Vay canına sayın okuyucular... Bu kadar gerçek bir roman okumamıştım daha önce. Zaten o yüzden bu kadar güzel; tam içimizden, onikiden vurduğu için.
romanın sononda lou nun yaptıklarından sonra will ölüm kararından vaz geçmeliydi...!
Hayatta her şeyin yolunda gitmeyeceğini, her şeyin istediğimiz gibi olmayacağını öğrettiği ve beklentilerimin her zaman olumlu sonuç vermeyeceğini gösterdiği için bana okumayı sevdirdi. Moyes'un üslubunu pek sevemesem de kurgulamayı iyi biliyor.
Kitap bireylerin ruh haline göre değişebilir. Dili akıcı idi. Uzun zamandır bu kadar içten bir roman okudugumu hatırlamıyorum. Louısa en sonunda mektubu okurken boğazıma bir yumru oturdu ağladım.keşke yanında Will de olsaydı dedim.
Akıcı bir dil, orijinal karakterler, güzel bir konu... Kendi kategorisinde beklentileri karşılayacak derecede bir kitap. Ama yine de bir edebi eser tadı beklememek lazım -ki öyle bir iddia da yok-. Sevdim.
İnsanın sahip olduklarını sorgulatan muhteşem bir kitap...Harika bir aşk hikayesi ve hıçkırarak ağlatan bir son! Mutlaka okuyun ama özellikle sonunu halka açık olmayan bir alanda tek başınıza okuyun.
çook güzeldii bir iki günde okudum ama elimden bırakamadım heyecanlıydı çok ağladım okurken baştan uyarayım depresif oluyorsunuz okurken:( ama olsun bence okumaya değerdi okumalısınz
O kadar dokunaklı bir kitaptı ki hele son sayfaları salya sümük ağlayarak okudum... çok beğendim...
Kitabın sonu bitirdi beni...
sanırım benden kaynaklı; en başlarda hiç ısınamadım.
sonra kitaba hayran kaldım.
nadir içinde cıvık cıvık aşk olmayan kitaplardan.
gerçek hayatın net aktarımı böyle oluyor sanırım.
doğumgünü ve düğünde yaşananlar will'e hayran kalmama yetti.
sıcacık bir kitap. önceki hayatına çok ters olan tekerlekli sandalyedeki yaşamı will'in yaşam sevincini elinden almıştı. ta ki lou onun hayatına girene kadar...
- lou, kardeşine bakma sen harikasın:)))
30 Nisan 2018 günü, elimde dahi olmayan kitabını okumadan filmini izlemeyi düşünmüştüm ve hiç beklemediğim kadar etkilenmiştim ki; bana hüngür hüngür ağlayarak bir yazı yazdırdı ve sonraki günlerime de umut oldu. Yazmak istediğimi daha çok hissettirip anlattı. Hikaye beni çok yaraladı. Ama filmden ötürü ne olacağını bildiğimden sebep, kitabı okurken başlarda aşırı heyecanlı idim, sonlara geldikçe garip bir bilmişlikle okudum. Ben daha fazla kitapta olan filme aktarılmamıştır diye hevesliydim ama kitapta kalan çok az bir kısmı varmış meğer.
Ama tüm bunlara rağmen, son mektupta yine ağladım. Tutamadım kendimi, sesim titredi yüksek sesle okurken. Bu hikaye beni, filmiyle de kitabıyla da sarstı etkiledi. :) Beklenmeyen anlarda, beklenmedik hikayeler karşımıza çıkarmış beğer. Beklemediğim tepkilerimle karşılaştım istemeden…
Uzun zamandır kitap yorumu yapamamamın sebebi,yapmış olduğum yorumların silinmesidir.Bilmiyorum hiç başınıza geldi mi ama mutlaka peşinden bir sinir sıkışması getirmesi an meselesi olur.Ve bir daha yorum yapmama yeminine kadar da olayı büyütebilir-en azından ben de öyle oldu.İşte sırf bu yüzdendir ki ne çok kitap okuyabildim ne de en ufak yorum içeren bir söz söyleyebildim.Aylar sonra,nihayet o silinmiş olan 4 kitap yorumunu tekrardan yapma kararı aldım.Keyifli okumalar dilerim :)
Evveeett,işte o milleti kasıp kavuran,yakında filmi de çıkacak olan ve Louisa Clark karakterini dünyaca ünlü dizi Game of Thrones'un güzeller güzeli Daenerys Targeryan'ı nam-ı diğer Khaalesi'si,Will Traynor karakterini ise Açlık oyunları serisinin Finnick Odair'i tarafından canlandırılacak olan "o" kitabın yorumunu nacizane görüşlerimle yapmaya çalışacağım.
