harika, harika ve harikaydı... judith mcnaught'tan bundan daha azı kesinlikle beklenemezdi zaten.. duygu yüklü ve bir parçacık da olsa beni ağlatmayı başarabilmiş bir kitaptı... teşekkürler, judith bu kitapları yazıp beni hayali erkeklere alıştırdığın için :D
Okuması keyifli bir aşk hikayesi daha.Yazar bu işi biliyor.Keşke başka kitaplarıda ülkemizde yayınlansa...
Ah Judith ahh... elimdeki son Judith McNught kitabı okumanın hüznüyle doluyum... Henüz okumadığım bir kitabı daha olduğunu düşünerek kendimi mutlu etmeye çalışıyorum.
Açık açık söylemek gerekirse şimdiye kadar okuduğum McNaught kitaplarından en düşük seviyedeki kitabıydı. Bilmem ilk romanı falan mıydı ama diğer kitaplarının yanında biraz sönük geldi. Güzeldi, akıcıydı ve aşk doluydu belki ama bana biraz aşk doluluğu konusunda eksik geldi. Neden böyle hissettim okurken bilmiyorum ama McNaught kitapları okurken aşkı genelde iliklerime kadar hissederken bunda o hissi yakalayamadım...
Ramon'un maço erkek havalarındaki tutumu ve buna rağmen Katie'ye karşı uzlaşmacı ve ımmm... yumuşak... anlayışlı... aslında tam olarak hangi kelime karşılığı olur karar veremedim... çok güzeldi. Sinirlendiğinde, gururu kırıldığında bile öfkesini kontrol edebilmesi iyiydi. Katie'nin de geçmişindeki izleri atamadığı için kendini aşka kapamasını okumak ilginçti... güzeldi diyemiyorum ya da nefes kesici... çünkü sadece okumakta kaldım :( her şey bir anda oldu bitti gibiydi. Yani Ramon, Katie'ye yer sordu, onu adamdan kurtardı ve aşık oldu... Allah aşkına inandırıcılık bile yoktu bunda...
Neyse, McNaught sevgim o kadar güçlü ki onun bir kitabını kötü yönde eleştirmek ihanet ediyormuşum hissi uyandırıyor :))
Her şeye rağmen kitapta kahkaha attığım sohbetler vardı. Her ne kadar duyguları hissettiremese de bazı diyaloglarda oldukça eğlendiriciydi. Bunlardan birini sizinle paylaşmak istiyorum :))
"Biraz yorgunum. Sanırım uyumaya gideceğim."
"Peki yatakta ne düşünüyor olacaksın?" Ramon şaka yapar gibi sormuştu.
"Mutfak için renk düzenini," diye yalan söyledi Katie.
"Ah, gerçekten mi?"
Katie gülerek kafasını salladı. "Sen ne düşünüyorsun?"
"Ananasların toptan fiyatını."
Ve... ve... Söylemeden geçemeyeceğim bir yer daha var. Katie, anne ve babasına Ramon ile evleneceğini söylediği zamanki konuşmalar da çok güzeldi. Hele annesi ile babasının yalnız özel olarak konuştukları zaman çok iyiydi :))
Genel anlamda Judith McNaught kalemine göre sönük olsa da diğer yazarların kalemine göre fena bir kitap sayılmazdı. Kolay okunabilen ve çabucak biten bir kitaptı bu yüzden tavsiye edebilirim. Ancak McNaught kaleminin gücünü biliyorsanız büyük bir beklentiyle okumayın :))
http://illekitap.blogspot.com/2013/04/judith-mcnaught-sana-ihtiyacm-var.html
Kitap benim o kadar da çok beklentilerimi karşılamasada Ramon karakteri birbaşka benim ♥ Queridası olmak istediğim varlık ♥ Zamanında uğruna İspanyolca öğrenmeye çalışmışlığım bile vardır :D E tabi bir dil bana yeter dedim oturdum aşağıya :D Kitabımız kızımız Kate in asalak sülük gibi yapışıp onu bırakmayan sevgilisinin bunu taciz etmesine Ramon un heyt yittim gari ne oluyor bu arada tak ( bu tak kafa geçirme niyetine :D) tipi davranışlarıyla adamı Knockout edip kızı eve götürüp sulanmasıyla başlıyor :lol: Kızı pikniğime, hayvanat bahçesine mi nerelere götürmüyor :D Çok dobra adam vesselam :D Aa en büyük detay bu Ramonumuz bir zamanlar büyük bir şirketin sahibiydi ama battı şirket :) Kızıda tam Mexicaya gitme hazırlıkları yaparken gördü :D Aşık oldu zavallım :D Kate e sende benle gel diyor :D E kavak yelleri efenim bu püfür püfür esmekte :D Katele Ramon verdiler ele ele Mexica için :D ama olaylar burada bitmiyor okuyun görürsünüz ;) Şiddetle önermem ama okuyun derim :)
