Jennifer McMahon'un sıra dışı romanı Söylemeyeceğine Söz Ver arkadaşlık, aile, bağlılık ve ihanet üzerine yazılmış gerilim dolu, derin iç görüsü ve güzelce örülmüş geçmişiyle kesinlikle unutulmaz bir kitap ve bir cinayet romanından fazlası. Bu unutulmaz güzellikteki romanda, bir kadının geçmişi ve geleceği karşı karşıya gelerek beklenmedik sonuçlara yol açıyor. Kırk bir yaşındaki okul hemşiresi, Alzheimer hastası olan annesi ile ilgilenmek için kırsaldaki evine dönmüştür. Geldiği ilk gece bir cinayet olur ve küçük bir kız öldürülür. Bu olay, kadının çocukluğunda yaşanan bir başka cinayete esrarengiz biçimde benzemektedir. Sınıf arkadaşları tarafından "Patates Kız" denilerek alay edip dışlanan yoksul arkadaşı Del de otuz yıl önce aynı şekilde öldürülmüştür. Del'in katili asla bulunamamış, o günden sonra küçük kız, hayalet hikâyeleri ve efsanelerde ölümsüzleşmiştir. Şimdi, yeni cinayetin soruşturması kahramanımızı karşı konulamaz bir şekilde içine çekerken, geçmişi ve geleceği korkunç, beklenmedik bir şekilde bir araya geliyor. Çünkü hiçbir şey göründüğü gibi değil Ve gençliğinin hayaletleri unutulmaktan çok uzak.
"Bir hayalet hikâyesi, polisiye ve büyümek üzerine bir masal, bu kitap sizi yetişkinlerin arkadaşlık, ihanet ve cinayetle dolu çarpık dünyasına götürüyor. Jennifer McMahon'un bu heyecan dolu kitabı, bir sonrakini hevesle beklemenizi sağlıyor." -Pam Lewis
"Bu kitaba bayıldım. Eğlendim, korktum ve bitene kadar onun esiri oldum. Elimden bırakamadım." -Sara Gran "İyi kurgulanmış, sürükleyici ve eğlenceli."
-Kirkus Reviews
Jennifer McMahon'un sıra dışı romanı Söylemeyeceğine Söz Ver arkadaşlık, aile, bağlılık ve ihanet üzerine yazılmış gerilim dolu, derin iç görüsü ve güzelce örülmüş geçmişiyle kesinlikle unutulmaz bir kitap ve bir cinayet romanından fazlası. Bu unutulmaz güzellikteki romanda, bir kadının geçmişi ve geleceği karşı karşıya gelerek beklenmedik sonuçlara yol açıyor. Kırk bir yaşındaki okul hemşiresi, Alzheimer hastası olan annesi ile ilgilenmek için kırsaldaki evine dönmüştür. Geldiği ilk gece bir cinayet olur ve küçük bir kız öldürülür. Bu olay, kadının çocukluğunda yaşanan bir başka cinayete esrarengiz biçimde benzemektedir. Sınıf arkadaşları tarafından "Patates Kız" denilerek alay edip dışlanan yoksul arkadaşı Del de otuz yıl önce aynı şekilde öldürülmüştür. Del'in katili asla bulunamamış, o günden sonra küçük kız, hayalet hikâyeleri ve efsanelerde ölümsüzleşmiştir. Şimdi, yeni cinayetin soruşturması kahramanımızı karşı konulamaz bir şekilde içine çekerken, geçmişi ve geleceği korkunç, beklenmedik bir şekilde bir araya geliyor. Çünkü hiçbir şey göründüğü gibi değil Ve gençliğinin hayaletleri unutulmaktan çok uzak.
"Bir hayalet hikâyesi, polisiye ve büyümek üzerine bir masal, bu kitap sizi yetişkinlerin arkadaşlık, ihanet ve cinayetle dolu çarpık dünyasına götürüyor. Jennifer McMahon'un bu heyecan dolu kitabı, bir sonrakini hevesle beklemenizi sağlıyor." -Pam Lewis
"Bu kitaba bayıldım. Eğlendim, korktum ve bitene kadar onun esiri o... tümünü göster
Söylemeyeceğine Söz Ver bitti.
