Sait Faik'in hikayeleri de kendisi gibi doğayla iç içe bir anlatım içeriyor. Ege'ye Yunan adalarına delicesine vurgun bir insanın arzularını, yaşanmış hatıralarının güzelliklerini, bunların gerilerde kaldığından dolayı yaşattığı burukluğu görüyorum hikayelerinde. Fakat konu yelpazesinin dar tutulması açısından bende vasat bir görüntü oluşturdu.
Hikayeler ... Çocukluğumdan beri hikayeleri severim Ömer Seyfettin ile başladı bu sevgim ufak yaşlarda , çok sonrası da Sait Faik ile tanıştım. Son Kuşlar ... Uzun zaman önce kütüphaneme ekleyip bir türlü okuma fırsatı bulamadığım bir kitaptı. İlk hikayeyi okumuş ve çok beğenmiş olmama rağmen bir türlü kitabı okuma fırsatım olmadı hep başka kitaplar girdi araya. İsmi bile bana fazlasıyla hüzünlü gelen kitabı büyük bir keyifle , bazı hikayeleri tekrar tekrar okuyarak bitirdim. Böylesi naif , böylesine hümanist , zarif , insanın içine işleyen duru , basit , yalın bir anlatım tarzı ... Kelimelerimin yetersiz kaldığı bir kitap oldu benim için. Kendimden çok şey buldum sanırım. Yazarın yaşadığı yanlızlığı , hayal kırıklıklarını hikayelerinde hissetmemek imkansız. Kitabın başlarında abartıyormuyum acaba diye düşünürken , kitabın sonlarına doğru yanılmadığımı görmek beni bir hayli etkiledi açıkcası. Normalde okuduğum kitaplara böyle yorumlar yapma adetim yoktur ama sanırım bu kitap daha doğrusu yazarın yaşadığını hissettiğim ruh hali sanırım beni derinden etkiledi. Çok büyük bir değer Sait Faik , erken yaşta kaybettiğimiz çok büyük bir değer ... Umarim aradıklarını gittiği yerde bulmuştur ....
Yazarın iyiden iyiye yalnızlığa çekildiği fakat henüz Alemdağ'da Var Bir Yılan kadar tepesinin atmadığı bir dönemin eseri olarak, ilk dikkat çeken yanı kuvvetli gözlemciliği. Buram buram deniz kokusu gelen satırlarla Burgazada'daki yaşamından kesitler sunduğu öykülerinde özellikle balıkçılık maceraları gülümsetiyor. Yine "sıradan" hayatları ve geçim derdindekileri odak almakla birlikte bu sefer o eski umudu yitirmiş görünüyor. Sürekli bir uyum sağlayamama, kendini diğer insanlardan soyutlama hali de gözden kaçmayacak kadar belirgin. Yer yer kabullenmiş çoğunlukla umursamaz tavırlarının altında geleceğin büyük kırgınlığının seslerinin duyulmaya başladığı bu öykülerde, en çok da yazarın samimiyeti kendini sevdiriyor.