Söylemeyeceğine Söz Ver

En Son Değerlendirmeler

Profil Resmi
10 puan

Macera korku gerilim arayanlar için kaçırılmaması gereken bir kitap.
Kapağa her baktığınızda içinizin ürperip korkmanızda cabası :)
Çok iyi kitaptı.

Profil Resmi
10 puan

Kesinlikle 10 tam puanlık bir kitaptı.Gerek yazarın kalemi gerek karakterler gerekse yazarın konuyu işleyiş,ele alış tarzı olsun, tek kelimeyle mükemmeldi. Sherlock'çu ruhum bu kitabı okurken de beni yalnız bırakmadı ve yazarın beni katille tanıştırmasını beklemeden kendisi buldu ve tanıştı.Son zamanlarda diğer türleri geri de bıraktırarak, ellerimin sürekli polisiye romanlarına gitmesine sebep olan polisiye-gerilim merakım baya bir arttı.Bakalım daha nasıl katillerle tanışıp nasıl cinayetlere şahit olacağım.Merak ediyorum doğrusu :)

9 puan

Katili tahmin etmek zor kitapda
sırf farklı bir konusu var Filmlerdeki gibi kasabada geçen olaylar

41 Yaşındaki hemşirenin çoçukluk kasabasına annesine bakmak için dönüşüyle Eski arkadaşı Del in Ölüm sırları çıkmaya başlar Delin hayaleti geri döner......

11 yıl, 11 ay
Profil Resmi
10 puan

Bu da ayrı bir dünya işte :)

9 puan

Yazarın okuduğum ilk kitabıydı. Anlatım şeklini sevdim, çeviri de gayet iyiydi...

Kitabın içeriğine gelecek olursam... Kurgusu fena değildi ve ne olacak acaba diye merak ederek okudum kitabı. Yazar sonunda beni şaşırtmayı başardı. Beklemediğim bir şekilde bitti ama güzel bitti.

Geçmişin bizi bırakmadığı, ne kadar uğraşırsak uğraşalım bir şekilde bulduğuydu anlatılmak istenen. Okumayı düşünenlere tavsiye ederim. :)

10 puan

Gerilim dolu bir dram. Patates kızın hüzünlü hikayesi çok sarsıcıydı. Kitabın kurgusu güzeldi sonuna kadar merakla okudum. Okurken bir çok yerinde hüzünlendim bir çok yerinde de kızdım. Keşke filmi çevrilse. Okumanızı tavsiye ederim.

10 puan

Söylemeyeceğine Söz Ver bitti.
Allah'ımm nefesimi tuta tuta okudum resmen..Her sayfasında ayrı bi gerilim,ayrı bir tad... Bayıldımm. Favorilerim arasına girdi resmen.
Öncelikle şöyle başlamak istiyorum : PATATES KIZ'ı hafife almayın!!
Patates Kız kim derseniz o Del'imiz. Resmen hani kitabı okurken sürekli arkama bakıp durdum. O kadar ki etkileyiciydi.
Katemiz var bizim bir de. Çöl gülümüz. Aslında bazı şeylerden habersiz ilk başlarda. Sonra her şey ortaya çıkıyor tabii. Ve öyle bi şaşırdım ki anlatamam..
Bide bizim Mikemiz var. Dilsiz Mike.
Katenin işi zor. Çünkü annesi alzhemir hastası ama annesi değil. Annesi ama değil. Artık siz düşünün burasını. Jean garip bir kadın. Alzhemir hastası ama farklı. O farklılığı okuyup görün...
Ölüler suçlayabilir.
Aslında doğrularınız yanlış olabilir. Aslında size zarar veren gibi gözükenler sizi kurtarabilir.
Bu kitap harika. Çok ama çok etkileyici. Kurgusu müthiş. Öyle bir yerden bağlanıyor ki size mest oluyorsunuz.
Kesinlikle okuyun,kesinlikle.

''Bir patates,iki patates,üç patates,dört.
Artık senin peşinde,en iyisi kapıyı ört''

Profil Resmi
10 puan

Arkadaşlık, çocukça korkular, ihanet ve gayet dozajında işlenmiş bir korku... Tek kelime ile harikaydı, okurken hem hüzünlendim hem kızdım hemde korktum. Normalde hayalet hikayelerinin beni bu kadar etkileyeceğini tahmin etmezdim. Tasvirler ve ilişkiler güzel kurgulanmıştı, yazara çok teşekkür ediyorum.
Patates kız gibi bir arkadaşım olmasını ister miydim bilmiyorum ama olsaydı Kate´in Del´e yaptığını asla yapmazdım buna eminim.
Eğer hala raflarda görüp alsam mı diye tereddütteyseniz bence hiç vakit kaybetmeyin :))

Profil Resmi
9 puan

Söylemeyeceğine Söz Ver kitabı göz yaşları ile okundu, bitti. Kitabın başlarında yazarın dili biraz tuhaf gelmişti, farklı fakat akıcı bir dili var. Okudukça alışıyorsun ve elinden bırakmak istemiyorsun.
Söylemeyeceğine Söz Ver ilginç bir kitaptı. Değişiti... Güzeldi... Hüzünlüydü...