Kitabı bu kadar methedenlere karşı hiç bir beklentim olmadan,sıradan bir aşk romanı okuyacağım görüşüyle elime aldım ama daha önce hiç bir planımda bulunmamış idi.Kitabı aldığım günü dahi hatırlamıyorum ama iyi ki almışım diyebiliyorum.Ve iyi ki elime gelmiş kitaplığımdan.Zira yakın bir gelecekte okuyabilmemin mümkünatı yoktu.
Kitabın konusuna gelirsek,çoğunuzun bildiği üzere ana karakterimizden biri olan Will Trainor bir kaza geçirmiş ve tekerlekli sandalyeye mahkum kalmıştır.Louisa Clark ise kendine bir iş arayışı içindedir.Will Trainor'a bakıcı lazımdır ve Lousia'nın haberi olur.İlk başta bu işe girmeme konusunda çok ciddidir.Ama el mahkum,hayat şartları bu işi kabul etmesini sağlar.Yazar bir şekilde bu ikilinin hayatlarını kesiştirir,iç içe sokar,ta ki sadece bir hayat olana dek.
Kitabı sevdim.Sevdim ama o son sayfalarının daha çok duygu yüklü olmasını tercih ederdim.Bana, ikili arasındaki sevginin tek taraflı olduğu hissini verdi nedense.Bir ben miyim böyle hisseden yoksa bende mi, halk arasında tabiri caizse "odunluk" var bilemedim. :D Ama bir şekilde böyle bir hisse kapıldım ve kitaba olan duygularımı,düşüncelerimi çok değiştirdi. Bunu çok da büyütmüyorum açıkcası.Will'in neden çok fazla sevgisini dile getirmediğini de anlayabiliyorum.Ben onun yerinde olsaydım Louisa'nın psikolojisini düşünür ve onun açısından en iyi şeyin çok da fazla "seni seviyorum" cümlesini dile getirmemek olacağı kanısına varırdım.Zira bir kişiye ne kadar bağlanırsanız ondan kopmak o kadar güç olur.Ama dediğim gibi o "son bir kaç sayfada" daha çok romantik bir şeyler görseydim kesinlikle daha çok ağlardım.Aa,pardon,daha çok üzülürdüm diyecektim.Ben ve ağlamak,ne mana? :D.
Sevdim ama unutmam diyemem,keyif aldım ama bir 5. Dalga kadar değil.Biliyorum iki kitap da ayrı kulvarlarda ama benim bahsettiğim bir kitaptan alınan zevk.Konuyla alakalı olmayan bir zevk.O yüzden gayet de karşılaştırılabilir yönlere sahipler.
Çok uzatmak istemiyorum,uzun yorumlarda genelde sıkılır insan ve benimkide epeyce uzun oldu.Bu yüzden yorumumu burada noktalıyorum.Film vizyona girmeden şu 3 günde hemen okuyun derim. :)
Duygusal bir roman.Hayatın sürprizlerle dolu olduğunu göstermiş, ,sorumluluk duygusunu hissettirmiş yazar.Sevginin gücü değiştirebildiği ve değiştiremediği durumlar gayet net bir şekilde gözler önüne serilmiş.Aile bağlarını,incelerken karar vermedeki güçlüğü sorgulatan bir aşk hikayesi.
Kitabı şuan bitirdim ve kelimeler boğazıma dizildi.Yazacak bir şey bulamıyorum.Tek söyleyebileceğim kesinlikle kütüphanenizde bulunması gereken bir kitap.. Mutlaka ama mutlaka okuyun ve olabildiğince çok arkadaşınıza tavsiye edin.
ne kitaptı ama! heavens door'dan sonra beni bu kadar dağıtan birşeyle hiç karşılaşmamıştım. her şeyiyle çok beğendim.
Hayatımda okuduğum en güzel kitaplardan biri hatta en güzeli bile olabilir. Beni çok etkiledi dün bitirdim hala aklıma geldikçe ağlıyorum. Gerçekten hiç sıkılmadan zevkle okudum. Okumayı düşünen varsa kesinlikle alsın
Acıklı, sıradışı ,etkileyici bir aşk öyküsü.Kitabın sonlarına doğru gözyaşlarınızı tutamaycaksınız.Okuduğum ve etkilendiğim kitaplara arasına girdi
okunması gereken kitaplardan..normal hayatta insanın aklına gelmeyecek ama aslında başına gelebilecek durumlarda bırakıyor ve okuyanın düşünmesine sebep oluyor.son sayfalarında fena ağlattı..
İnsanı hüzünlendiren ama etkisini uzun süre üzerinizde hissedebileceğiniz bi kitap. Yazar tek bir kitapla gözüm kapalı okurum dediğim yazarladan biri olacak şekilde akıcı yazmış. o kadar ki yorumlarken kitaptan bana hissettirdiklerinden bahsetmekten dilinden,yazarın tekniğinden vs. bahsetmeyi unutturdu.
http://zamskaa.blogspot.com.tr/2014/02/senden-once-ben.html