Okuma alışkanlığı edinmek isteyenlere önerdiğim, bir solukta okunabilen keyifli bir kitap.
okuyan herkesin aklında kalabilecek bir hikaye. acıklı bir kitap da olsa okunmaya değer.
Canan Tan'ın okuduğum en başarılı kitabı diyebilirim.Kesinlikle çok etkileyici .Bir solukta okuduğum ve sonunda göz yaşlarımı tutamadığım kitaplığımın baş köşesinde bulunacak kitaplardan...
Canan Tan'ın okuduğum ilk kitabı. Karakterler ve kurgu oldukça etkileyiciydi ancak daha sonraki kitaplarında da benzeri karakterlere rastlamam Canan Tan'ın kitaplarından vazgeçme sebebim olmuştu. Canan Tan'dan bir kitap okunmalı o da Piraye olmalı bence.
Uzun zaman önce okumuştum. Akıcı olduğunu söyleyebilirim ama çok beğenmediğimi hatırlıyorum.
Canan Tan kitapları okunması zaman kaybı olan kitaplar. Şu küçüklükte okunanlardan...
Canan TAN ülkemizde herkes tarafından sevilen, bilinen bir yazar olmasına karşın ben neredeyse bütün kitaplarının aynı olduğunu düşünüyorum. Her kitapta baş karakter olan kız çok güçlü, eğitimli ve herkes tarafından sevilen, yanında olmak istenilen bir kız. Ancak bu güçlü kız, ilişkilerinde genelde kalbiyle değil aklıyla hareket edicek karakterde olan kız esas oğlanla tanışınca çok aşık oluyor yaşanan olaylar sonucunda karakterinden ödün veremeyen kız imkansız bir aşka düşüyor. Her kitabı hemen hemen aynı olan yazarların iyi olduklarını düşünmüyorum. İnsanları sadece ağlatmak marifet değildir.
Akıcı bir dille yazılması tek olumlu yönü. Bu kitap dişi bir kitap. Erkek okurlara tavsiye etmem. Basit konu, basit anlatım, basit düşünceler... Karakter analizi kötü.
Ayrıca Piraye kadar kaprisli bir roman karakteri görmedim. Evlerden ırak...
piraye...
yazarın en iyi kitabı...eğer canan tan okuyacaksanız ilk bu romanından başlanmalı; eroinle dans ile genç kızın hayattan ders alışı okunmalı ardından da iz romanı okunmalı ...çünkü piraye aslında diğer romanlarının eline su dökemiyor ve hepsi birbirine benziyor gibi...pirayenin müthiş etkisi biterse diğer romanları okunmalı diyorum...ben canan tanîn kitaplarını üst üste okumuş ve pirayenin verdiği tadı çıkaramamış olmaktan dolayı pişmanım ama yazılan en iyi romanı ve ağlayabildiğim bir kitaptı...
okunmalı ...
Canan Tan bundan daha fazlasını yazamaz. Benim için ancak Canan Tan'ın başyapıtıdır bu kitap daha fazlası olamaz onun için.
yüreğim seni çok sevdi ve en son yüreklerölür kitaplarını da okumuştum beğenmeme rağmen bir de herkes güzel diyor bunu okuyayım bakalım dedim ancak bu kadardır benim için.
o diğer iki kitabıda birbirinin aynısı.
Doğu topraklarındaki insanların kadına bakış açısını anlatan aşkla başlayan ama Canan Tan kitaplarıın bir klasiği sonu yine hüsran dolu bir hikaye..
