Değişik kurgu ile aynı mevzuları anlatan hikaye yazarı olarak görüyorum Canan Tan'ı. Bana," Barbara Cartland" tarzını anımsatıyor...
Okumak iyidir, hiç okumamaktan.
Canan Tan'ın kitaplarının arsından en beğendiğim diyebilirim okurken yaşadığım Haşim'e sinir olup acıdığım Pirayeyle yaşadığı her şeyi hissederek okuduğum bir kitap oldu benim için çok başarılı bir kitap,okumayanlarada kesinlikle tavsiye edeceğim bir kitap.
ah hayaller Canan Tan bir kadının hayallerini bu kadar güzel bir biçimde anlatabilen nadir insanlardan öyle etkileyici öyle duygusal ki kitabı okurken göz yaşlarınız aniden dökülüveriyor ki kitap bir anda ıpıslak oluveriyor tekrar tekrar okunma hissi uyandıran her türlü işi bırakıp kitabın başına geçeceksiniz ve kalmak istemeyeceksiniz. şiddetle tavsiye edilir tek kusuru bu canan tan romanlarının kaderi sanırım sonları hep hüzün neden masallar gibi olmuyor tamam gerçek olmayan bir aşk gerçek olmayan bir aşkla bitse bizde her aklımıza geldiğinde içimizde bir yerler acımasa o zaman bu kadar ağlamazdık bu kadar etkilenmezdik belki de
Canan Tan'ın diğer kitapları gibi aynı. Konu ve işleniş örgüsü aynı. Ama hayalci, hoş kitap :)
Piraye'nin sevdiği için yaptıkları, kitabın ana teması çok hoş ve duygusal. ancak biraz basit. Özellikle Canan Tan okuyucularının hoşuna gideceği duygusal bir kitap...
Konusu yüreğim seni çok sevdi ile aynı.Bu kitap yüzünden uzun süre Canan Tan okuyamadım ama İz ile tekrar başladım
Nazım Hikmet'in Pirayesi ;) .ok güzel bir kitaptı hayran kalmıştım doğu-batı çatışmasını yazar çok iyi yakalamış ve kağıda çok güzel dökmüş..
Garip duygular besliyorum bu kitaba karşı...Bir yanda her konuda ailesine boyun eğen,zayıf ama yine de kendimi sevmekten alamadığım Haşim,diğer yanda kitabın başlarında yine bir Aslı vakasıyla karşı karşıya mıyız dediğim ama öyle olmadığını gösteren,keşkelere hiç boyun eğmeyen(kitabın sonu dışında) bir Piraye... Canan Tan'ın her kitabında olan,bir türlü aşamadığı klasik eksiklikler dışında güzel bir kitaptı.Sonunda tabii ki ağladım. 7/10.
Sıkıla sıkıla okudum bence akıcı değildi. Sadece Piraye babasının dişçi kliniğine gidip eşyaların üstüne beyaz örtüler örtmesi beni etkiledi. Haşim'i hiç sevemedim. Ölünce oh çektim. Piraye çocuğunun adını Haşim koyacağını söyleyince sinir oldum. Diyarbakır'ı falan güzel anlatmış ama sıradan bir kitaptı bence. Canan Tan nasıl bu kadar ünlü oldu?
OKUDUĞUM KİTAPLAR İÇİNDE HİÇMİ HİÇ BEĞENMEDİĞİM KLASK TURK FİLMİ TARZINDA ÇOK BASİT VE KÖTÜ BİR KİTAP
İlk okuduğum Canan Tan kitabı. Çok hoşuma gitti. Piraye'nin baştan sonra ilginç bir hayat hikayesi anlatılıyor. Adını Nazım Hikmet'in eşinden almıştır Piraye. Üniversite de diş hekimliği okurken gençlik yıllar, üniversite eğlenceleri, güzel ortam ... insanın içini ısıtan bir hikayeye eşlik ettim. Sonra aşık oluyor Piraye. Diyarbakır'li Haşim Ağa'ya. İstanbul'dan Diyarbakır'a uzanıyor Pirayenin hikayesi. Ağa olmasına rağmen ailesinin sözünden çıkamayan küçük bir çocuk yerine koyulan bir ağa ile karşılaşıyor.
