soluk soluğa okudum diyebilirim.
Ben bu kitaba bayıldım . Her sayfasını çok büyük bir heyecanla okudum .
Benım favorı yazarım her zaman söylediğim gibi : “KRİSTİN HANNAH’tır .” Bunu neden söyledim açıklayacağım. Bugune kadar Kristin Hannah’ın üzerine yazar tanımam ,kimse onunla rekabet edemez diyordum . “SARAH JIO –MART MENEKŞELERİ “adlı kitabıyla bana , KRİSTİN HANNAH’ın rakibi olabileceğini gösterdi , en azından benım için .
Ve şunu da belirtmek istiyorum ; ARKADYA YAYINLARI’NIN İLK KİTABI ,çoğu kişi zaten bılıyor .Fakat ılk kitap diye ön yargıyla yaklaşmayın .KESİNLİKLE BU KİTABI OKUYUN .ARTI YANINIZDA , BİR MENDIL BULUNSUN .
KISACASI : KESİNLİKLE BU KİTAP TAVSİYEMDİR .ARKADYA YAYINLARI’NA BU KİTABI ÇIKARDIKLARI İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM .SAYGILARIMLA .
kesinlikle içimizi ısıtacak ve bizi bir kadının aşk denizinde boğacak yoğun ve sıcak bir kitap....
Bundan önce Böğürtlen Kışı adlı romanını okumuştum yazarın.
Ondan daha sağlam geldi, ancak klişeleri atamıyor yazar.
Kitabı beğendiğimi söyleyebilirim..
Elinize aldıktan sonra bırakmak istemeyeceğiniz çok güzel ve etkileyici bir kitap. Tavsiye ederim :)
Fazla basit bir dille yazılmış. Yazar mistik bir hava yaratmak istemiş ama pek başarılı olduğu söylenemez. Hikaye kuvvetli bir kalemle çok daha harika bir yere gelebilirdi. Nermin Bezmen'in Sır romanını okuyanlar bu kitaba dokunmasınlar bile :) Bu arada Arkadya Yayınları kapak tasarımında harika bir iş çıkarmış. Püsküllü kitap ayracı basit bir şey ama bunu düşünmüş ve uygulamış olmalarını takdir ettim. Her şeye rağmen okunmayacak bir kitap değil, ama keşke lise yıllarımda olsaydım bu romanı okurken diye düşündüm, fazla dozda romantik bir yazarla karşı karşıyayız :)
Hiçbir özelliği olmayan bir kitap. Cabası belli ki büyük bir sır saklayan küçücük bir günlük ben olsam bir saatte bitirmiştim. ( Sır saklamasa da bitirirdim gerçi.) Ama bir aya zor bitirdi. İşte bu noktaya takıldığım için iyice çekilmez oldu zor bitirdim.
Gerçekten çok güzel bir kitaptı.Okurken keşke benimde bu şekilde yaşayacağım,bu şekilde üzüleceğim bir aşk hikayesi ya da böyle bir durum olsaydı dediğim o kadar çok nokta oldu ki...Kitapta bir çok aşkı bir anda yaşadıgınız gıbı bır anda bir çok acı çekebileceginizde üzüleceğiniz anda olacak.Ama kitap bittikten sonra emın olsun uzun bır muddet aklınızdan cıkmayacak...
Soluksuz okunan kitaplar arasında yer alır. Ayrıca sanırım 2. bir kitapta gelmek üzere. Tam anlamıyla bitmedi çünkü :)
Sevdim... Kendimi Kitabın İçinde Hissettim...
İlla kitabın "Dünya Klasikleri" arasında yer almasına gerek yok, yukarıda ki 2 sebep bir kitabı okumak için yeterlidir bence.
Çok severek okuduğum, çok akıcı, nasıl bittiğini anlayamadığınız, bir çırpıda okunan kitaplardan. Konusu, konunun bağlanışı o kadar güzel ki... Kitapta geçen karakterleri, adayı yanınızda hissediyorsunuz. Kitabı okurken ben de o adada olmak istedim; o adanın sımsıcak ve gizemli atmosferini tatmak istedim. Aklımda kalacak ve her hatırladığımda adaya dönüp onların hikayesini yeniden yaşayacağım. Keşke bitmeseydi...
Güzeldi.Son zamanlarda okuduğum en iyi kitaplardandı. Kimin olduğu bilinmeyen bir günlük ve çözülmesi gereken bir sır. Çok farklı ve buruk bir aşk hikayesi.
çok şaşırtıcı çok heyecanlı kendine bağlayan bir kitap sonu biraz zayıf olsada kitabı okurken ki yaşadığım hüznü, şoku ve heyecanları göz önüne alırsam bunun pekte önemi yok :)
kesinlikle okumalısınız pişman olmazsınız :)