Benim kitabın karakteri olan Suna ile aramda büyük bir bağ hissetmemden kaynaklanıyordur belki ama ben sadece bir kusur bulabildim o da; bazen gereksizleşen tasvirler.
Bunun dışında hafızama kazınan aklımda kalan cümlelerde cabası oldu.
Anlatımı güzeldi. Merak duygusunu canlı tutuyordu. Fakat yer yer tasvirler tempoyu yavaşlatıyordu.
inci aral'ı okumayan elif şafak'ı tanrı sanıyor
severek okuduğum kitap bittiğinde sevgiliden ayrılmış gibi oluyorum. artık o kitap yok devam etmeyecek. yazarını bulup hadi devam et yazmaya diyesim var. inci aral ölü erkek kuşlar kitabı bitti. bitmeseydi iyiydi. bir kadının evlenmiş bir oğlu olmuş sonrasında boşanmış bir kadının tekrar evlenmesi ve yeni eşinin arkadaşına sonradan aşık olması. ikilemleri, yaşadıkları istekleri arzuları, yaşadığı dönemin zorlukları hak veridiğin yerler vermediğin yerler. güven dostluk saygı ve tüm bunlara insanı katıyorsun. çelişkileri çelişkilerimiz oluyor. inci aral gene muhteşem gene muhteşem. öyle sade dil ile seni içeri çekiyor ve bazen de haydi dinlen ey okuyucu diyerek uzaklaştırıyor. sonuna doğru ise elinden bırakmana izin vermiyor kitabı. mahzun bir şekilde bitirip veda ediyorsun.
bir kere daha : carpe diem
Darmadağın olmuş yaşamlar, dağınık bir anlatımla bütün haline getirilmiş. Romanda herkesin bir öyküsü var. Toplumca dayatılan kadınlık ve erkeklik rollerinin başarılı bir eleştirisi.