Miles

13 takip ettiği ve 8 takip edeni var. 28 değerlendirme yapmış.

Son Aktiviteler

Miles okumuş bitirmiş.
Bir Dinozorun Anıları

İngilizce edebiyatı duayenimiz Mina Urgan Bir Dinozorun Anılarında açıkyürekli, yalın ve naif bir dille anlatıyor; kendini, çevresindekileri ve bir coğrafyada olan biteni... Halide Edip, Necip Fazıl, Abidin Dino, Neyzen Tevfik, Sait Faik, Yahya Kemal, Ahmet Haşim, Atatürk ve başka pek çok isimle zenginleşmiş bir ömrü... Oğuz Atayı ayaküstü ve o kadar az gördüm ki, onunla ilgili ancak bir tek izlenim edindim: Koskocaman bir kediye benziyordu tıpkı. Çok kocaman ve çok güzel bir kediye öyle benziyordu ki, ona elimi uzatınca miyaaav diyeceğini sandım. Miyavlayacağı yerde tanıştığımıza memnunum deyince şaşırıp kaldım. Mina Urganın anılarını bazen coşkuyla bazen buruklukla ama hep gülümseyerek okuyacaksınız. TADIMLIKŞimdiki o kocaman, kıpkırmızı, lezzetsiz ve kokusuz hormon çileklerine hiç benzemeyen, Arnavutköy ya da Osmanlı çileği denilen bir çilek türü vardı eskiden. Rengi beyaza yakın bir pembeydi, çok küçüktü ve mis gibi kokardı. Sınıf arkadaşım Emine Esenbel ile ben, okuldan kaçıp o çilek tarlalarına dalar, topraktan kopardığımız çilekleri toprağıyla birlikte avuç avuç yerdik. Bir defasında, tarlanın Arnavut bekçisi, mavzeriyle bizi kovalamıştı. Adam, okulun içine kadar girmişti. Biz en güvenilir yer olarak müdüre Miss Burnsün yazı masasının altına saklanmıştık. Arnavut da peşimizden odaya dalmıştı. Biraz şaşırmakla birlikte serinkanlılığını koruyan Miss Burns, olanca azametiyle ayağa kalkınca, Arnavut bekçi mavzerini indirmiş, söylene söylene geri çekilmişti. Cezalandırılmıştık elbette. Zaten ben ikide birde cezalandırılırdım. Bir süre için okuldan uzaklaştırma cezasına tardı muvakkat denilirdi eskiden. Ama beni okuldan uzaklaştırmazlar, revire yatırırlar; kitaplarımı elimden alıp okumamı engellerler ve hastaymışım gibi, sadece lapalar, sulu çorbalar türünden diyet yemekleri verirlerdi. Bu cezalandırma yöntemi bile, koleji yönetenlerin psikoloji konusunda ne denli bilgili olduklarını kanıtlamaya yeter. Çünkü kitap okuyamamak benim açımdan cezaların en büyüğüydü. Üstelik, koleje yatılı girdikten sonra, iştahım da açılmıştı. Oysa daha önce, yani acayiplik dönemimde, yemekten nefret ederdim. Açlıktan ölmemem için, ancak yemeği kabul ettiğim yiyecekler verilirdi. Bu yüzden de şimdi mideme çok düşkün olan, hattâ gourmet geçinen ben, birçok güzel yemeği (örneğin zeytinyağlı enginarı, beğendiyi, ıspanaklı böreği, bamyayı, kerevizi, aşureyi vb.yi) hâlâ ağzıma koyamam. Çocukluğumda yediğim sınırlı şeyleri de zorla yedirirlerdi bana. Yutmadan ağzımda biriktirir, bir avurtumdan ötekine geçirirdim. Biraz daha zorlarlarsa, kusardım. Nerdeyse her yemekten sonra kusmaya başlayınca, ağır hasta olduğum kanısına varan zavallı annem, şimdi adını anımsayamadığım o günlerin en ünlü çocuk doktoruna götürmüş beni. Doktor, iyice muayene ettikten sonra, beni odadan çıkarmış. Bu çocuk hasta değil, düpedüz edepsiz demiş çok haklı olarak. Kusmayı bir refleks haline getirdiğimi söylemiş. Annemin bu refleksi bana nasıl unutturacağını sorması üzerine, doktor, yemek yerken de, yemekten hemen sonra da oyalanmam gerektiğini, birkaç gün kusmazsam, refleksi yitireceğimi açıklamış. Annem, doktordan çıkınca, bir muhallebiciden, hoşlanmadığım - hâlâ hoşlanmam sütlü yiyeceklerden - tavukgöğsü almış, beni bir taksiye bindirmiş. Ve o sırada çift yönlü olan Beyoğlu caddesinde, bir yandan tavukgöğsünü ağzıma tıkarak, bir yandan da, ay Mîna! Şuna bak! Ay Mîna! Buna bak! diye dikkatimi başka şeylere çekerek, beni bir aşağı bir yukarı gezdirmiş. Bu gezintili yemekler, öğleyin ve akşam olmak üzere tam üç gün sürmüş. Sonra beni evde karşısına oturtmuş, dizleri arasında sıkıştırarak, yedirmeye başlamış. Kusmak için, yoğun çabalar yapar; ama refleksi yitirdiğim için, kusamazmışım bir türlü.