Katie, zengin ve güzeldir. Daha yirmi üç yaşında olmasına rağmen kazancı iyi bir işi vardır ve bağımsızlığına düşkündür. Maaşı olmadan bile yıllar önce babasının onun için kurduğu vakfın parası ona ihtiyacı olduğundan daha fazla para sağlamıştır. Güzel bir dairesi, arkadaşları, sevgi dolu bir ailesi vardır. Erkeklerden yana çok acı çekmiştir. İki yıl önce evlenmiş bir yıl geçmeden boşanmıştır. Avukat olan çapkın kocası hukuk firmasının yaşlı ortağının karısı ve birçok müvekkili ile ilişkileri hakkındaki dedikoduları susturmak için onunla evlenmiştir. Onu evlerinde kendisini aldatırken yakalamıştır. Kocası tarafından aşağılanmış, dayak yemiş, tehdit edilmiştir. Boşandıktan birkaç ay sonrada eski kocası ölmüştür. Daha evliliğini atlatamamışken sekiz ay önce evli bir adama kapılmıştır. Evli olduğunu öğrenince görüşmeyi kesmiştir. Eski sevgilisi onu görmesi gerektiğini söyleyince barda buluşmaya karar vermişlerdir. Barda öncesinde arabası bozulan ve çekici çağırmak için adres soran Ramon onu ısrarcı sevgilisinden kurtarır. Ramon adamı etkisiz hale getirdikten sonra Katie'nin arabasına binip onu evine götür.
Katie bardan çıkarken patlak lastikli bir sebze kamyonu görür ve Ramon'un arabasının bozuk olduğunu bildiğinden onun arabası sanır. Evine getirince de Ramon'a beş dolar verir işine yarayacağını düşünerek. Ramon ertesi gün hayvanat bahçesine davet eder. Arkasından piknik, Katie'nin arkadaşlarının olduğu havuz partisi gelir.
Katie aslında çok etkilense de çiftçilikle uğraştığını sandığı Ramon'dan işinden dolayı arada rahatsız olur. Hiçbir ortak noktalarının olmadığını , farklı iki dünyadan gelen, sosyal olarak birbirinden uzak iki insan olduklarını düşünür. Aralarında hiçbir şey olamayacağından emindir. Ramon'u denk göremese de arkadaşları ailesi ile tanıştırır, başkasına laf söyletmez tabi uzakta duramaz. Son zamanlarda ki memnuniyetsizliğinin sebebinin Ramon'un düşündüğü gibi sıkılmadığından emindir. Her şeyi vardır ve daha mutlu olmak için bir şeye ihtiyacı yoktur ve hayatında eksik bir şey yoktur. Ramon'a ilgisi artınca en iyisinin görüşmemek olduğunu düşünse de kıskançlıklar başlar ve uzak kalamaz.
Ramon İspanyol kökenli, Porto Riko'da doğmuş bir Amerika'lıdır. Aslında Uluslararası Galverra şirketinin sahibidir. Sürekli her şeye hükmeden, arasının iyi olmadığı, oğlunun başarısını kıskanan babasının hatalarından dolayı maddi olarak sıkıntı da bir iş adamıdır. İflasını açıklayıp, çiftliğe gidecektir. Küçük tarla ve üstünde ki doğduğu ev kalan tek şeyidir. Uluslar arası ticaret çevresinde hiç kimsenin affetmeyeceği ve unutmayacağı bir günah işlemiş başarısız olmuştur. Bir pozisyon için arkadaşlarına yalvarmak istemez. Küllerinden doğmaya çalışır bu yüzden kendisi ile ilgili gerçekleri Katie'e söylemez. Katie'i sevdiğinden emindir evlilik teklifi çok gecikmez ve onunla Porto Riko'ya gelmesini ister. Katie'nin oraya ait olmadığından, onları sevmediğinden emindir. Kendisi ise hayatını Katie için yaşayacak, günlerini neşe ile dolduracak, ona tekrar gülmeyi öğretecektir.