John Fowles'tan sonra pek yüzeysel... Tan, ataerkilliğin tüm olumsuzluklarını kadınların omuzlarına yıkmakla kalmayıp sonunda da bundan pişmanlık duyması gereken bir baş karakter bırakıyor... Güçlü, akıllı, döneminin feministi, Piraye ne yazık ki karakterinin tüm güçlü yanlarını, hiçbir zaman tam olarak aşık olmadığı bir adam için, tüm sevdiklerinden, beraberinde değerlerinden vazgeçerek bir kenara itiyor... güçsüzleştiriliyor... Romandaki erkek karakter ve aşiret reisi Kenan bey de 'enteresan' bir şekilde suçsuz, günahsız çizilmiş... Son nokta ile de tüm günahlarını affetmemiz bekleniyor... Öyle olsun mu? Olmasın...
canan tanın en iyi kitabı belkide bu kitap onun zirvesi olmalıydı , ama begendiğim bi solukta lise 1 de okudugum bi kitaptı. o zamanlar güzeldi hala güzel
Canan Tan'ın en sevdiğim romanıdır. Her defasında Canan Tan okuduktan sonra kitabı kapatır kapatmaz ee diğerinin aynısı bu der, çıkacak yeni kitabını okumayacağıma dair karar alırım,fakat sonra çıkan kitabı alır,okurum.
Piraye,diğer romanlarından sıyrılıyor bence,ilk okuduğum romanı olduğu için torpil mi geçiyorum Canan Tan'a yoksa Piraye-Haşim aşkı hala belleğimde olduğu için mi bilemiyorum..
Piraye...güçlü,özgürlüğüne düşkün,başarılı,güzel bir genç kız tiyatrocu olmak isterken ailesinin karşı çıkması sebebiyle Marmara Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesine gidiyor.Orada lise arkadaşı Esinle karşılaşıyor.Esin delidolu,biraz çatlak ve bence aşka aşık bir kız ve aslında Piraye ile çok zıtlar.Piraye erkeklerin dikkatini çeken bir kız ayrıca...Ona şiirler yazan Arif,onu çok seven deli dolu Ömer,asistanları Nevzat hepsi Pirayeyi seviyor ama Piraye hiç birini seçmiyor.Ama birinin daha dikkatini çekiyor önceden karşılaştığı ama konuşmadığı Haşim ağabey...Haşim Pirayeyi seviyor Esin öyle söylüyor ama Piraye doğru oladığını düşünüyor ta ki Haşim ona 'aşık oldum sana Piraye' diyeseye kadar.Piraye Ömerle küsüyor.Haşim herzaman yanında ve bu bazen Pirayeyi sıkıyor.Haşim ve piraye evlenmeye karar verdiklerinde Haşimin verdiği kararlar Pirayeyi şok ediyor.Pirayeye İstanbulda kalırız diyen Haşim Diyarbakırda işyeri açıyor orada kalalım diyor.Piraye kabul ediyor evleniyorlar bir süre sonra Haşimin attığı tokat evliliklerini yıkma durumuna getiriyor.Ama piraye haşimi terkedemiyor ve bir süre sonra haşim başka biriyle evleniyor erkek çocuğu olsun diye...Piraye sonunda İstanbula gelip babasının muayenehanesini açıyor...Kitabı okurken birçokkez ben neyapardım diye düşündüm...Canan Tan'ın kitaplarının sevmediğim bir özelliği var nerdeyse hepsi birbirine benziyor ve sonunda mutlaka biri yaptığı hatalardan pişman kalıyor...Anlatımı sade ve akıcı ama böyle bitmemeliydi ne yapalım yani affedelim mi Haşimi?
Canan Tan, keşke her kitabında kendini tekrar etmesen. Eğer Canan Tan okumak isterseniz, alıp bir kitabını okuduktan sonra kendinizi yazarın kitaplarının çoğunu okumuş sayabilirsiniz.
Okumaya gec kaldığım kitap sonunda bitti. Merakımı giderdim. Ben yazarın kendini tekrar etmesi ya da dili konusunda pek bir sey söyleyemem. Biraz duygusal degerlendirecegim. Cunku dun aksamdan bu saate okudum ve sabahladim bu kitap icin. Sonu ağlattı. Hem de fazlasıyla. Eger benim gibi gec kalan varsa okusun birazcık meraklı ve duygusalsa eminim o da sabahlayacaktır.
Canan Tan'ın okuduğum ilk kitabı.Bu kitaptan sonra yazara hayran kaldım ve bütün kitaplarını bitirdim.