İngilizce edebiyatı duayenimiz Mina Urgan Bir Dinozorun Anılarında açıkyürekli, yalın ve naif bir dille anlatıyor; kendini, çevresindekileri ve bir coğrafyada olan biteni... Halide Edip, Necip Fazıl, Abidin Dino, Neyzen Tevfik, Sait Faik, Yahya Kemal... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 6 yıl, 10 ay
Miles okuma durumunu güncelledi.
Bir Dinozorun Anıları

Sayfa: 222/353
%62

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 6 yıl, 10 ay
Miles okuma durumunu güncelledi.
Bir Dinozorun Anıları

Sayfa: 199/353
%56

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 6 yıl, 10 ay
Miles okuma durumunu güncelledi.
İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 6 yıl, 10 ay
Miles bir değerlendirme yaptı.
İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 6 yıl, 10 ay
Miles okumuş bitirmiş.
Pandora - İlk Kadın

''Pandora'yı gören herkes şaşkına döner; nefesleri kesecek kadar güzeldir. Güzellik ve çekicilikle parıldamaktadır, ona âşık olmadan, arzulamadan, cezbe gelmeden bakmak imkânsızdır. Böylece Zeus suni biçimde yaratılan bu mahlûkun bütün kadınların atası, ilk kadın olduğunu ilan eder. İlk kadına Pandora denilir zira o bütün (pan) Tanrı'ların insanlara armağanıdır (doron).''

''Niçin bir değil de iki cinsiyet var?'' Bu basit ve çok temel sorunun Antik Yunandaki karşılığı Pandora mitidir. Pandora, İlk Kadın ünlü tarihçi, usta antropolog Jean-Pierre Vernant'nın verdiği bir konferans metninden oluşuyor. Vernant kadının yaratılışı ve cinsiyet farklılığı teması etrafında gelişen bu anlatıyı özlü ama derinlikli biçimde yorumluyor. Mitlerin anlamını bir ustanın ağzından dinlemek isteyenlere

''Pandora'yı gören herkes şaşkına döner; nefesleri kesecek kadar güzeldir. Güzellik ve çekicilikle parıldamaktadır, ona âşık olmadan, arzulamadan, cezbe gelmeden bakmak imkânsızdır. Böylece Zeus suni biçimde yaratılan bu mahlûkun bütün... tümünü göster

İşlemler için giriş yapınız veya kayıt olunuz
· 6 yıl, 10 ay
Daha Fazla Göster

Miles şu an ne okuyor?

Eski Yunan ve Roma Tarihine Giriş

%58
Sayfa 204.

Favori Yazarları (2 yazar)

Favori yazarı yok.