Müptezellik kadar böyle gelmiş böyle gider kitabı. Bir açıdan uyuşturucunun insanı nasıl pençesine aldığının yalın bir resmi. Diğer açıdan “temiz” taraftan bakınca tamam voliyi vurmak şart değil de hiç mi çabalamaz insan dedirtiyor. Otobiyografik izler taşıyan karakterin battığı çamur okuyucuyu da boğuyor adeta. Bu ve köküne kadar umutsuzluğuyla yeraltı edebiyatına bizden bir katkı diyeiliriz. Şüphesiz Şeffaf Mavi gibi evrensel boyutta insanı silkelemez ama Sıhhiye’de geçmesi bile bu toprağın insanını etkiler.
Romanın karakterinin hayatına üzülmenizi sağlayacak gerçeklikte ve sahici dili olan bir kitap. Sanki tüm bunları yaşayan birisinin anılarını dinliyorsunuz. Gerçek mi kurgu mu diye düşünüyor insan.
Nerede Behzat Ç. anlatımı, karekterleri nerede bu? Emrah Serbes yazmamış sanki. Metnin bir kişiliği yoktu.
Kitap kendini bir şekilde okutturuyor. Okuyan kişinin hayatı kitap'da yazılanlardan daha kötü ise kitabı çöpe atabilirsiniz..
Kitabın sonunda ben bunu niye okudum diye düşünebileceğiniz ancak sıkılmadan okuyabileceğiniz kitaplardan birisi.