Bol tekrar, yine tekrar, tekrar tekrar, konu başlığından saparak tekrar, konu başlığından sapmadan tekrar, kapanmış konuyu alakasız yerde tekrar açarak tekrar....
Konuşma diliyle/tavrıyla yazılmış. Bilgi verme amacından illaki tekrar tekrar kanıtlama ihtiyacına sapıyor, sanki birileri ailesi Şamanizm inancından gelen yazarın sürekli damarına basıyor gibi. Sanki her bir bölüm başka başka günlerde başka başka yayın mecraları için yazılmış gibi, önceki verdiği bilgileri biz hiç okumamışız gibi tekrar, gene tekrar, gene de tekrar.
Hep tekrar dediğimin farkındayım ama bir okusanız hak vereceksiniz: Kitabın belki yarısı tekrardan oluşuyor neredeyse.
Bunun dışında Sibiryalı, Hakas Türkü olan yazarın Türkiye Türkçesine hakimiyeti çok iyi, küçük bazı hatalar olabilir.
Kam sözcünün Türk Dİl Kurumu internet sitesindeki anlamını verirken o sayfadaki sayacı yanlış yorumlamış yazar, tüm sözcüklerin sözlükte birkaç yüz milyonluk sorgulanma sayısını sanki sadece kam sözcüğüne aitmiş gibi anlamış. (Sanırım bunu editörü de atlamış olmalı ki uyarıp düzeltme yapmamış.)
Sonuçta Şamanizm hakkında hemen hemen hiçbir şey bilmezken bir çok şey öğrendim ama bunu daha kısa ve daha bilimsel tavırlı bir kitaptan okumayı tercih ederdim.