Allah'ımm nefesimi tuta tuta okudum resmen..Her sayfasında ayrı bi gerilim,ayrı bir tad... Bayıldımm. Favorilerim arasına girdi resmen.
Öncelikle şöyle başlamak istiyorum : PATATES KIZ'ı hafife almayın!!
Patates Kız kim derseniz o Del'imiz. Resmen hani kitabı okurken sürekli arkama bakıp durdum. O kadar ki etkileyiciydi.
Katemiz var bizim bir de. Çöl gülümüz. Aslında bazı şeylerden habersiz ilk başlarda. Sonra her şey ortaya çıkıyor tabii. Ve öyle bi şaşırdım ki anlatamam..
Bide bizim Mikemiz var. Dilsiz Mike.
Katenin işi zor. Çünkü annesi alzhemir hastası ama annesi değil. Annesi ama değil. Artık siz düşünün burasını. Jean garip bir kadın. Alzhemir hastası ama farklı. O farklılığı okuyup görün...
Ölüler suçlayabilir.
Aslında doğrularınız yanlış olabilir. Aslında size zarar veren gibi gözükenler sizi kurtarabilir.
Bu kitap harika. Çok ama çok etkileyici. Kurgusu müthiş. Öyle bir yerden bağlanıyor ki size mest oluyorsunuz.
Kesinlikle okuyun,kesinlikle.
''Bir patates,iki patates,üç patates,dört.
Artık senin peşinde,en iyisi kapıyı ört''
Arkadaşlık, çocukça korkular, ihanet ve gayet dozajında işlenmiş bir korku... Tek kelime ile harikaydı, okurken hem hüzünlendim hem kızdım hemde korktum. Normalde hayalet hikayelerinin beni bu kadar etkileyeceğini tahmin etmezdim. Tasvirler ve ilişkiler güzel kurgulanmıştı, yazara çok teşekkür ediyorum.
Patates kız gibi bir arkadaşım olmasını ister miydim bilmiyorum ama olsaydı Kate´in Del´e yaptığını asla yapmazdım buna eminim.
Eğer hala raflarda görüp alsam mı diye tereddütteyseniz bence hiç vakit kaybetmeyin :))
Söylemeyeceğine Söz Ver kitabı göz yaşları ile okundu, bitti. Kitabın başlarında yazarın dili biraz tuhaf gelmişti, farklı fakat akıcı bir dili var. Okudukça alışıyorsun ve elinden bırakmak istemiyorsun.
Söylemeyeceğine Söz Ver ilginç bir kitaptı. Değişiti... Güzeldi... Hüzünlüydü...
Aslında bu roman bir hayalet hikayesi. Yada Çöl Gülü ile Patates Kız'ın dostluğunun hikayesi...
Kate 10 yaşındayken en yakın arkadaşı Del öldürülüyor. Hiçbir zaman kimin yaptığının bulunamamasının yanısıra bır çok sır da saklı kalıyor. Ve aradan geçen 30 yıldan sonra başka bir küçük kızın aynı şekilde öldürülmesiyle, Kate hem bir çok sırrı ortaya çıkarıyor hemde katili bulma arayışına giriyor. Ve ona bu konu da yardım edense; Del !!! Yani Del'in hayaleti !!! Çok... İlginçti... Sanki gerçek... Yazar çok iyi kurgulamış. Okurken hiç sıkılmıyorsun.
Katile gelince, o kısım benim için tam bir şok oldu. Öğrendiğim de verdiğim tepki şuydu ; - Yok artık, Yuuuh ! .. ;););) Şety başta katilden azıcık hoşlanmış, ah canım zavallıcık o da öyle biriymiş ne yaparsın demiş olabilirim de... :):):) Neyse...
Ben bu kitabı çok sevdim ! Söylemeyeceğine Söz Ver bir masaldı... Bir hayalet hikayesi.
'' Hayaletlere inanır mısın? ''
Herkesin bir hayaleti yok mudur? Geçmişimizde ki her hata geleceğimizde ki hayalet olmaz mı?
İşte bu sorular sorulduğunda kendiğine verebildiğin cevapta dürüstsen bu kitabı okuyupta beğenmeyecek tek bir kişi düşünemiyorum.