Keşke dememek için evleniyor Haşim ile.
Sonra bilindik doğu hikayeleri başlıyor. Çocuk olsun. Korunma. Dol yatağın kurur. Erkek evlat olacak tabi ki. Kısır ise kuma getirilir üstüne, hiç sorun değil. Burada hayatlar böyle.
sürükleyici bir kitap ilk okuduğum roman. bayıldım..
kitap okuma alışkanlığını bana kazandıran roman
Canan Tan yine yaptı yapacağını. Ve ben yine dayanamayıp kitabın ortasındayken açıp sonunu okudum ama yine de kitap heyecanını yitirmedi. Piraye bana hayatın zorluklarını ve insanların anormalimsi kişiliklerini öğretti. Güzel kitaptı,teşekkür ederim
Kesinlikle mükemmel . Çok güzel bir hayat hikayesi. Okurken kendinizi o anı yaşıyormuş gibi hissedersiniz yaa kesinlikle o kitaplardan biri.
bana kitap okumayı sevdiren harika,müthiş sürükleyici bir roman.Başlamadıysan çabuk çabuuk çabukk ::)
çok güzeldi iki günde bitirdim kitabı okurken çoğu yerde şaşırıp kalıyosun sonu güzel bitti ama sonunda ne esinden nede ömere ne olduğu hakkında bi şey yazmıyodu açıkçası onlara ne olduğunu çok merak ettim
Açıkçası hiç beğenmedim. Oysa ki çok büyük bir heyecanla başlamıştım kapağından dolayı okuyunca büyük bir hayal kırıklığına uğradım :( kendimi bitirmeye zorladım ama malesef kitaba hiç ısınamadım klasik töre hikayesi.
Olayların akışı, gelişimi çok güzeldi. Sayfaların nasıl ilerlediğini anlayamadım. Ama kitabın sonunun gelmesini istemedim. Canan Tan'ın okuduğum ilk romaıydı ve beni ağlatmayı başardı :)
Öncelikle kitap çok akıcıydı onu söyleyeyim. Ama bazen 'Ben bu cümleyi daha önce okumuştum.' dediğim yerler oldu. Büyük oranda Yüreğim Seni Çok Sevdi'ye benziyordu. Aynı konu farklı karakterler gibiydi. Piraye'nin seçimlerine kıl oldum ama. Yapmam dediği her şeyi yaptı. Haşim 'Ağamız' da işine gelince asan kesen işine gelmeyince sus pus oturan biriydi bana göre. Haşim aşıktı ama Piraye öldüm bittim derecesinde bir aşk yaşamadı. O yüzden de aldığı kararlar sinir etti beni. Erkek çocuk istemeler, kuma getirmelerin ortasında buldu kendini iyi de oldu ohh :P Neyse gene de kültürel bilgiler güzeldi.Duygular her ne kadar bana geçmese de bitirilebilirlik açısından gayet iyiydi.
Canan Tan'ı takdir ettim bu kitabıyla. Çok sıkıldığım bir gün duygulandırdı bu kitap beni. İlk başta çocukluğundan izler gördük sonra Nazım Hikmet ve Piraye'sine atıfta bulunularak okurun Nazım Hikmet'in hayatını bilmeyenler için içlerinde bir merak tohumu yerleştirdi. Saygıyla eğildim bu noktada. Ardından Piraye ve Diyarbakır'ı sanki oradaymışım gibi görür oldum. Adetleri , yaşantıları ,örf ve adetleri. Çok güzel yazmış ve aktarmış.
Doğu'nun kadınlara olan vurdumduymazlığı bilinmeyen bir şey değildir. Bu kitapta da kadının bir kadın olarak değil de "üretici" faktörünü taşıyan simgesel hikayesi aktarılmış doğunun gözünden.
