"Aynada gördüğü kanamayı kendi yüzünde bulmaya çalıştı ama parmağına kan bulaşmadı ve herhangi bir kesik hissetmedi.Şaşkına dönmüştü.Cildinde kesik yoktu ama orada,aynada,öteki adamın kesiği hafifçe kanamaktaydı.Ve önceki huzursuzluğunun tekrarlanmasından dolayı duyduğu öfke içinde uyanarak gerçeğe dönüştü.Şimdi,aynanın karşısında,yine aynı hissi duymaya,bir ikizi olduğunun bilincine varmaya başladı.Oysa çenesi (yuvarlak;aynı surat) karşısında duruyordu işte.Gamzesindeki kılları usturanın ucuyla kesmesi gerekiyordu."
Modern insan, ilk ölümünü ona çizilen ölçülerde bir tabutun içinde sürdürdüğü hayata başlamasıyla yaşar aslında. Yaşadığı ölümden kaynaklanan kokuşmuş bir et yığınından farksız beden içinde günlük rutininde sabah kalkıp ayna karşısında biraz zaman geçirip olabildiğince hızlı bir kahvaltı ve duşun ardından alelacele işe koşar. Ancak aynaya yansıyan görüntüsünde görür kişiliğini, gerçekten kim olduğunu ya da ertesi sabah unutacağı rüyasında. Diğer insanların ona garip bakışları altında, ne olduğunu anlamadığı ki düşünse bile hatırlayamayacağı olayları yaşayarak, birinin gelip onu kurtaracağı ikinci ölümünü bekler, madden ölümünü. İlk ölümden daha az korkutucudur bu esasında. Çünkü diğerlerinin olmadığı bir yaşamdır bir bakıma bu.
Tüm hikâyeleri bir araya gelince tüm bu düşünceler çıkıyor ortaya. Marquez’in yaşamını bilenlerin, karşılaştığı şeyleri tüm insanlığın bir problemi olarak görünen bu hikâyelerle anlattığını fark edecektir.
Marquez"in ilk eserlerinin yer aldigi incecik bir kitap, 12 hikaye var icinde, 1947 lerde yazmis....Simdiiiiii....arkaya siyah fon koydum, cunku hikayeler "kara" .., karanlik...hele bazilarini okurken epey zorlandim...O nedenle, hani yani demem o kiiii, iiih iiihh bu "Marquez",bana iyi gelmedi bu sefer....
Var mi hic okuyan?????