Halide Edip Adıvar'ın çocukluğundan itibaren 1918 yılına kadar olan anılarını anlattığı bu eser açıkçası çoğu kişiye ağır ve sıkıcı gelebilir. Gerçekten sıkıcı ve belli bir birikime sahip kişilere ve belirli bir yaş düzeyine hitap ediyor. İkinci bölümün ortalarından itibaren sıkıcılık biraz azalıyor.
Yazarın -o dönemi de düşünürsek- realist mücadele tarzı beni en çok etkileyen şey oldu. Bir erkeğin dahi başarmakta zorlanacağı bunca olayın altından bir kadın olarak -hele o devirde- çıkması gerçekten ilgi uyandırıcı; O dönemin üst düzey devlet adamları ile ilişkileri. İki çocuğu ile Mısır'a kaçmak zorunda kalması. Cemal Paşa'nın çağrısı üzerine Suriye ve Lübnan'a gidip oralarda çalışmalar yapması...
Yazarın üslubu iyi olsa da içerik bakımından zayıf ve okunmaya değer bulmadığım bir kitap oldu. Genellikle yazarın tasvirleri, yorumları, çocukluğundaki hayalleri ile dolu.
Günümüzde bile hala çoğu kadının kendisi kadar kültürlü, dolu ve ülke meseleleriyle alakalı olmadığını düşündüğüm, çok değerli bir yazarımızın dönemine ışık tutan hatıralarını topladığı sıcacık bir kitap. Bu kitabı okuyup da Halide Edip'e hayran kalmamak elde değil doğrusu.