Okumaya erken yaşta başlamamış bizim dönem insanlarının ilk kitaplarındandır alşemist...
Çoban Santiago çıktığı yolda,sizi de yanında götürüyor..
Kendi içsel yoculuğunuza çıkıp,aklınızdaki sorulara cevap buluyorsunuz...
kişinin kendisini bulmasında bir başlangıç. okuyalı çok olmasına rahmen kitabın adını duyduğumda bunu hatırlarım.
Felsefi güzel bir roman. Ahlak ve hayat için genel geçer bir yol çiziyor. Akıcı ve güzel bir kitap.
Anlayarak okuduğunda insana güzel şeyler katabilen, farkındalık yaratan yarımasalsı bir kitap
SİMYACI: Bu kitabı 2kez okudum. İlk okuduğum da farklı düşünüp, farklı şeyler yazmıştım ama, aslında ilk düşüncemin ne kadar yanlış olduğunu gördüm. MEVLANA'NIN mesnevi kitabından esinlenmiş olabilir ama bu simyacı kitabının kötü olduğunu göstermez.
SİMYACI: Herkesin kendi hayalinin peşinden gitmesi gerektiğini, gerçek
hazinenin kendi yüreğimizde olduğunu anlatan bir kitap.
Okurken çok sıkıldığım ve zorlandığım bir kitaptı, bütünlük yok, şimdi ne oluyor yahu diye karıştım durdum.
Ortaokul yillarimda okudugum ve bircok olayini hatirlamadigim bu kitabi tekrar okudum iyiki de okumusum. Aslinda insanin hayatin tekrar tekrar okunmasi gereken basucu kitabi oldugunu dusunuyorum. Insana yasama gayesini Evrenin dilini nasil cozebilecegimizi anlatiyor.
Kitabin konusu kisaca; Endülüslü coban Santiago'nun iki defa gördugu düş sayesinde İspanya'dan Kalkip Misir piramitlerinin eteklerindeki hazinesini aramaya gitmesini, yolcululugu sirasinda basina gelen olaylari anlatiliyor. Uzun lagin kisasi hiç birsey sebepsiz değildir. Herkese kesinlikle tavsiye ediyorum mutlaka okuyun pisman olmazsiniz.
Paulo Coelho'nun başarılı eseri. Yazarımız dünyevi yaşamında varlık sahibi olup rahat etmek isteyen kahramanımızın yaşadığı olaylarla kişisel gelişimini anlatıyor. Karşılaşılan her olaydan çıkarılacak dersler var, ve hayatta herşey para değil. Dili ilk izlenimde yoğun görünse de okunuşu rahat bir kitap ve her yaşa hitap ediyor. Kesinlikle okunması gereken başarılı bir eser.
Başını ne kadar beğenmiş olsam da sonlara doğru bir anca önce bitsin diye okudum. Yine de okumanızı tavsiye ederim.
İnsan hayatını yönlendirecek, etkileyecek güçte ve iyi çevirisi sayesinde rahat okunan bir kitap
okuduğum en iyi en akıcı kitaplardan biri şiddetle tavsiye ediyorum herkese..
Felsefi yönü ağır basan, kısmen masalsı bir anlatıma da sahip olan bir kitap.
Bir batılı için olağanüstü bir kitap olabilir ama bizler için değil. Kitabın odak noktasını teşkil eden "Hazine" olgusu İslam yazınında defalarca işlenmiş bir konu zaten. Mevlana'nın Mesnevisinden alınmış bir ilham kırıntısı üzerine kurgulanmış bir eser. Kitabın odak noktasını içeren olgular Mesnevi'de var. Bu kitabı bir müslüman yazsaydı ve içine de Kur'an'dan birkaç ayet ve çeşitli dini menkıbeler yerleştirseydi yazar dinci yaftası yer ve kitap evrensel olmamakla suçlanırdı. Ama kitabı bir batılı yazınca ve içine de İncilden bolca ayetler yerleştirince -müslümanlar için- mükemmel bir kitap oluverip çıkıyor işte!
Sonuç olarak, bu roman bir klasik oldu artık. Okumadığınızda bir şey kaybetmeyeceğiniz, okuduğunuzda ise bir şeyler kazanabileceğiniz bir kitap.
""Kule değil, Minare; Şarkı değil, Ezan""
İçinde güzel nasihatler bulunan, okurken bir şeyler katabilecek bir kitap ama eğer anlatılanları zaten biliyorsanız, süslü püslü sözlerle donatılmış, aynı kapıya varan farklı tavsiyeler okumuş gibi hissediyorsunuz. Kişişel gelişim kitabı gibiydi açıkçası. Beklentimin inanılmaz derecede altında kaldı. Bu kadar şişirilmiş bir popülariteyi hak ediyor mu işte orada durup bir düşünmek gerek.