Kısa hikayeler beni pek tatmin etmedi nedense. İlk hikayesi çok güzeldi diyebilirim.
Kitap yaşamdan kısa kısa detaylar alıyor, ancak benim beklentim bu yaşamların uzunca anlatılması ve bir sonu olmasıydı. Pek alışık olmadığım bir tür.
Öykülerin çoğu güzeldi ve bazılari daha güzeldi kuşkusuz. Tertemiz bir Türkçe ile tdk odulunun, yalinlik ve gundelik hayatin siradan kisilerini sahnenin yildizi yapan konulari ve diyologlariyla da Sait Faik odulunun hakkini veren bi kitapti bana gore. Bilmedigimiz hic yasamadigimiz bir donemin insanlariyla tanistigim icin mutluyum. Anlatilan eski filmlerde gorulen bize gercek degilmis gibi gelen o insanlar bu kitapta kanli canli karsimda bana basindan gecen kisa hikayelerini anlattilar.
Orhan Kemal'in şehrin zor yaşam koşullarında mücadele veren, bizden insanlarin tabiri caizse kenarda kalmislarin yasamindan kesitler sunduğu öykülerden olusan kitabi.
Yöresel agizlariyla konusan karakterler, gecim sikintisi, zor yasam kosullari , gundelik hayatin bize gorunmeyen kisimlari yazarin penceresinden cok guzel aktarilmis.
Bu kitabiyla Sait Faik öykü odulune layik görülmüş.
Ben tipki Yasar Kemal'in de oldugu gibi Orhan Kemal'in de samimiyetine, doğallığına hayranim; bizim gibilere , bizden birilerine yonelisini takdir ediyorum. Yeni neslin bu tarzda eserleri okumasi, ulke gerceklerinin farkina varmasi en buyuk temennim. Biz tepede bambaska bir görüntü sergileyebiliriz ama toplumumuzun hepsini ele almasak da genel itibariyle bu oykulerde , romanlarda oldugu gibu profil çizen cok fazla insanimiz var. Bu sekilde yasantilar çok fazla.