Sunanın içinde iki ayrı kadın yaşar. Su uysal, uzlaşmacı, evcil, iyi anne ve eş olmaya koşullanmış yanı, Na ise bozuk saydığı her türlü düzene karşı çıkmaya hazır, asi ve cesur kimliğidir. Sürekli çatışma halinde olan çift benlik ve bölünmüşlüğü içinde, bir de kocası Ayhanın en yakın arkadaşı Onura aşık olunca Sunanın durumu daha da zorlaşır. Ölü Erkek Kuşlar, bir kadının birine tutkulu bir aşk ötekineyse köklü bir sevgi ve evlilik bağıyla bağlandığı iki erkek arasındaki yakıcı gidiş gelişlerini anlatırken bu üç kişinin çocukluktan kadın ve erkek olmaya uzanan yolda öngörmeler, koşullanmalar ve kurallarla biçimlenişlerini irdeliyor. Kadın erkek ilişkilerinin, hem toplumsal tabu ve yargıların özündeki katılık ve şiddet hem de tarihsel bir dönemin baskı ortamında nasıl yorucu bir iletişimsizlik ve çözümsüzlüğe dönüştüğünü gösteriyor.İnci Aral; çok sevilen, eskimeden güncelliğini korumakta olan bu ilk romanında bir kadının bağımsızlık ve mutluluğu umutsuzca arayışını sarsıcı bir içtenlik ve ustalıkla anlatıyor.
Sunanın içinde iki ayrı kadın yaşar. Su uysal, uzlaşmacı, evcil, iyi anne ve eş olmaya koşullanmış yanı, Na ise bozuk saydığı her türlü düzene karşı çıkmaya hazır, asi ve cesur kimliğidir. Sürekli çatışma halinde olan çift benlik ve bölünmüşlüğü içinde, bir de kocası Ayhanın en yakın arkadaşı Onura aşık olunca Sunanın durumu daha da zorlaşır. Ölü Erkek Kuşlar, bir kadının birine tutkulu bir aşk ötekineyse köklü bir sevgi ve evlilik bağıyla bağlandığı iki erkek arasındaki yakıcı gidiş gelişlerini anlatırken bu üç kişinin çocukluktan kadın ve erkek olmaya uzanan yolda öngörmeler, koşullanmalar ve kurallarla biçimlenişlerini irdeliyor. Kadın erkek ilişkilerinin, hem toplumsal tabu ve yargıların özündeki katılık ve şiddet hem de tarihsel bir dönemin baskı ortamında nasıl yorucu bir iletişimsizlik ve çözümsüzlüğe dönüştüğünü gösteriyor.İnci Aral; çok sevilen, eskimeden güncelliğini korumakta olan bu ilk romanında bir kadının bağımsızlık ve mutluluğu umutsuzca arayışını sarsıcı bir içtenlik ve ustalıkla anlatıyor.
Benim kitabın karakteri olan Suna ile aramda büyük bir bağ hissetmemden kaynaklanıyordur belki ama ben sadece bir kusur bulabildim o da; bazen gereksizleşen tasvirler.
Bunun dışında hafızama kazınan aklımda kalan cümlelerde cabası oldu.
Bayıldım! Niye ödüllü bir roman olduğunu anlamak hiç zor değildi.
Anlatımı güzeldi. Merak duygusunu canlı tutuyordu. Fakat yer yer tasvirler tempoyu yavaşlatıyordu.
http://kitapeylemi.blogspot.com/2013/12/114-olu-erkek-kuslar-inci-aral.html
inci aral'ı okumayan elif şafak'ı tanrı sanıyor
severek okuduğum kitap bittiğinde sevgiliden ayrılmış gibi oluyorum. artık o kitap yok devam etmeyecek. yazarını bulup hadi devam et yazmaya diyesim var. inci aral ölü erkek kuşlar kitabı bitti. bitmeseydi iyiydi. bir kadının evlenmiş bir oğlu olmuş sonrasında boşanmış bir kadının tekrar evlenmesi ve yeni eşinin arkadaşına sonradan aşık olması. ikilemleri, yaşadıkları istekleri arzuları, yaşadığı dönemin zorlukları hak veridiğin yerler vermediğin yerler. güven dostluk saygı ve tüm bunlara insanı katıyorsun. çelişkileri çelişkilerimiz oluyor. inci aral gene muhteşem gene muhteşem. öyle sade dil ile seni içeri çekiyor ve bazen de haydi dinlen ey okuyucu diyerek uzaklaştırıyor. sonuna doğru ise elinden bırakmana izin vermiyor kitabı. mahzun bir şekilde bitirip veda ediyorsun.
bir kere daha : carpe diem
Darmadağın olmuş yaşamlar, dağınık bir anlatımla bütün haline getirilmiş. Romanda herkesin bir öyküsü var. Toplumca dayatılan kadınlık ve erkeklik rollerinin başarılı bir eleştirisi.
383 sayfa