Sonlarında ; intikamın ne kadar da yerinde ve o anın heyecanıyla bize anlatılamaz bir rahatlama verdiğini düşünsek de ,aslında daha sonrası için boynumuza asılmiş bir ilmek gibi bizi rahatsız ettiğini ve bununla yaşamamız gerektiğini öğreten bir nokta olmuş.
Zamanı olanlar için okunası bir kitaptır.
Canan Tan'ın okuduğum ilk kitabı.Ülkemizdeki doğu-batı arasındaki kültür farkının damgasını vurduğu bir kitap. İyi bir kurgu ve akış. Sonunun vurgun etkisi yarattığı kitabı yoksunluk duygusuyla anmadan edemiyorum. Tüm yaşananlar sanki kronolojik bir akış kaygısı ile anlatılmış.Detaylara önem verilmemesi hep bir bekleyiş duygusu hissettirdi bana. Tabi herkesin bu yöndeki zevki farklıdır.
bir canan tan klasiği .
sevemiyorum çünkü bir tekrardı benim için. yüreğim seni çok sevdi yi okuyanlara tavsiye etmem. canan tan ın aşk kitaplarını okuyanlara da.
Kitabın tek olumlu tarafı akıcı olmasıydı.Fakat günümüzde gerek dizi gerekse başka kitaplarda rastladığımız klasik bir Doğu hikayesi.
Hele sonu Türk filmi tadında bitti desem abartmış olmam.
Bana kalırsa Piraye hayatıyla alakalı sonu pekte farklı olması beklenmeyen bir kumar oynadı.
Ve sonuç ortada şuanda tek merak ettiğim Haşimi değilde Ömeri seçmiş olsaydı nasıl bir hayatı olurdu?
Doğu topraklarındaki insanların kadına bakış açısını anlatan aşkla başlayan ama Canan Tan kitaplarıın bir klasiği sonu yine hüsran dolu bir hikaye..
Piraye benim için farklı bir tarzdı. ♢ ♢
Bu kitabı almamdaki en büyük etken çevremden kaynaklanıyordu. ≧◇≦
Tabi bu çevreden etkilenme ve kitabı alma tam anlamıyla 2 yıl önceydi.
İki yıl kitaplığımda resmen süründü. ⊙﹏⊙
Ve okumak istediğim kitaplarımın bitmesi ardından elime alıp da "Artık yeter Yasemin şu kitabı al ve oku!" diyerek başlamıştım.
✵ ✵
Farklı şeyler bekliyordum. ஜ
İlk kısımlarıyla, orta kısımları yani anlatmak istediğim geçiş kısımları güzel değildi.
Anlatım tarzı beni sarmamıştı ve konu saçma gelmişti aslında bazı şeyler fazlasıyla gerçeklerdi ancak eksiklik fazlasıyla vardi kitapta... ✖
En başta gelen, duygu yoğunluğu eksikti oradaki olaylardan etkilenip duygu harmanisiyle kayıplara karışmamıştım.
Sevemedim zaten yazara ait okuduğum ilk kitaptı. ✒
Bilmiyorum çok fazla beğenen ve seven varken, hiç sevmeyenlerde vardı ve bende ortada kaldım. ∪▂∪
Bana göre "Mükemmel" kavramını yansıtmıyor.
Mükemmel dediklerime büyük haksızlık olurdu. ◆ ◆
İlk kısımlar fazlasıyla sıkıcıydı.
Karakterlerle uyumsuzluk içindeydim.
Belki de bu benden kaynaklıydı. ✦ ✦
Yaşayış ,düşünce farklılıkları bakımından da olabilir.
Olayın gelişim ve sonuç kısımları Doğu kısmında geçen iki farklı kültür etkisiyle ortaya çıkmış aşkı anlatan bir kitaptı. ❇ ✐
Belki de o aşkı tam hissedememiştim.
Sonu hüzünlüydü.
Üzücü bir sonla final yapmıştı yazar. ╯︿╰
Yazarın diğer kitaplarını da hiç okumayı düşünmüyorum.
Sevemedim.
Yazım tarzı,üslubuyla ve kullandığı konular bakımından olabilir.
5 puan da tam adaletli bir seçim gibi duruyordu. ☆
İyi okumalar :l