Kitabı herkese okumasını tavsiye ederim ..!
Kesinlikle 10 tam puanlık bir kitaptı.Gerek yazarın kalemi gerek karakterler gerekse yazarın konuyu işleyiş,ele alış tarzı olsun, tek kelimeyle mükemmeldi. Sherlock'çu ruhum bu kitabı okurken de beni yalnız bırakmadı ve yazarın beni katille tanıştırmasını beklemeden kendisi buldu ve tanıştı.Son zamanlarda diğer türleri geri de bıraktırarak, ellerimin sürekli polisiye romanlarına gitmesine sebep olan polisiye-gerilim merakım baya bir arttı.Bakalım daha nasıl katillerle tanışıp nasıl cinayetlere şahit olacağım.Merak ediyorum doğrusu :)
Macera korku gerilim arayanlar için kaçırılmaması gereken bir kitap.
Kapağa her baktığınızda içinizin ürperip korkmanızda cabası :)
Çok iyi kitaptı.
Katili tahmin etmek zor kitapda
sırf farklı bir konusu var Filmlerdeki gibi kasabada geçen olaylar
41 Yaşındaki hemşirenin çoçukluk kasabasına annesine bakmak için dönüşüyle Eski arkadaşı Del in Ölüm sırları çıkmaya başlar Delin hayaleti geri döner......
Yazarın okuduğum ilk kitabıydı. Anlatım şeklini sevdim, çeviri de gayet iyiydi...
Kitabın içeriğine gelecek olursam... Kurgusu fena değildi ve ne olacak acaba diye merak ederek okudum kitabı. Yazar sonunda beni şaşırtmayı başardı. Beklemediğim bir şekilde bitti ama güzel bitti.
Geçmişin bizi bırakmadığı, ne kadar uğraşırsak uğraşalım bir şekilde bulduğuydu anlatılmak istenen. Okumayı düşünenlere tavsiye ederim. :)
Kitap 1971 yılında öldürülen, Patates Kız lakaplı Del’in hikayesini anlatıyor, pedofili bir baba, birbirinden tuhaf erkek kardeşler ve patates çiftliğinde pislik içinde geçen bir hayat,Del’in akıl sağlığının pekte yerinde olmamasının en önemli nedenleri…
Kitabı Del’in zamanında onunla tuhaf bir arkadaşlık kurduğu günümüzde okul hemşireliği yapan Kate’in ağzından dinliyoruz.
Yıl 2002 yani cinayetin üzerinden tam otuz bir yıl geçmiş Kate on yedi yaşındayken terk ettiği kasabaya geri dönüyor çünkü annesi Alzheimer hastası…
Kate bir yandan kaçtığı geçmişiyle yüzleşirken ki onun çocukluğu da pek de sağlıklı geçmemiş, bir yandan da Del’in hayaletiyle uğraşıyor , bir şekilde Del’in geri döndüğünün ve kendisini izlediğinin farkında zira gördüğü hayaller ve ona bırakılan ipucları bunun mümkün olabilme ihtimalini akla getiriyor..
Sayfalar ilerledikçe yıllar öncesine dönüp, Del’in yaşadığı tuhaf ve sancılı çocukluğuna ortak olurken yavaş yavaş bir cinayetin aydınlanmasına tanık oluyoruz..
İçerisine biraz paranormal olguların yerleştirildiği çoğunun akıl sağlığından şüphe ettiğimiz karakterleriyle anlatımı ağır, çoğu sayfalarda sıkıldığımız orta şekerli bir kitap : )
http://gulunkitapligi.blogspot.com.tr/2015/10/soylemeyecegine-soz-ver-yorum.html#more
Gerilim dolu bir dram. Patates kızın hüzünlü hikayesi çok sarsıcıydı. Kitabın kurgusu güzeldi sonuna kadar merakla okudum. Okurken bir çok yerinde hüzünlendim bir çok yerinde de kızdım. Keşke filmi çevrilse. Okumanızı tavsiye ederim.
Ciltsiz, 282 sayfa
Nisan2013 tarihinde, Ephesus Yayınları tarafından yayınlandı