Aslında bu roman bir hayalet hikayesi. Yada Çöl Gülü ile Patates Kız'ın dostluğunun hikayesi...
Kate 10 yaşındayken en yakın arkadaşı Del öldürülüyor. Hiçbir zaman kimin yaptığının bulunamamasının yanısıra bır çok sır da saklı kalıyor. Ve aradan geçen 30 yıldan sonra başka bir küçük kızın aynı şekilde öldürülmesiyle, Kate hem bir çok sırrı ortaya çıkarıyor hemde katili bulma arayışına giriyor. Ve ona bu konu da yardım edense; Del !!! Yani Del'in hayaleti !!! Çok... İlginçti... Sanki gerçek... Yazar çok iyi kurgulamış. Okurken hiç sıkılmıyorsun.
Katile gelince, o kısım benim için tam bir şok oldu. Öğrendiğim de verdiğim tepki şuydu ; - Yok artık, Yuuuh ! .. ;););) Şety başta katilden azıcık hoşlanmış, ah canım zavallıcık o da öyle biriymiş ne yaparsın demiş olabilirim de... :):):) Neyse...

Ben bu kitabı çok sevdim ! Söylemeyeceğine Söz Ver bir masaldı... Bir hayalet hikayesi.

'' Hayaletlere inanır mısın? ''
Herkesin bir hayaleti yok mudur? Geçmişimizde ki her hata geleceğimizde ki hayalet olmaz mı?
İşte bu sorular sorulduğunda kendiğine verebildiğin cevapta dürüstsen bu kitabı okuyupta beğenmeyecek tek bir kişi düşünemiyorum.

Kitabı herkese okumasını tavsiye ederim ..!

6 puan

Kitap 1971 yılında öldürülen, Patates Kız lakaplı Del’in hikayesini anlatıyor, pedofili bir baba, birbirinden tuhaf erkek kardeşler ve patates çiftliğinde pislik içinde geçen bir hayat,Del’in akıl sağlığının pekte yerinde olmamasının en önemli nedenleri…

Kitabı Del’in zamanında onunla tuhaf bir arkadaşlık kurduğu günümüzde okul hemşireliği yapan Kate’in ağzından dinliyoruz.

Yıl 2002 yani cinayetin üzerinden tam otuz bir yıl geçmiş Kate on yedi yaşındayken terk ettiği kasabaya geri dönüyor çünkü annesi Alzheimer hastası…

Kate bir yandan kaçtığı geçmişiyle yüzleşirken ki onun çocukluğu da pek de sağlıklı geçmemiş, bir yandan da Del’in hayaletiyle uğraşıyor , bir şekilde Del’in geri döndüğünün ve kendisini izlediğinin farkında zira gördüğü hayaller ve ona bırakılan ipucları bunun mümkün olabilme ihtimalini akla getiriyor..

Sayfalar ilerledikçe yıllar öncesine dönüp, Del’in yaşadığı tuhaf ve sancılı çocukluğuna ortak olurken yavaş yavaş bir cinayetin aydınlanmasına tanık oluyoruz..

İçerisine biraz paranormal olguların yerleştirildiği çoğunun akıl sağlığından şüphe ettiğimiz karakterleriyle anlatımı ağır, çoğu sayfalarda sıkıldığımız orta şekerli bir kitap : )


http://gulunkitapligi.blogspot.com.tr/2015/10/soylemeyecegine-soz-ver-yorum.html#more

10 puan

Yine muhteşem bir Jennifer Mcmahon kitabını su gibi içip bitirmiş olmanın keyfini yaşıyorum. Bu okuduğum üçüncü kitabıydı ve daha sırada en çok övgü yorumları alan "Şeytanın Eli " var. Özellikle bekletiyorum okumak için, onu kendime ödül kitabı olarak addettim. Şimdilik tabi ki, sıkıcı kitaplar okuyunca böyle kitapları büyük ödül görüyorum ben. Kitabın ilk sayfalarından merak ve heyecan baloncukları resmen çoğalarak dans ediyor kafanızın içinden. Tüm karakterleri şüpheli görüp, tamam ya buldum, çözdüm derken hiç bir şeyin aslında göründüğü gibi olmadığını anlıyorsunuz. Yalnız yazarın okuduğum bu üç kitabında da hikaye hep aynı başladığını fark ettim. Şöyle ki hep çocukları bir arada geçmiş bir gurubun yıllar sonra yine yollarının kesişmesi ile seyreden olaylar şeklinde devam ediyor. Ha bu demek değildir klişe ya da hep aynı tarz sıkıcı. Asla bıkmadan, sıkılmadan, elimden bırakamadan bitirdiğim kitaplardan.

geri ileri