Katie'nin ne kadar korkuları, şüpheleri olsa da yaşadığı yeri bırakıp Ramon ile gider. Katie'nin orada buldukları bir kez daha Ramon'ın maddi olarak kötü durum da olduğunu düşünmesini sağlar. İyilik yapmak için kendince giriştiği işler, Ramon'ın üstüne düşüp her fırsatta sevdiğini dile getirmesine rağmen Katie'nin hala bir adım atmayışı son noktayı koyar. Ramon kendisini sevmeyen bir kadın ile evlenip hem ona hem kendisine haksızlık etmek istemez. Tahmin edildiği gibi elden kaçınca değeri ve gerçek duygular anlaşılır gerisi tabi ki mutlu son.
Ramon onu sevmemek elde değil sevgisi için yaptıkları o korkuları olan, bir türlü güvenemeyen kızı yola getirişi okunmaya değer. Bu aşkta tüm emek Ramon'ın.
Kitap boyunca süren düğün hazırlıklarından sonra düğünün bir iki cümle ile olup bitmesi bende şok etkisi yarattı. Bari bir iki sayfa yer verilseydi. Katie'nin başta ki halleri her şeye bunu yapmayı biliyor musun demeleri kötüydü. Her şeye rağmen yazarı severim bence bu kitabı da çok güzeldi.
Judith'in historical romanlarına bayılıyorum fakat güncel romanları bana hitap etmiyor.Cennet kitabından sonra yine hayal kırıklığına uğradım.Kitap tabi ki çok kötü değildi ancak yazardan beklentim yüksekti.Üzülerek bu puanı uygun gördüm. :(
Judith Mcnaught'un okuduğum tek kötü kitabı.Karakterler çok yapay ve samimiyetten bir o kadar uzak. Kurgu namına da çok bir şey olduğunu söyleyemem. Yazarın Sonsuza Kadar,Düşler Krallığı,İçinde Aşk Saklı, Kusursuz, Seni Beklerken ve Cennet kitaplarını tavsiye ederim.
Judith McNaught tarihi aşk romanları ile kalbimi fetheden bir yazar. Sanırsam bütün historicallerine sahibim. Sana İhtiyacım Var’ı sahafta görüp bir şans vermek istedim bu yüzden.
Yazarın okuduğum ilk günümüz kitabı.
Beklenti fazla tutulmazsa aslında güzel fakat işlenememiş bir roman kendisi. Ya da çeviriden kaynaklı bilmiyorum ki edit hataları da mevcut kitapta. İşleyiş olarak, uzatılmaması gereken konuların uzatılıp, uzatılması gereken konuların uzatılmaması durumu mevcut. En azından benim için durum bu.
Katie, hayatında neredeyse her şey yolunda giden, bağımsızlığına düşkün bir karakterdir. Aşk hayatı tek düze hanım kızımızın ki yaşadığı bir travmadan ötürü bu işlere direk giremiyor kendisi.
Ramon ise şirketi iflas bayrağını çekmeye yakın İspanyol bir iş adamı. Katie’yi zoraki bir yakınlaşmadan kurtarmasıyla ikisinin tanışması başlıyor. Kendini kadına bir çiftçi olarak tanıtıp ertesi güne randevusunu da alıyor tabi.
Yakınlaşmaları gayet hızlı olup, maceraya Porto Riko da devam ediyoruz gelişen olaylar ile birkaç gün sonrasında.
Ramon karakterini çok sevdim. Güçlü ve baskın bir karakter bunun yanında çok da güzel seven bir adam. Bu adam uğruna neler neler yapılmaz. Herkesin bir gün kendi Ramon Galverra’sını bulması dileğiyle!
Dediğim gibi, bazı şeyler fazla hızlandırılmış gibiydi. Ek olarak yan karakterler hani yan karakter olsun amacıyla konmuşcasına, birkaçı hariç çoğu boşu boşuna yer kaplamışlar. Judith’in tarihi aşk romanlarındaki yazımı bu kitapta da olsaydı ortaya gerçekten çok güzel bir şey çıkardı. Judith McNaught kitaplarına başlamak için yapılacak en kötü seçim olur. Eğer yazarın okuduğunuz tek kitabı buysa, hiç soğumayın ve İçinde Aşk Saklı’yı alın.